|
![]() |
#1 |
![]() Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kayıt dışı işçi çalıştıranları sert bir dille eleştirdi. Özellikle kadınların istihdam edildiği tekstil sektörünü hedef alan Başbakan, "Bunun adı zulümdür, zulüm. Bunun adı açıkça emek sömürüsüdür." dedi.
AK Parti Kadın Kolları tarafından düzenlenen uluslararası İş'te Kadın Kongresi'nde konuşan Başbakan Erdoğan bir sektörün patronlarına sert çıktı... Tekstil-konfeksiyon sektörlerindeki kayıtlı istihdamın 700-800 bin civarında olduğunu ancak, ne kadar istihdam var diye sorulduğunda 2 milyon 700 bin cevabının verildiğini aktaran Erdoğan, işadamlarına sitem etti. Erdoğan, "Bu rakamı bize verenler kim? Bu istihdamı yapanlar. Bizzat kendilerinden aldım. Bu ne demektir. Yüzde 25 kayıt altında yüzde 75 kayıtdışında. Ve sektörde ağırlıklı olarak bayan çalıştırılmaktadır, çoğu yerlerde de çocuk çalıştırılmaktadır." ifadelerini kullandı. AK Parti Kadın Kolları tarafından Bilkent Otel'de düzenlenen uluslararası İş'te Kadın Kongresi'ne katılan Başbakan Erdoğan'ın gündeminde istihdam vardı. Kadın istihdamının düşük görünmesinin iki temel sebebi bulunduğunu aktaran Erdoğan, bunları köyden kente göç ve kayıtdışılık olarak gösterdi. Köyünde tarım işçisi olarak görülen kadının şehirde ev hanımı diye kayıtlara geçtiğini kaydeden Başbakan, "Kadınların iş gücüne katılım oranı Türkiye'de yüzde 22 düzeyindedir. Bu oran AB'de yüzde 59 oranındadır. Kadın istihdamının yıllar içinde azaldığı gibi yanlış bir kanı var. Bu teknik bir yanılgıdan ibarettir. Köyünde işgücüne katıldığı varsayılan kadın, şehre geldiğinde ev kadını oluyor. Yoksa gerçek anlamda kadının işgücüne katılımında artış söz konusudur. Ücretli, yevmiyeli, işveren ve kendi hesabına katılan kadın sayısı artıyor." değerlendirmesinde bulundu. Kayıtdışılıkla ilgili olarak ise Çalışma Bakanlığı'nın ciddi operasyonlar yaptığını söyleyen Başbakan, "Sivil toplum örgütleri ile sektörlerle ciddi görüşmeler halindeyiz. Bu işi düzeltmemiz gerekiyor. Bundan önemli ölçüde kadınlarımızın istifade edeceğini görmemiz gerekiyor." şeklinde konuştu. Bununla birlikte eğitimli kadınların işgücüne katılımının oldukça üst sevilere geldiğini anlatan Erdoğan, "İş hayatında aktif kadınlarımızın sayısı hızla artıyor. Öğretim elemanlarımızın yüzde 30'unu, mimarların yüzde 36'sını, avukatların yüzde 33'ünü kadınlarımız oluşturuyor." dedi. Nüfusunun en yoksul kesiminin okula giden çocukları için verdikleri desteklerde kız çocuklarına yönelik pozitif ayrımcılık yaptıklarını ve göreve geldiklerinde okula gitmeyen 800 bin kız çocuğundan 350 bininin okula gönderilmesini sağladıklarını vurguladı. Faizsiz can suyu projesinde de pozitif ayrımcılık uyguladıklarına işaret eden Erdoğan, "Evde ürettikleri ürünlerden elde ettikleri gelirleri vergiden muaf tuttuk. Dolayısıyla kadınlarımızın iş hayatındaki konumlarını güçlendirmeye yönelik adımlar atıyoruz." ifadesini kullandı. Konuşmasında töre cinayetlerini ve kadına karşı şiddeti eleştiren Erdoğan, kadının siyasetteki yerinin de artması gerektiğini kaydetti. Başbakan'ın, "Bu dönem inanıyorum, belediye başkanlıklarında da bayan arkadaşlarımızın sayısı çok daa fazla artacak." sözü AK Parti'nin yerel seçimlerde kadın adaylarının sayısını artıracağı şeklinde değerlendirildi. Parlamentodaki bayan milletvekili oranında yüzde 100 artış gerçekleştirdiklerini söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye'de 817 kadın belediye meclis üyesi var. Bunların 320'si AK Partili kadın belediye meclis üyesi. İl Genel Meclis üyesi 57 tane kadın üye var. Bunların da 30'u yanı yarısından fazlası AK Partili. Bazıları lafa geldiğinde atıp tutuyorlar. Değer veriyorsun da siyasetin sosyal hayatın neresinde kadın. Biz uygulamasını yapıyoruz. Ve uygulamaya devam ediyoruz. Kadınlarımızın 29 Mart'ta seçimlerinde bu denli etkin olmaları siyasi ve sosyal hayatta kadın profilini zenginleştirecektir. Fakat bir gerçeği açıkça söyleyeceğim Batı toplumları bunun üzerinde dururlar. Efendim kota. Biz kota gibi zoraki yollarla arzu edilen sonuçlara ulaşılamayacağını ve kota uygulamasının kadına saygısızlık olduğunu kabul ediyoruz. Kota uygulaması kadını erkeğin ianesine mahkum etmektir. Yani erkek lütfedecek kadın da Parlamento'ya girecek. Böyle şey olmaz. Olması gereken önünü açmaktır." Daha sonra AK Parti Kadın Kolları Başkanı Fatma Şahin, Avrupa Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Maria Rauch-Kallat, HEY Grup Yönetim Kurulu Başkanı Aynur Bektaş'ın da birer konuşma yaptığı toplantıda, Başbakan Erdoğan, alanında ilke imza atan kadınlara plaket verdi. Plaket alanlar arasında, Türkiye'nin ilk kadın Başbakanı Tansu Çiller'i koruyan ilk kadın koruma Öznur Uçar, ilk seçilmiş bakan İmren Aykut gibi isimler yer aldı.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Sorunu yönetilenlerde aramak yanlış,daha önceki yönetenler yanlış yönetip düzeni bozmuş olabilirler.Fakat şuan arzuladığımız yöneticiler isyan değil çözüm üretmeli.Duyan duymayana anlatsın..!
|
|
![]() |
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|