![]() |
#11 |
![]() Allah biliyor ya günlerdir kafamda iki konu dönüp duruyordu.
"Müslümanların bir tuzakla imtihanını" yazacaktım ki Başbakanındersanelerle ilgili çıkışı geldi. İyi ki de gelmiş çünkü şu malum film konusunu Yusuf Güleker Beyefendi öylesine güzel değerlendirmiş ki üzerine laf etmek laf-ı güzaf olur… Bütün samimiyetimle söylüyorum; vaktiniz dar ise bu yazının devamını okumayı bırakın ve o müthiş değerlendirmeyi okuyun… Gelelim Dershaneler meselesine; Peşinen söyleyeyim; bu eğitim sisteminde en az 10 yıllık gelecekte dershaneleri fiilen kapatmak mümkün değil. 4+4+4 sisteminde şu an ilk kademe dördüncü sınıfta okuyanlar üniversiteye girene kadar sınavsız üniversiteye girmek birkaç il dışında teknik olarak mümkün olmayacak. İddia ediyorum; en az 50 ilde liseleri kapatın, dershaneler açık kalsın, LYS başarısı değişmez! Ama, dershaneleri kapatırsanız o 50 ilde başarı yüzde 90 düşer… Bu nedenle sınavsız üniversiteye giriş mümkün olmadıkça fiilen dershaneleri kapatamazsınız… Peki, bunu hükümet bilmiyor mu? Elbette ki biliyor ama önünde kritik iki seçim var. Bu seçimler öncesi kendince pazarlık şartları oluşturuyor. Özellikle sivil anayasa sözü verip, yeni Anayasa'yı (fiilen) rafa kaldıran hükümetimiz yaman hırsız misali "Dershaneleri kapatırım ha!" diyerek kendisine destek vermeye mecbur bırakabileceğini düşünüyor. En kibar tanımıyla cibilliyetten yoksun bir politik hamle… Tahminim o ki; Başbakanın yüksek sesli pek çok çıkışında olduğu gibi bu çıkışı da uzunca bir süre havada kalacak. O nedenle işin teknik boyutunu kısa tutarak bir iki noktada uyarımızı yapalım. Her şeyden önce PKK ve uzantıları zaten on yıla yakın süredir Doğu ve Güneydoğu illerimizde dershaneleri kapatmaya, kapattırmaya çalışıyorlar. Çünkü dershaneler dağa çıkmanın karşısındaki tek alternatif umut. Bu minvalde her gün şehit haberleriyle yüreğimiz yanarken, terörü durdurma konusunda kimsenin bir umudu yokken, yıllardır umut veren, insan yetiştiren, üniversiteye gönderen, gençlerimizi terör ateşinden kurtaran dershaneleri kapatmak niyeti bile "kimse kusura bakmasın" terör hizmet etmek olacaktır. İkinci husus ise çocukları için tek gelecek umudu okutmak olan milyonlarca dar gelirli Anadolu insanınınelinden bu umudu almaya kimsenin gücü yetmez. Açacak olursak ülkenin eğitim kalitesi homojen olmadığı sürece (ki çözümü on yıllar alır) Anadolu insanı çocuğunu rekabet koşullarına ancak dershane ile hazırlayabiliyorken bu ihtiyacı yok sayamazsınız. Seçim pazarlığı uğruna yok saymaya kalkarsanız "kim gücenirse gücensin" çıkışının cevabını alır size hayır duaları eden halkı da, o dualarla yolunuzu açan Hakk'ı da gücendirirsiniz… Adem Meleke |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|