![]() |
#1 |
![]() Kaynak talhauğurluel.com
Osmanlı Kokan Karacabey (Mihaliç) Karacabey’e giderken aklımıza Osmanlı Devleti’nin kuruluşu geliyor. Küçük bir topluluğun başına getirilen Osman Gazi. ailenin en küçüğü. o günlerde insanlar yaşlarıyla değil, kabiliyetleriyle seçiliyorlardı. Osman Gazi, kendisine gazi denilmesine sebep olacak akınlarına başlıyor Bizans zalim tekfurları etrafa dehşet saçıyor. Kendi halkları bile insafsızlıktan bıkmış.Karacahisar, Yarhisar, İnegöl, Harmankaya Bilecik alınıyor. Yenişehir Osmanlı’ya başkent oluyor. Karacabey fethediliyor Böylece*de Bursa’nın etrafı sarılıyor Karacabey denilince aklımıza*Osmanlı’nın fütühat ruhu geliyor. ilk günlerin aşkı, ve heyecanı geliyor. Mihaliç Adı Hala Yaşıyor:*Karacabey adı Fatih Sultan Mehmet Han’ın komutanlarından Dayı Karacabey’den*gelmedir Osmanlı Devleti’nin ilk fethettiği Bizans kentlerinden*biride karacabey yani Mihaliçtir. bugün Mihaliç unutulmuş Fakat yaşıyor. Karacabey’in eski adı Mihaliç Mağalic peynirin adında yaşıyor İstanbul Bursa arası otobüsle 3,5 saat Bursa’dan 45 dakikalık bir*yolculukla Karacabey’e geliyorsunuz. Yol kenarındaki soğan satıcıları*Karacabey’e yaklaştığınız sinyallerini veriyor Karacabey sapağından*sonra İzmir istikametinde yol boyunca Haralar var şehir merkezindeki Ulucami güzel ve geniş bir cami. İlk dikkat çeken unsuru minaresi. Harika Bursa tipi bir minare harika bir tuğla işçiliği kendisini gösteriyor. cami büyük. faklı bir şeması var Caminin dışındaki kitabede Hüdavendigar Ulucami 14.yy” yazıyordu. Muhtemelen 1.Murat tarafından inşa edildi yada kiliseden Camiye çevrildi. Issız han *Ulucami’deki namazı sonrasında özel bir yere Eski bir hana Karacabey’den 20 dakika uzaklıkta, İzmir İstanbul yolunun 1,5km. içerisinde ve Ulubat Gölü’nün yanında bulunan Issız Han’a gidiyoruz. doğa güzelliğine büyüleniyorum. bir tabiat harikası Ulubat gölü kenarına nasıl olmuşsa yıllar evvel yaptırılmış Şimdi her sabah kuş cennetinin bulunduğu bu gölde insanlar güzel kuş sesleri ile uyanıyor. Çiftlikde 50 ye yakın büyük baş hayvan var. yarış atı, var Tarih ve tabiatı hiç bu derece iç içe görmemiştim göl kıyıları eski ticaret yolunun geçtiği yerler. Ve yol güzergahına kervansaray ve hanlar inşa edilmiş. Issız han 1394 yılında Celalettin Eyne Bey tarafından yaptırılmış. Yıldırım Bayezid’in yılları. *Arabamızdan inerek Han’a yaklaşıyoruz.hanın kapısında iki tane kangal duruyor. Allahtan sahipleri Tahsin Abi’nin hatırına dokunmuyorlar. İyi ki tarihi hana sahip çıkan insanlarımız var. Çünkü başı boş bırakılmış tarihi yapılarımız, fuhuş ortamları ya da balicilerin yatakları haline geldiğini ve içinde yakılan ateş ile harap olduklarını biliyoruz.*Hanın iç hücreleri. mescid olarak kullanılmış, hanın ısıtmasını ortada duran iki adet ocak ile sağlıyorlar asma katta insanlar üstte, hayvanlar altta yatıyor. yapının ihya edilmiş halini hayal ediyorum. Şık bir restoran çay bahçesi. Önü Uluabat gölü. Manzara, kuş sesleri, tarih ve büyüleyici bir ortam. Keşke değerlendirilebilse.*Tahsin Abi’nin çiftliğinde. İnekler, atlar, köpekler*ve güvercinler. akıllara durgunluk*verecek harika. bir manzara gördük yeni doğmuş buzağıya yetişkin kedi*sarılıp duruyordu. hayretler içinde kedi yavru buzağının karnına sarılıyordu. fotoğrafın çekmek için yaklaştık kedi*kaçmıyor buzağıya sokuluyor buzağıyı yavrusu*gibi görüyordu. muhteşem bir kareydi yarış atını*gördük ve ayrıldık. Uluabat Gölü *Göl ile ana yolun arası 1,5 km. Ve bazı mevsimlerde mantar olur. Çalıların arasındaki manzarası muhteşem Allah ne*büyük. Bu ıssız çalı çırpının arasında sanki hazine gibi mantar bitirmiş. Beyaz ve yumru yumru mantarlar çalı kenarlarında otların arasından fışkırmış ibretlik muhteşem bir tabiat harikası Aklıma Kızıldeniz’i Hz.Musa ile birlikte geçen İsrailoğullarına Rabbimizin çölün içinde sunduğu kudret helvası ve bıldırcınlar geldi. ne acıdır ki şükretmemişlerdi. Halbuki biz ömür boyu şükretsek otların arasından fışkıran ve hiçbir karşılık beklemeden bize kendisini sunan mantarın bile hakkını ödeyemezdik.*Ana yola çıkıp Karacabey’e yöneliyoruz. yolun solunda küçük bir yerleşim merkezi Uluabat kasabası ve heybetli bir anıt Ulubatlı Hasan Anıtı. Bir burcun üzerinde elinde bayrağı Ulubatlı Hasan görülüyor. her sene Çanakkale Savaşlarında Çanakkale’yi, İstanbul’un fethinde muhteşem fethi bulandırmaya çalışan bir takım ard niyetli insanların Ulubatlı Hasan’ı da karalamaya çalıştılar Yok İstanbul sur kapıları açık unutulmuş ta Osmanlı askerleri oradan girmiş, yok Ulubatlı* Hasan yokmuş daha neler. açıkca, -Biz İstanbul’un fethinden rahatsızız diyenler provagandalarına muhteşem askeri alet etmeye çalışdılar Ulubatlı Hasan yoktur dediler Ulubatlı Hasan vardı ve Fatih Sultan Mehmet Han ile çok iyi tanışıyorlardı.Ulubatlı saraydan, Enderun Mektebinden yetişmeydi cengaverdi şanlı aramızın önünden saygı ile geçiyoruz.
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|