![]() |
#1 |
![]() Türkiye hassas bir demokrasi sınavından geçiyor.
Fail-i Meçhul cinayetler, suikastlar, darbeler yargı önünde. Ancak son günlerde art arda garip gelişmeler oluyor. HSYK, "korsan liste" ile Ergenekon ve Fail-i Meçhuller gibi kritik davaların savcı ve hâkimlerine müdahale etmeye çalışıyor. Her iki davanın kritik tanıkları birer birer saf dışı kalıyor. Fail-i Meçhuller davasında hakkında 9 kez müebbet istenen JİTEM eski görevlisi Albay Cemal Temizöz hakkında şahitlik yapan 3 "tanık" da arka arkaya ifadelerini geri çekti. Tehdit edildikleri, ifadelerinden dolayı kendileri de ceza görecekleri ve rüşvet aldıkları gibi farklı iddialar var. Ancak hatırlatmakta fayda var. Ağır ceza davalarında tanıkların ifadelerini geri çekmesi, hiçbir şeyi değiştirmiyor. Hatta onları destekleyen başka deliller varsa, ifadelerin değerinin artmasına neden oluyor... Benzer bir durum, Ergenekon davası ile birleştirilen Danıştay saldırısının iki kilit ismi için de geçerli. Tetiği çeken Alparslan Arslan'a talimatı emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün verdiğini iddia eden Osman Yıldırım, "psikolojik sorunları olan, ifadesi geçersiz" biri haline getirilmek üzere hastaneye sevk edilmiş. Danıştay saldırganı Alparslan Arslan da benzer bir rapor alıp, beraat etmek için uzun uğraşlar vermişti. Dedik ya, tarihi bir döneme "tanıklık" ediyoruz. Dava düşürülemeyince, tanıklar bir bir düşürülüyor. bugün
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|