![]() |
#19 |
![]() Cennet-mekan anam aşılamıştı vatan sevgisini. Muhammetciğin kutsallığını, değerini. Gözlerinin yaşararak özlemini gizleyemediği emir tarzında ricası: “Oğlum, benim için nöbet tut.” Fırsat buldukça diyordu.
22 yaşında Ahmet ağabeyimi veremden kaybetmiştik. Çaresi yoktu o zamanlar. Askerlik muayenesinde koluna çürük damgasını vurmuşlardı. O günkü ailemin perişanlığını hiç unutamam. Tek erkek evlatları ben kalmıştım. Zayıftım. “Bu da ölmesin” diye neler yapılmıyordu ki... Anamın HZ. ALLAH’a yaptığı yüksek sesle ve gözyaşları ile müracaatına şahit olmuştum. Benim dinlediğimden habersiz konuşuyordu. HZ. ALLAH’la: --YA RABBİ! BU OĞLUMU GÜÇLÜ KIL. UZUN ÖMÜRLÜ EYLE. ASKERE ELİMLE HAZIRLIYAYIM. HİÇ ÜZÜLMEYECEGİM” diye sanki anlaşma yaptı. Ve vaadinde durdu. 4 sene askerlik yapan oğlu için üzülmemiş gibi dursa da, ikinci anlaşmaya girdi ve dedi ki: “—YA RABBİ! OĞLUMU GÖNDER, BİR GÜN GÖREYİM. (ANAM DEVEYİ GÖTÜRENİ BİLİYORDU.) Öyle oldu: ANAM’la bir gün görüşebildik. Neresinden bakar isen bak METAFİZİK zuhurat. HUBBU’L-VATAN MİNE’L-İMAN. Vatanı olmayanın imanında noksanlık vardır, hadisini çok söylerdi Anam. Zamanına uygun kültürlü kadındı. İbareyi iyi okur ve yazardı. PİRİ GALİBİ |
|
![]() |
![]() |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
tasavvuf |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|