AK Gençliğin Buluşma Noktası
Yeni Şafak , Akit ve Milat "Yeni Şafak" ve "Vakit" Gazetesi köşe yazıları / Vakit'ten Hafızalardan Silinmeyen Habercilik Başarıları..


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-15-2020, 20:18   #1
Kullanıcı Adı
Cihannur
Standart İsmail Kılıçarslan - Ayasofya’nın Şafağı, Zombilerin Dirilişi
İsmail Kılıçarslan



Ayasofya’nın şafağı, zombilerin dirilişi


Elif Şafak’ın ilk romanı yayınlandığında dönemin iyi kitap dergilerinden birinde ismi bende mahfuz iki arkadaşım onunla bir söyleşi yapmışlardı. Elif Şafak’ı değil tabii ama arkadaşlarımı önemsediğim için söyleşiyi okumuş, Şafak’ın kendini izah edişine ve edebiyata bakışına bayılmıştım. Bir süre sonra söyleşiyi yapan arkadaşlarımla görüştüğümde Şafak’ın söyleşisinden övgüyle bahsettim. Aldığım cevap şu oldu: “Abicim, romanı yayınlanan yayınevi ‘bu kızı parlatmamız lazım’ dedi, biz de kendimiz sorup kendimiz cevapladık söyleşiyi. Orada Şafak’ın kendine ait tek bir cümlesi yok.”

Elif Şafak ne zaman bir şey söylese hep bu mesele gelir aklıma ve sürekli tekrarlarım: “Orada Şafak’ın kendine ait tek bir cümlesi yok.”

Ayasofya Cami-i Kebir’i aslına rücu edip ibadethane haline gelince Elif Şafak’ın sosyal medyada canhıraş şekilde Türkiye’yi suçladığı mesajını görüp yine kurdum aynı cümleyi: “Orada Şafak’ın kendine ait tek bir cümlesi yok.”

Şafak, kültür endüstrisinin oluşturduğu devasa iktidarın basit, sıradan, kullanışlı bir aparatı sadece… Aparatlaşmayı seçmenin karşılığını da alıyor, bedelini de ödüyor. Karşılığı zenginlik, popülerlik, tanınırlık oluyor. Bedeli ise şu: Ne zaman isterlerse, hatta daha da kötüsü istemeseler bile “tedavi kabul etmez bir sömürge aydını” olarak çan şeklindeki şapkasını takıp ülkesine çemkirmek!

Mesajını “buraya” değil dünyaya verdiği için İngilizce atan Şafak, mealen şöyle diyor: “Ayasofya’nın Türk hükümeti tarafından camiye çevrilmesi çok talihsiz, çok kötü bir karar. Tarihe ve çoğulculuğa saygısız bir karar. Bu dünya mirası müze olarak kalmalıydı, kapıları herkese açık olmalıydı. Ayasofya’nın kubbesi tüm insanlığı kucaklayacak kadar büyük.”

Ülkesini dünyaya şikâyet etmek için doğrudan yalan söylemesi gerekmiyor aslında Şafak’ın ama o nedense bunu tercih ederek açıkça yalan söylüyor. Bir “dünya mirası” olan Sultanahmet Camii, ibadethane statüsü taşımaya devam ederken kapılarını din, ırk, dil ayrımı yapmadan herkese açık tutmasa deriz ki “Vallah kadın haklı.” İstanbul’da 80’i aşkın kilisede an itibariyle fiili olarak ibadet edilmese deriz ki “Vallah kadın ‘çoğulculuğa saygısız’ derken haklı.”

Fakat Ayasofya’nın müzeden ibadethaneye dönmesi ne çoğulculuğa zarar verir ne de Ayasofya’nın dünya mirası olmasını engeller. Esasında çoğulculuğun köküne darı eken Kamalist tecrübeyle hesaplaşma cesareti göstermeden memleketteki farklı dinlerin ileri gelenleriyle düzenli ilişki geliştiren, azınlık malları sorununu kökünden çözen Türkiye hükümetine rahatça çemkirmek de az yüzsüzlük istemez hani.

Gerçi Elif Şafak, “Ben aslında biseksüelim, Türkiye’de bunu söyleyemedim, çok baskı gördüm aney aney” isimli enstalasyon çalışmasını yapıp sıradaki romanının dünya haklarını garantiye almasından “tıynetini” bildiğimiz bir isim. Eh, hem eş durumundan hem Zaman Gazetesi sevdasından FETÖ ile iltisakına da kaniyiz. Dolayısıyla Ayasofya’da şafak sökerken “zombileşmesine” şaşırmadım. Sadece şunu söylemek istiyorum aslında: “Kendi sözünü söyleyemeyen insandan bir yol olmuyor, olmayacak.”

Ayasofya’nın ibadete açılmasını “Ayasofya’yı yeniden camiye çevirmek, dünyanın geri kalanına ‘artık seküler değiliz’ demektir” mesajıyla karşılayan Orhan Pamuk’u asla Elif Şafak gibi değerlendirmediğimi de eklemiş olayım. Bence Pamuk, seküler olmamayı hakikaten ürkütücü buluyor. Ve bunu da samimiyetle ifade ediyor. Ne var ki Pamuk’un gözden kaçırdığı iki önemli nokta var. İlki, “devlet bazında seküler konsept”in tüm dünyada epeyce eskiyip yorgun düştüğü gerçeği. Yani dünyaya “artık devlet konsepti bakımından seküler değiliz” dediysek bile önemi haiz bir durum yok ortada. İkincisi ise daha sosyolojik bir mesele… Pamuk, Türkiye’nin sekülerleşmesinin böylesi hamlelerle duracağını düşünüyorsa endişe etmesin. Her tür ve inançtan orta sınıfımız “bireysel sekülerleşme”ye bayılıyor. Ayasofya’nın açılması vız gelir tırıs gider yani.

Belki toplamda şunu da eklemek lazım. Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinden rahatsız olan, bunu yanlış bulan kesimin iki prototipinden biri Şafak ise, diğeri de Pamuk. Şafak sahtenin sahtesi bir zombi ve tek derdi memlekete düşmanlık etmek. Pamuk ise yanılsa da samimiyetle endişesini izhar ediyor. (Tabii ki sadece Ayasofya meselesine tepkisinden hareketle söylüyorum.)

Bu iki “arketip”i birbirinden tefrik etmek lazım gelir. Yani şu: Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesine karşı çıkan herkes memleket düşmanı değil. Fakat bütün memleket düşmanları Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesine karşı çıkıyor. Meselenin anahtarı, bu iki kümenin “bağımsız” alanını da “keşişim” alanını da doğru tespit edebilmekte. Türkiye’nin boşu boşuna yıpranıp zaman ve enerji kaybettiği alanlar oralar zira...

Kaynak

Yeni Şafak 12.07.2020

 

Cihannur isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 07-28-2020, 22:03   #2
Kullanıcı Adı
Fihi Ma-Fih
Standart
Kendini anlatacak cümleleri olmayanın başka konularda söyleyecek sözüde olamaz. Elif Şafak kendine bir söz yazsın.
Ne yazarsan yaz, ister roman ister bir şarkı yahut bir tek satır cümle. Yazmanın mesuliyeti vardır. Bu mesuliyeti alamayanlar sussun bi zahmet
Fihi Ma-Fih isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




çarşamba çilingir webmaster blog çarşamba pasta

çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım