![]() |
#9 |
![]() 947. trail = iz, patika
948. train = (1) eğitmek, eğitim görmek (= educate) (2) idman/antrenman yapmak (3) stajyerlik/çıraklık yapmak 949. transmit =(1) göndermek, iletmek (mesaj vb) (2) (hastalık vb) bulaştırmak 950. trash = çöp (= garbage) 951. treasure (trejı= )= hazine 952. treat = (1) tedavi etmek *** treatment = tedavi (2) davranmak 953. trick = hile, tuzak, çeldirme ***play a trick on = kandırmak, kötü şaka yapmak 954. trim = (1) (ağaç) budamak (2) (saç) kırpmak, kesmek 955. tripe = işkembe 956. truthful about = (1) sadece doğruyu söyleyen (2) gerçeklere uygun, doğru (söz) 957. turn in = (1) (yetkili kişiye) teslim etmek (2) uyumaya gitmek 958. unattended = sahipsiz, sahibi ortada gözükmeyen (eşya, çocuk vb) 959. unbearable = katlanılmaz, dayanılmaz (baskı, sıcaklık, soğuk vb) (= intolerable) 960. uncultured = kültürsüz, tahsilsiz, cahil (= uncultivated, boorish, unsophisticated) 961. undermine = zayıflatmak, baltalamak, temelini çürütmek (= weaken) 962. undertake = (zor ve üzün sürebilecek bir işi) üstlenmek, sorumluluğunu almak 963. undertake = üstlenmek (= take on) 964. unfortunate = talihsiz, şansız (= unlucky) 965. unlimited = sınırsız (= unrestricted) 966. unreliable = güvenilmez 967. untimely = vakitsiz, yersiz, olmadık zamanda (= at an awkward time) 968. unusual = sıra dışı, alışılmamış (= extraordinary, exceptional) 969. unwind = (1) (özellikle işten sonra) rahatlamak, dinlenmek (2) düğüm/sargı çözmek 970. upgrade = (bilgisayar gibi makineleri) güncellemek, modelini yenilemek 971. urgent = acil (= pressing) 972. vacation = tatil 973. vague (veyg) = (1) belirsiz, üstü kapalı (2) net hatırlanamayan şey X vivid 974. valley = vadi 975. vanish = 1- ortadan kaybolmak 2-yok olmak 976. variety = değişiklik, çeşitlilik 977. vast = büyük, engin, muazzam (= immense, tremendous, huge) 978. vet = veteriner 979. vigorously = gayretle (= diligently) 980. violate (vayoleyt) = (kural, kanun, hak vb) ihlal etmek, çiğnemek (= abuse) 981. violent = şiddetli, şiddet içerikli 982. virtually = hemen hemen, neredeyse (= practically, nearly, almost) 983. vocation = meslek 984. volunteer = gönüllü, ücret almadan yardım eden 985. vote for/against = (1) oy (2) oy vermek 986. voyage = deniz yolculuğu 987. wantonly = (1) durduk yere, sebepsiz yere (2) ahlaksızca, şehvetle 988. wear = takınmak( gözlük, kolye, kıyafet),giymek 989. weep = ağlamak, sızlamak (= cry, sob) 990. whirl = (1) hızla dönmek (2) girdap 991. wholly = tamamen, tümüyle, bütünüyle (= entirely) 992. widely = geniş çapta, oldukça 993. widow = kadın dul ***widower = erkek dul 994. withdraw from = (1) (savaştan,seçimlerden vb) geri çekilmek (= pull out of) (2) (bankadan, hesaptan vb) para çekmek 995. withdrawn = içine kapanık (= reserved, inhibited) 996. witness = (1) şahit olmak (2) tanık, şahit, görgü tanığı 997. worthless = değersiz (= valueless) 998. yard = avlu, bahçe 999. yield = (1) ürün meyve vermek (2) ürün kazanç 1000. zip = fermuar |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|