![]() |
#11 |
![]() L
Labil: Kararsız, çabuk değişen Laktasyon: Annenin süt verme devresi Lakrima: Göz yaşı Lakün: Küçük boşluk, delik Lagoftalmi: Göz kapaklarındaki bozukluk nedeniyle gözlerin tam kapanmaması hali Lap: Lenfadenopati'nin kısaltılmış şeklidir Lenfadenopati, lenf bezlerinde büyüme anlamına gelir Laparatomi: Teşhis amaçlı veya ameliyat için karın boşluğunun açılması Laparoskopi: Ucunda kamera olan, laparoskop denilen aletle karın boşluğunun endoskopik incelenmesi Larva: Tırtıl, kurtçuk Larenks: Gırtlak Larenjit: Larenks iltihabı Larengoskop: Bogazın muayenesine yarayan aynalı ışıklı alet Larengoskopi: Gırtlağın içinin larengoskop ile muayenesi Lenfoma: Başlangıcını lenfoid dokudan almış ur Lezyon: Genel anlamda henüz tam olarak niteliği tespit edilmemiş bozukluk Ligament: Vücudun muhtelif eklemlerinde, organlarında bulunan bağlara verilen isimdir |
|
![]() |
![]() |
#12 |
![]() M
Makro: Büyük Makrosefali: Başın (beynin) normalden büyük olması Magnet: Mıknatıs Malabsorbsiyon: Emilimin bozuk oluşu Maladi: Hastalık Malasi: Keyifsizlik, kırıklık Malarya: Sıtma Male: Erkek Malformasyon: Kusurlu oluş, sakatlık Malfonksiyon: Her hangi bir organın yetersiz veya dengesiz görev yapması Malin: Habis, kötü huylu Malleol: Ayak ekleminin her iki tarafındaki kemik çıkıntılarına verilen isim Malleus: Orta kulaktaki çekiç kemik Malnutrisyon: Sağlık için şart olan, vitamin, mineral, protein ve benzeri maddelerin yetersiz alınmasından doğan hastalıkları tanımlayan bir terimdir Malpraktis: Tıpta yanlış, özensiz tedavi Mastektomi: Ameliyatla memenin alınması Mamilla: Meme başı Mamografi: Meme filmi Mandibula: Alt çene kemiği Mani: Aşırı neşe şeklinde beliren psişik hastalık Manifest: Aşikar, gizli olmayan Manfan Sendromu: Sebebi bilinmeyen herediter genetik bir hastalık Marihuana: Esrar Mastektomi: Memenin her hangi bir rahatsızlık nedeniyle alınmasıdır Basit mastektomi sadece meme dokusunun çıkartılmasıdır Radikal mastektomi ise, kanser vakalarında baş vurulan memeyle birlikte, memenin altındaki kasların ve koltuk altındaki lenf bezlerinin de çıkartılmasıdır Mastitis: Memenin iltihabıdır, emziren annelerde sütün birikmesi nedeniyle veya meme başındaki çatlak nedeniyle sık rastlanan bir durumdur Mastoidektomi: Mastoid hücrelerin iltihaplanması nedeniyle mastoid kemiğin çıkartılması ameliyatıdır Mastoidit: Kulak arkasında bulunan mastoid kemikteki, mastoid hücrelerinin iltihabıdır Genellikle orta kulak iltihaplarını takip eder Mazohist: İşkenceden zevk alan, işkence tarzı hareketlerden cinsel haz duyan Menenjit: Beyin zarlarının (Meninkslerin) iltihabıdır Menopoz: Adetten kesilme Menstrual: Menstruasyonla ile ilgili, adet görme ile ilgili Menstrual Siklus: Adet görme dönemleri, iki adet arası Mentruasyon: Adet görme, ay başı Kadınlarda periodik kanama Mental Reterdation: Zeka gelişiminde gerilik Metastatik: Metastaz yapmış lezyona verilen isim (Başka bir organdan atlamış tümöral oluşum) Metastaz: Herhangi bir organdaki kanser hücrelerinin, vücudun başka bir bölümüne atlamasıdır Mitoz: Hücre bölünmesi Miyom: Uterus adalesinin iyi huylu tümörüdür Mukolitik: Mukus'u eriten anlamındadır Yani, akciğerlerde oluşan ve katılığı nedeniyle çıkarılmakta güçlükle karşılaşılan mukus'un (balgam) kıvamını azaltarak, atılmasını sağlayan ilaçlar Mukoza: Bazı organların iç yüzlerini kaplayan ve salgı üreten doku tabakası |
|
![]() |
![]() |
#13 |
![]() N
Narkoanaliz: Psikanalize yardımcı olmak amacıyla, bir narkotik ilacın kullanılmasıdır Narkolepsi: Önüne geçilemiyecek kadar şiddetli uyuma eğilimi Narkoz: Ameliyat yapmak için duyu, hareket ve bilincin damar yolu veya solunum yolu ile narkotik madde verilerek uyuşturulmasıdır Narkotik: Uyutucu, uyuşturucu Narsizm: Kendi kendini sevmek anlamına gelirAslında gelişimin normal bir safhasını teşkil eder, ancak hayatın ileri devrelerinde varlığı anormal sayılır Natal: Doğuşa ait Nazal Kemik: Burun kemiği Nazofarinks: Burnun arka kısmı ile yutağın komşuluk yaptığı bölge Natrium: Sodyum Naturel: Normal, tabii Nausea: Mide bulantısı Nebulizer: Sıvıyı püskürterek uygulamaya yarayan alet Neonatal: Yeni doğana ait Neoplazi: Patalojik anlamda yeni doku oluşumu Nöroloji: Asabiye, sinir hastalıkları Nöroşirürji: Beyin cerrahisi Nodül: Yuvarlak, çapı 1 cm'den küçük patolojik oluşumlar |
|
![]() |
![]() |
#14 |
![]() O
Obduksiyon: Otopsi Obez: Şişman Obezite: Şişmanlık Obje: Görülebilen veya dokunulanilen herhangi bir şey Objektif: Duyulup, görülebilen, idrak edilebilen Obliterasyon: Vücuttaki boşlukların tıkanması Observasyon: Müşahade Obsesyon: Daimi endişe,fikri sabit, nöroz Obstrüksiyon: Tıkanma, engel Obstetri: Doğum bilgisi Odiogram: Kulağın işitme gücünün kaydıdır, odiometri cihazı ile ölçülür Oedipus Kompleksi: Erkek çocuğun annesine karşı duyduğu bilinçsiz yakınlık nedeniyle babasını kıskanması ve bununla ilgili ruhsal bozukluklar kompleksine verilen isimdir Odontoid: Diş şeklinde Oftalmik: Göze ait Oftalmopleji: Göze ait sinirlerin felci sonucu göz kapağının düşmesi ve gözün hareket edememesi ile birlikte oluşan tablo Oftalmoloji: Göz ve göz hastalıkları ile uğraşan bilim dalı Oftalmoskop: Göz içi muayenesinde kullanılan bir alet Oftalmoskopi: Oftalmoskop ile gözün içinin muayene edilmesi Oftalmolojist: Göz hastalıkları uzmanı, göz mütehassısı Oftalmonometri: Göz içi basıncın ölçülmesi Okkult: Gizli, kapalı Oklude: Kapalı, tıkalı Oksiput: Başın arka kısmı Okulomotoryus: Gözü hareket ettiren sinirlerden birisidir 3kafa çifti Nervus Oculomotorius Oküler: Göze ait Olekranon: Dirsekteki çıkıntı Olfaktoryus: Koku siniri Nervus Olfactorius Oligüri: İdrarın normalden az çıkartılması Oligo: Geri, küçük Oligodendroglioma: Sinir sistemi destek dokusuna ait, özellikle beyincikte görülen kötü huylu tümör Oligospermi: Menide spermatozoidlerin normalden az oluşu Omentum: Karın içerisinde, barsakları örten oluşum Onanizm: Genital organlar ile oynayarak kendi kendine tatmin Onkoloji: Tümöral oluşumlarla ilgili bilim dalı Opak: Donuk, şeffaf olmayan Operabl: Ameliyat edilebilir, ameliyat edilmekle halen bir şansı olan Aksi; inoperabl Operasyon: Cerrahi müdahale, ameliyat Opiat: Afyonlu ilaç, uyuşturucu Opistotonus: Bazı hastalıklarda vücudun ekstansör (gerici) kaslarının gerilmesi sonucu gövdenin yay biçimi alarak kasılmış hali Örn Tetanozda Osteogenesis: Kemik oluşumu, kemiklerin gelişimi Osteogenesis İmperfekta: Kemiklerin kolayca kırılacak şekilde gevrek oluşu ile karekterize kalıtsal nitelik gösteren hastalık Osteojenik: Kemik yapıcı Osteoid: Kemik gibi, kemiğimsi Osteoliz: Kemiğin çürümesi, nekrozu, erimesi Osteomalasi: Kemiklerin yumuşaması ile karekterize bir hastalık Osteomiyelit: Kemik iltihabı Osteofit: Kemiklerde patalojik olarak oluşan çıkıntı şeklindeki oluşumlar Osteoplasti: Kusurrlu kemiği düzeltme veya sağlam kemikle değiştirme ameliyatı Ovoblast: Yumurtanın geliştiği hücre, yumurta hücresi Ovosit: Olgunlaşma devresinden önceki dişi cinsiyet hücresi Ovülasyon: Kadınlarda yumurtalıklarda ovüm'ün (Yumurtanın) atılmasıdır Ovülasyon genellikle adet dönemlerinin ortasına rastlayan 11-14 günler arasında olur |
|
![]() |
![]() |
#15 |
![]() Ö
Ödem: Vücutta anormal miktarda su toplanmasıdır Kalp, damar ve böbrek hastalıklarının bir belirtisi olabildiği gibi bazı allerjik durumlarda ve beyin travmalarında ciddi sonuçlar doğurabilir Ödipus Kompleksi: Bkz Odipus Kompleksi Östaki Borusu: Orta kulakla nazofarenksi birleştiren, atmosfer basıncı ile orta kulak içi basıncı dengeliyen yola verilen isimdir Östrojen: Yumurtalıklardan salgılanan ve insanlarda sekonder cinsel karakterlerin gelişmesini sağlıyan hormondur Ötenazi: Kısaca ölüm hakkı da denilebilir Tedavisi mümkün olmayan kronik hastalıklarda, hayattan umudunu kesmiş hastanın ağrısız bir metotla ölümüne izin verilmesidirYasal değildir Özefagus: Yemek borusuna verilen isimdir, yutak ile mideyi birleştirir P Pakimenenjit: Beynin en dış zarının (dura mater) iltihabıdır Pandemi: Salgın bir hastalığın kıta düzeyinde çok geniş bir alana yayılmasına verilen isimdir Palilali: Psikolojik bir bozukluk olup, aynı cümle veya kelimenin bir çok defa tekrarlanmasıdır Palyatif: Hafifletici Palpasyon: Elle dokunularak yapılan muayene Palpitasyon: Kalp çarpıntısı Palsy: Felç, inme Pan: Bütün Panaris: Tırnak yatağı iltihabı, dolama Panarterit: Bütün arterleri kapsayan iltihabi durum Pankardit: Kalbin bütün zarlarının iltihabı Pankreas: Karın boşluğunun üst tarafında ve bel omurlarının ön kısmında yerleşik bir organdır Salgılarıyla sindirm fonksiyonuna yardımcı olur ve kan şekerini düzenler Pankreatit: Pankreas iltihabıdır Panoftalmi: Gözün bütün tabakalarının iltihabı Pansinüzit: Bütün yüz sinüslerinin iltihabı Papillom: Meme başı gibi çıkıntılar yapan iyi huylu tümörler Papillokarsinom: Kötü huylu papillom Papaverin: Opiumdan elde edilen, düz kasların spazmını çözücüetkiye sahip bir alkaloid Papillit: Görme sinirinin retinaya girdiği yerin (optik papilla) ödemli iltihabı Papül: Ciltteki, sınırları belirgin, kabarık, 1 cm'den küçük çaplı lezyonlardır Resim - Papül Para: Yanında, yan Örn Para-aortik aortun yanında Parakardiak: Kalbin yanında, kalbe komşu Paralitik: Felç olan, felçli kişi Paralizi: Felç Paramedian: Orta hattın yanında, orta hatta yakın Paramedikal: Bir dereceye kadar tıpla ilgili, hekimliği kısmen ilgilendiren Paranazal: Burun boşluğunun yanında, buruna komşu Parankim: Bir organ yada bezin görev gören dokusudur Örneğin, karaciğer parankimi denildiği zaman, karaciğerin bütünü anlaşılır Paraozefageal: Özefagusun (yemek borusu) yanında yer alan Parapleji: Belden aşağı her, iki bacağın tutmaması, felç hali Paraparezi: Belden aşağı her iki bacağın kısmi felci, örn hareket olup, yardımsız yürüyecek kadar güç olmaması Paratiroid: Tiroid bezi arkasında bulunan dört adet küçük beze verilen isim Paratiroidektomi: Paratiroidlerin ameliyatla çıkartılması Paratrakeal: Nefes borusunun yanında yer alan Paravertebral: Omurganın (Vertebral Kolon) yanında yer alan Parazitemi: Kanda parazit bulunması Parazit: Asalak Parasentez: İçinde su veya cerahat toplanmış bir vücut boşluğundaki sıvıyı çıkarmak için yapılan delme ameliyatı Parenkim: Organın kendine özel doku yapısı Parenteral: İlaç veya serumların ağız yolu ile değil damar yolu, adele içi gibi yollarla verilmesi Parestezi: Uyuşma, karıncalanma veya yanma hissi gibi duyusal bozukluklar Parietal Kemik: Kafatasının her iki yan tarafındaki kemiklere verilen isim Paroksismal: Ani ve geçici krizler halinde gelen Parsiyel: Bütününü kapsamayan, tam olmayan, kısmi Partikül: Parçacık, zerre Partus: Doğum Parotis Bezi: Kulak altı tükrük bezi Parotitis: Kabakulak Patella: Diz kapağı kemiği Patojen: Hastalık yapan madde veya mikroorganizmalar Patogenez: Hastalığın esas ve gelişimi Patognomonik: Bir hastalık için çok özel belirti, bu varsa mutlaka o hastalık akla gelmelidir gibi Patolojik: Normal olmayan, hastalıklı Patolog: Hastalık nedeni ile dokularda meydana gelen değişimleri inceleyen bilimle uğraşan kişi Pediatri: Çocuk hastalıkları ile uğraşan tıp dalı Pediatrist: Çocuk hastalıkları uzmanı Pelvis: Leğen kemiği Penis: Erkek cinsel organı Periton: Karın içi organları çepeçevre saran, karın boşluğunun iç yüzünü örten zardır Peritonit: Peritonun iltihabıdır Peroral: Ağız yolu ile Peteşi: Ciltte nokta biçiminde kanamalar (Damar dışına kan çıkması) Phenotype: Kişinin kalıtsal yapısının dışa akseden görünümü, aynı tür fertlerini belirleyen, gözle görülebilen özelliklerin tümü Pitriasis: Daha çok gövdede ve uzuvların gövdeye yakın yerlerinde yerleşen, bazan kepeklenme gösteren bir cilt hastalığıdır Çeşitli türleri vardır, bunlardan Pitriasis versicolor'da deniz mevsimlerinde hasta olan bölge güneş ışını almadığı için daha belirgin hale gelir Plak: Plak, dermatologlar için açık bir anlamı olan ancak başkaları tarafından genellikle anlaşılmayan bir terimdir Yüksekliğine oranla kapladığı alan geniştir ve keskin bir kenarı vardır Plaklar en sık sedef hastalığında (psöriasis) görülür Plevra: Akciğerleri ve göğüs kafesinin iç yüzünü örten zar Plevral: Plevraya ait Plörezi: Plevra iltihabı Akciğerin üzerini örten plevra ile göğüs duvarını örten iki plevra yaprağı arasında sıvı birikmesi Plörit: Plevranın, sıvı birikmeksizin kuru iltihabı Polikistik: Bazı organlarda çok sayıda içi sıvı ile dolu oluşumlara verilen addır Polikistik böbrek, polikistik meme gibi Polip: Organların ve vücut boşluklarının iç yüzünü kapsayan mukoza adı verilen tabakadan menşeini almış, saplı iyi huylu küçük ur Prostat: Erkeklerde mesanenin altında ve idar yolunun başlangıcında bulunan genital sisteme ait bir bez Prostatit: Prostat iltihabı Psoriasis: Halk arasında sedef hastalığı olarak bilinir Sık rastlanan, özellikle diz ve dirseklerde ve vücudun diğer bölgelerinde rastlanan simetrik, kırmızı, kabuklanma ve pullanma gösteren bir cilt hastalığıdır Sebebi bilinmemektedir Bkz Resim Pulmoner: Akciğer veya akciğerlerle ilgili Pulmoner Arter: Akciğerin büyük besleyici arteri Purpura: Deri ve mukozalardaki küçük kanamalar Püstül: Ciltte, içerisinde cerahat bulunan kabarık lezyonlardır |
|
![]() |
![]() |
#16 |
![]() R
Rabies: Kuduz Radius: Ön kolun dış tarafında (baş parmak tarafında) bulunan kemiktir Radikal: Sebebe yönelik, köklü Radikül: İnce dal, küçük kök Radikülit: Omurilikten çıkan sinirlerin (spinal sinir) kök iltihabıdır Radikülopati: Spinal sinir köklerini tutan herhangi bir hastalık Radyoaktif: Radyasyon yayan özelliğe sahip Radyodermatit: Işına maruz kalmış ciltte meydana gelen dermatit Radyoloji: Genel anlamda X ışınları,ses dalgaları veya diger yöntemleri kullanarak teşhis hizmetleri veren tıp dalıdır Radyoterapi: Işınlama kullanılarak yapılan tedavi yöntemi Rahim: Uterus, döl yatağı Raşitizm: D vitamini eksikliğinin neden olduğu, çocuklarda görülen bir hastalıktırKemik teşekkülünün tam olmaması nedeniyle tedavisi geciktirilmiş, ihmal edilmiş vakalarda uzun kemiklerde deformiteler teşekkül eder Refraksiyon: Kırılma Refraktometre: Görme bozuklukluklarını ölçen cihaz Rejenerasyon: Harap olmuş bir dokunun kendini yenilemesi, tamiri Rejional: Bir bölgeye ait Regresyon: Bir hastalık belirtisinin gerilemesi, şiddetinin azalması Regurjitasyon: Yenilen yiyecek ve içeceklerin, kusma olmaksızın ağıza geri gelmesi Rehabilitasyon: Fiziki hareket kusurlarını düzeltme, yeniden kazandırma Relaksin: Gebelik esnasında meydana gelen ve doğum işlevinde gevşetici rol oynayan hormon Remisyon: Hastalık belirtilerinin sönmesi Renal: Böbrekle ilgili Renal Arter: Böbrek arteri Reproduktif: Çoğalabilen Respirasyon: Solunum, nefes almak Respiratuvar Sistem: Solunum sistemi Retansiyon: Birikme, toplanıp kalma (Örn İdrar retansiyonu; idrar tutulması, idrar yapamama) Retiküler: Ağ gibi, ağ biçiminde Retina: Gözün en iç tabakası, ağ tabaka Retinit: Retina iltihabı Retrobulber: Göz küresinin arka kısmı Retrobulber Nörit: Görme sinirinin, gözün arka kısmındaki bölümünün ani görme kaybı ile karekterize iltihabi durumu Retrogressiv: Gerileyen Retroperitoneal: Periton zarının arkasında Retroversi: Bir organın normal konumda değil arkaya doğru eğik durumda olması Revaskülarizasyon: Yeniden damarlanma Reynaud: Sebebi bilinmeyen, daha çok orta yaşlı kadınlarda rastlanan bir rahatsızlık olup, özellikle soğuğa maruz kalınca parmaklarda morarma ve hissizleşme ile karakterize bir damar rahatsızlığıdır Rezeksiyon: Bir organ veya vücut kısmının bir bölümünün veya tamamının çıkartılması Rezidü: Artık, bakiye Rezidüel: Kalan, artan ( Örn Rezidüel İdrar; İdrar yapıldıktan sonra çıkartılamıyarak geride kalan idrar) Rezistan: Mukavim, dirençli Rezistans: Direnç, mukavemet Rezorbsiyon: Emilme |
|
![]() |
![]() |
#17 |
![]() T
Tabes Dorsalis: Sfilizin ilerlemiş döneminde sinir sistemi tutulumuna bağlı olarak dengesizlik, yürüme güçlüğü görme bozuklukları ile seyreden tabloya verilen isimdir Talamus: Orta beyindeki bir cekirdek grubuna verilen addır Talasemi: Kalıtsal bir kan hastalığıdır Akdeniz kıyılarında yaşayanlarda daha sık görülür Tak****: Çok hızlı solunum Tartar: Diş taşı Telenjektazi: Deride veya mukozalarda kırmızı lekeler şeklinde görülen kılcal, arteriol ve venüllerin genişlemesinden oluşan lezyonlar Telekardiofon: Kalp seslerini hastadan uzakta dinleten alet Telepati: Beş duyu işe karışmaksızın düşüncelerin, bu duyuların üstünde bir yolla aktarılması Temporal Bölge: Şakak bölgesi Tendinit: Tendon iltihabı Tendon: Kasların kemiklere yapışmasını sağlayan yapılar Tenesmus: Rektum veya mesanenin iltihaplı durumlarında görülen, ağrılı işeme veya defekasyon duygusu Tenya: Barsak paraziti, şerit, yassı solucan Testosteron: Erkek **** hormonuna verilen addır Tremor: İrade dışı titremelere verilen addır Örneğin, Hipertiroidi (Tiroid bezinin fazla çalışması) adı verilen rahatsızlıkta ellerde görülen ince amplitüdlü titremelere tremor adı verildiği gibi, Parkinson da görülen kaba ve büyük amplitüdlü titremelere de tremor denir Tromboz: Kan damarlarının pıhtı veya ateron (kolesterol) plakları oluşarak tıkanmasıdır |
|
![]() |
![]() |
#18 |
![]() U
Ulcus: Bkzülser Ulna: Önkolun iki kemiğinden içte (serçe parmağı tarafında) bulunanıdır Ultrasound: İnsan kulağının duyamıyacağı kadar yüksek frekanslı ses dalgaları Ultra-ses Ultrasonografi: Ultra-ses kullanılarak elde edilen görüntüler Bir çok hastalığın ön teşhisinde kullanılan, ancak daha çok karın organları gibi ses dalgalarının kolayca geçebileceği konumdaki organların tetkikinde etkili bir inceleme yöntemidir Şua söz konusu değildir Ultraviole: Dalga boyu 2000-4000 arası olan mor ötesi ışınlar Ureter: Sidik borusu Uterus: Rahim, döl yatağı Uterus Bicornis: Uterusun iki boynuzlu olması anlamında bir terimdir Uterusun üst kısmının çökük olması nedeniyle her iki uç kısımlarının beligin hal alması sonucu ortaya çıkan görünümdür Uvula: Küçük dil |
|
![]() |
![]() |
#19 |
![]() V
Vagotomi: Vagus sinirinin etkisini ortadan kaldırmak amacıyla dallarından birisinin kesilmesidir Vagus: Nervus Vagus onuncu kafa siniridir, kafatasından çıktıktan sonra mide, barsak sisteminin bir kısmına, kalp ve akcigerlere dallar verir Bu sistemlerin fonksiyonlarında önemli rol oynayan bir sinirdir Vajen: Kadın cinsel organı Vajinit: Vajina iltihabı Vaksın: Aşı, Bkzaşı çeşitleri; attenüe, otojen, BCG, polivalen, sabin, salk Varis: Kirli kan taşıyan damarların, fonksiyonel bozuklukları sonucu ya da kan akımının önündeki bir engel nedeniyle genişliyerek kıvrımlı bir hal almasıdırYüzeyel olduğu gibi derin venlerde de varis gelişebilir Varikosel: Erkeklerde spermatik kordon venlerinin genişlemesi sonucu torbalar içersinde varis oluşumu Vaskülit: Damar iltihabı Vazodilatasyon: Damar genişlemesi Vazodilatör: Damar genişletici etkiye sahip ilaç, madde Vazokonstrüksiyon: Damarları büzülmesi, kasılması Vazokonstrüktör: Damarları büzen etkiye sahip ilaç, madde Vazospazm: Damar kasılması, büzülmesi Vejetaryen: Bitkisel gıdalarla beslenen, etyemez Ven: Kirli kanı kalbe taşıyan damarlar Vertigo: Genel anlamda baş dönmesi, hareket duygusu demektir Ancak tansiyon düşmesi ile ilgili baş dönmeleri bu kapsamda değildir Vertigodan kastedilen labirentit, iç kulak iltihabı, Meniere hastalığı gibi durumlarda olan baş dönmesi hissi Vertigo diye adlandırılır Vitiligo: Bir cilt hastalığı olup, vücudun çeşitli bölgelerinde, yer yer renk (pigment) kaybı ile karakterize, normal bölgelerden keskin sınırlarla ayrılan beyaz lekeler |
|
![]() |
![]() |
#20 |
![]() Y
Yabancı Cisimler: Vücudun belirli bir yerinde, normalde bulunmayan her hangi bir madde yabancı cisimdir Bunlara özellikle çocuklarda, barsaklar, kulak ve burunda rastlanır Yutulan yabancı cisimler, yemek borusunda takılabilir, ya da tehlikeli olabilir Bu nedenle bazen ameliyatla çıkartılmaları gerekebilir Yağ Embolisi: Büyük kemik kırıklarında görülebilen bir komplikasyondur Kemik iliğindeki yağın bir kısmı açığa çıkar ve yağ damlaları kan dolaşımına karışıp damar tıkanmasına neden olur Yağlı Dejenerasyon: En çok kalp, karaciğer ve böbreklerde görülür Bu organlarda, hücreler normal çalışma yeteneklerini kaybederler ve içlerinde yağ tanecikleri birikir Yalancı Gebelik: Tüm gebelik belirtilerinin olmasına rağmen, uterus boştur Bu duruma yalancı gebelik denir Daha çok psikolojik menşelidi |
|
![]() |
![]() |
Etiketler... Lütfen konu içeriği ile ilgili kelimeler ekliyelim |
tıp sözlüğü |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|