![]() |
#26 |
![]() Vakit'le Hasan Karakaya'yı da tekelinize alacaksınız heralde.
Ne güzel valla. (Kendisi şirretlere de şiddetlidir bunu da hatırlatayım) "O kadar uzak"olduğumuzda doğrudur. Zaten onla aynı seviyede yada onun çizgisinde layıkiyle olduğumuzu söylemiyoruz. AMA o İMZAyı da Vakit'e saldırıp din üzerinden ahkam kesenlere cevaben aldık da koyduk. Partimizden olup Vakit'e saldırana karşı da savunduk biz değerimizi. O da ona binaendi. Yani particilikle alakamız YOK. Biz değerlerimizi savunuruz da refleks olarak öyle imzalara da çekeriz de. İŞİMİZE GELİNCE SAVUNUP GELMEYİNCE SIVIŞANLARDAN YA DA AHKAM KESENLERDEN DEĞİLİZ EFENDİM. Bizim particilik yaptığımız yok. Partimden olan herkese hakaret ediyor olsaydım kendi partimden biriyle girdiğim münakaşadan ötürü ceza da almazdım bu forumda. Kaldı ki yakın zamana kadar SP'li arkadaşlarla hemfikir olup burada AK Parti'li arkadaşlarla muhalif olduğumuz konular da çok kez olmuştu. O zamanlar SP'li olduğumu sananlar bile oluyordu VE bu 'Sorumlu' yetkisi verilmeden önce de bana sorulan ilk soru "Görüşün nedir tam olarak" idi. Yani SP'li olarak da zannedildik bi çok arkadaşın zihninde. Tamam mıdır? Öyle gelip 'particilik' laflarıyla bizi salt bir yere körü körüne bağlanmış gibi gösterip kendinize artı puanlar çıkarma çabanız size 'gülücük' olarak geri döner. Doğru neyse odur bizde. Ama partimizi de kurda çakala yem etmiyoruz diye 'partici' oluyorsak; ne mutlu bize. -- "İcraat lazım laf değil" diyor.. Siyasette lafların icraatların önüne çok kez geçtiğini öğrenin öyle gelin. Şu SP kafasının malum lafı işte "laf değil icraat".. Herkesi kendileri gibi anca laf üeten bir ideolojiye sahip sanıyorlar.. Menderes'in Cezayir soykırımı olduğu sırada ağzını açıp tek bir söz etmemesine ya da ettiğinde de kıyıdan köşeden laf edip geçiştirmesine de aynı mantıkla yaklaşan bir zihniyetin torunu bunlar. Menderes'in görünen sözlerinden -görünmeyen- icraatlarından ötürü kendisine demedğini bırakmayan zihniyetin artığı bunlar.. Ama sonradan Menderes'in sessiz kalıp perde arkasından Cezayir'e neredeyse en büyük yardımı götürdüğünü bayağı bir zaman sonra öğrendiğimizde, yani tarihin bunu yazdığı vakitte ses etmeyip yine köşeye çekilen yüzsüz ideolojinin tohumu bunlar. Ya da o mantıkta diyelim... Öyle ya, laf değil icraat... Allah'a binlerce kez şükür ki biz o saflara katılmadık liderlerimiz de tez vakitte kurtardılar kendilerini o çamurdan. Sahi binlerce kez hamd edilecek bi duruşun saflarındayız. Böyle artık, zibillerin sayesinde daha da iyi anlaşılıyor bu. -- Bir de "senin alkışladığını herkes alkışlamak zorunda mı" diyor.. Yoo değil. Biz de herkes alkışlasın demedik zaten. Yürek işi dedik. Onu da LİDERlere dedik. Ama kendini lider sananlar damlayıp şövalyelik taslayınca iş buraya kadar düştü.. Sonra biz alkışlamak zorunda herkes demedik. Ama bazıları çürük elmalık olsun diye "ilk sayfadaki coşku kalmamış, niye acaba" gibi laflarla resmen 'leş kargalığı' yaparsa 'yavaş gel' deriz. Yaparken iyi, YAPIYORSUN derken kötü öyle mi? "İlk sayfadaki yorumları bekleyen"e yorum yapınca, yok üslubun şöyle yok lafın şöyle yok alkışlamam yok icraat lazım.. Yani adamın işine geleni yazarsak iyi yoksa yok. Ne güzel İstanbul.. Konu FarukARSLAN. tarafından (04-28-2009 Saat 05:37 ) değiştirilmiştir.. |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|