AK Gençliğin Buluşma Noktası
Hadis-i Şerifleri Efendimiz'in Hadis-i Şerifler ile ilgili herşeyi burada paylaşıyoruz.


Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-27-2010, 20:41   #1
Kullanıcı Adı
Fırat
Standart RİYAZ'ÜS-SÂLİHÎN
BİRİNCİ BÖLÜM

İHLÂS VE AÇIK-GİZU BÜTÜN İŞ, SÖZ VE DAVRANIŞLARDA


Konu ile ilgili ayetler

"Halbuki onlar Allah'a, O'mın dininde ihlâs (ve samimiyet) erbabı ve muvahhid&r olarak, ibadet etmelerinden, namazı dosdoğru kılmalarından, zekâtı vermelerinden başkasıyla emrolunmamışlardı. En doğru din de budur". (Beyyine,5)
"Onlann (kurbanların) ne etleri, ne de kanlan hiçbir zaman Allah'a eriş­mez. Fakat sizden ona (yalnız) takva ulaşır". (Hacc, 37)
"De ki: Göğüslerinizin içinde olanı gizleseniz de, açıklasaaız da Allah onu bilir". (Âi-i linrân, 29)[52]

Konu ile ilgili hadisler
I. Emîr'ul-Mü'minîn Ebu Hafs Ömer b. el-Hattâb b. Nufeyl b. Abdi'l-Uzzâ b. Riyâh b. Abdillâh Kurt b. Rezâh b. Adiyy b. Ka'b b. Lüeyy b. Gaüb el-Kureyşî el-Adevî*den (ra) rivayet edilmiştir:
C Ben Rasûlullah'ı (s.a) şöyle derken işittim: "Ameller niyetlere göredir. Herkese yalnız niyet ettiğinin karşılığı varaır. Her kimin hicreti Allah ve Ra-sûlü'ne (rızası için) ise, hicreti de Allah ve Rasûlü'nedir. Her kimin hicreti de kavuşacağı bir dünyahk veya evleneceği bir kadın için ise; hicreti de o göç ettiği şeyedir". Hadisi, muhaddislerin imamı Ebu Abdillâh Muhammed b. İsmail b. İbrahim b. Muğire b. Berdizbe el-Cu'fı cl-Buhârî ile Ebu'l-Hüseyn Müslim b. el-Haccâc b. Müslim_el-Kuşeyrî en-Neysâbûrî (ra) tasnif edilmiş kitaplann en güvenilirleri olan, "Sahih berinde rivayet etmişlerdir.[53]
"Emfr'ut-Afü'minîn" lakabı ile anılan ilk halife Ömer b. el-Hattâb'tır. Mutlak anlamda bu lakab ile anılan -bir seriyye'de komutanlığı nedeniyle-AbduUah b. Cahş'tır.
"Ebû künyesini Hz. Ömer'eRasûlullah vermiştir. "Hafs"aslan anlamındadır. Bu künye cesurluğu ve yiğitliği nedeniyle verilmiştir.
Hz. Ömer Rasûlüllah'dan (s.a) 537 hadis rivayet etmiştir.
Hadiste geçen "ameller" Mn ile kastedilen bedenin tüm hareketleri, dav­ranışları, söz ve fiilleridir. "Niyet" ise kasdetmek, yönelmek ve azmetmek anlamlarına gelir. Niyet, bir şeye fiili ile beraber kasdetmek olarak tanımlanır.
Hadisi, "Amellerin sıhhati (tam olması) ancak niyet iledir" şeklinde an­lamak da mümkündür.
Ameller, kendisini doğuran niyetler ile değer kazanır. Yani amel sahibi­nin niyeti ne ise, o amelin karşılığı da o niyete göredir. Niyeti hayır ise, hayır kazanır. Yok eğer niyeti şer ise, şer ile karşılık görür. Allah nzasılçin yapılan amelin karşılığı sevaptır. Kullara karşı gösteriş için yapılan amelin karşılığı ise hüsrandır. Bu hadise göre; niyet İle amelin belirlenmesi de önem kazanır. Farz ve vacib ibadetlerde de niyetin yeri tartışılmaz. Nafile ibadetlerde de ni­yet Önemlidir.
Sem'ânî; "Mubah bir yapan kişi, bununla Allah'a yakınlığa niyet etmişse; örneğin yemek yemekle kullukta ve O 'na uymada kuvvetli olmayı istemişse sevap alır" demiştir.
Her kimin hicreti Allah ve Rasûlü'nün rızasına uygun olursa, onun bu hicretinin karşılığı, Allah'ın hayırla karşılığını vermesi, Rasûlü'nün de şefa­atçi olmasıdır.
Aynca Rasûlullah (s.a) "Muhacir, Allah'ın yasakladığı şeyleri terkeden kimsedir" buyurmuştur. "Hicret" terketmek demektir. Bu nedenle fitne kor­kusuyla Dâr'ul-Küfür'den Dâr'ul-lslâm'a göç etmek hicrettir.
Hicret'in aslı ise Allah'ın hoşlanmadığı her şeyi terkederek, O'nun hoş­nut kaldığı şeylere yönelmektir.
İslâm'ın ilk yıllarında müslümanlar, müşriklerin işkence ve eziyetlerin­den dolayı Mekke'den Habeşistan'a, daha sonra da Medine'ye göç etmişler­dir. Bu göç Mekke'nin müslümanlar tarafından fethine kadar devam etmiştir.
Allah'a ve Rasûlü'ne hicretin karşılığının da yine Allah ve Rasûlü olma­sı; yapılan bu hicretin kabul olduğuna işarettir. "
Hadisin sebeb-i vürudunu (söyleniş nedenim)
daha iyi anlaşılacaktır:
Taberânî, sahih bir isnad ile tbn M* f™ yon "Aramızda, "Ümmü Kays" denilen bir kadınla vardı. Kadın, o adam hicre adam hicret etti ve evlendi, işte bundan dolayı Muhaciri" dîye anlandtrdık'.
Rasülüllah'ın (s*) emrine uyarak, o taa gitmek maksadıyla hicret eden, elbette onun manın karsını alacaktır.
Mal, mülk, makam ve tadın gibi şeyler » kişinin sadece dünyada elde ettıgı şeylerdir. dan yoksundur.
Niyetin yeri kalptir. Amelde ihlâs, o amehn Zira Allah kendi rızasına uygun olmayan hiçbir Banlan hicreti beş kısma ayırmıştır.

1- Habeşistan'a hicret
2- Mekke'den Medine'ye hicret
3- Kabilelerin Rasûlüllah'a (s.a) hicreti
4- Mekkelilerden müslüman olanların hicr
5- Allah'ın nehyettiği şeylerden hicret
Bir kısmı da buna üç kısım daha eklerler, i- II. Habeşistan hicreti 2-Dinî vecîbeler yerine getmlemedıgınd İftm diyarına hicret
3- Fitnelerin zuhurunda (âhir zamanda) l edilmesi için şarttır. Diyarından.[54]

 

  Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 07-27-2010, 20:43   #2
Kullanıcı Adı
Fırat
Standart
2. Mü'minlerin annesi Abdullah'ın (b. Zübeyr) teyzesi Aişe'den (r.a): Rasûlüîlah (sa) şöyle buyurdu: "(Âhir zamanda birtakım) askerler savaşmak için Kabe'ye yürürler. "Beydâ" mevkiine geldiklerinde öndekiler ve sonda-kiler (hepsi) yerin dibine geçirilir." Aişe (r.a) der ki ben: "Ey Allah'ın pey­gamberi nasıl (olur da) hepsi birden yerin djbine geçirilir? Halbuki onların içinde çarşı halkı ve onlardan olmayan (ancak, aralarına kansan) lar vardır" dedim. Rasûlüllah, "Evet hepsi birden yerin dibine geçirilirler, sonra da ni­yetlerine göre diriltilirler" buyurdu, (Buhâri ve Müslim rivayet etmişlerdir. Metin Buhârî'ye aittir).[55]

Peygamberimizin hanımlarına "Ümm'ül-Mü'mintn" (mü'minlerin an­nesi) denilmesi; saygı, hürmet ve onlarla evliliğin haram olması bakımından­dır. Yüzlerine bakmak ve yalnız olarak bir arada kalmak açısından ise 'anne' makamında değillerdir. Rasûlüllah da (s.a) şefkat ve merhamet bakımından mü'minlerin babası makamındadır. Neseb ve evlatlık açısından başkasını baba kabul etmek ise İslâm'da yasaklanmıştır.
"Ümmü Abdillah" künyesini Hz. Aise'ye Rasûlüllah (s.a) vermiştir. 'Abdullah' Hz, Aişe'nİn kız kardeşi Esmâ'nın oğiu Abdullah b~ Zübeyr'dir.
Hz. Aişe, Ebu Bekr es-Sıddık'ın (r.a) kızıdır. Hicretin 2. yılında 9 ya­sında iken peygamberimizle evlenmiştir. Rasûlüllah'dan (s.a.v) sonra 40 yıl daha yaşamış, hicretin 58. yılında vefat etmiştir. Hz. Aişe'den 2210 hadis ri­vayet edilmiştir.
Hadiste geçen "herkesin helak olması" ecellerinin gelmesi nedeniyledir, , Ancak hesap anında herkes niyetine göre karşılık görür.
Tirmizî'nin bir ziyadesinde ise ifade "öndekiler ve arkadakilerle orta-daküerden de kurtulan olmayacağı" şeklindedir.
Zalimlerle, günahkârlarla beraber olmamak ve fakat iyi kimselerle bir­likte olmak, bu hadisin verdiği mesajlardandır.[56]
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




çarşamba çilingir webmaster blog çarşamba pasta

çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım