AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

[Ertuğrul ÖZGÜL]

YAŞ trafiği yeniden başladı
Ankara'daki YAŞ trafiği bugün de devam ediyor.
Saldıray Berk'in durumu ne oldu?
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Başbakanlık Resmi Konutu'na geldi. Başbakan Erdoğan ile bakan Gönül'ün YAŞ kararları ile ataması yapılmayan Genelkurmay Başkanlığı ile Kara Kuvvetleri Komutanlığı atamalarını masaya yatıracakları tahmin ediliyor.

Cumhurbaşkanı Gül tarafından onaylanarak kamuoyuna açıklanan YAŞ kararları sonrası Genelkurmay Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atama yapılmamıştı. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanlığı için 1. Ordu Komutanı Org. Hasan Iğsız'ı önermiş, bu öneriye hem Cumhurbaşkanı Gül hem de Başbakan Erdoğan karşı çıkmışlardı.

AYRINTILAR GELİYOR...












bugün

[redyellow]

Atilla Işık emekliliğini istedi

YAŞ'ta kriz sürüyor. Hükümet tarafından Kara Kuvvetleri Komutanı olması istenen Jandarma Genel Komutanı Atilla Işık emekliliğini istedi..

YAŞ kararlarının açıklanmasının ardından atama yapılmayan Kara Kuvvetleri Komutanlığı için adı geçen Jandarma Genel Komutanı Atilla Işık, emeklilik dilekçesi verdi. Bu kararın Işık’a Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevi teklif edilse dahi kabul etmeyeceği sinyali olarak değerlendirildi.

http://www.milliyet.com.tr/atilla-is...98/default.htm


Hükümet tarafından kkk atanması istenen org. ışık emekliliğini istemiş.

Hükümete karşı bir tavır mı acaba? yoksa başka bir iş mi var bu emeklilik isteme işinde?

[Terennüm]

ışığın kendisi bir açıklama yaptımı yoksa birileri ışığı zordamı bırakmak istiyor

[EpiVaTeS]

Aslan Güner ve Hasan Iğsız ortalığı karıştırıyorlarmış...
Sağlamdır İstihbarat...

[Ertuğrul ÖZGÜL]

'BİZİM ÇOCUKLAR'A TERFİ

YAŞ'ta Poyrazköy iddianamesinde "Bizim Çocuklar" diye bahsedilen Deniz Albaylar Şafak Yürekli ve Fahri Can Yıldırım terfi ettirildi.

Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısında terfi sırasındaki Balyoz sanığı 11 general hakkında işlem yapılmazken, adı iddianame ve soruşturmalarda geçen bazı ilginç isimler ise terfi ettirildi. Poyrazköy İddianemesi'nde yer alan belgelerde "Bizim çocuklar" denilen Deniz Albay Şafak Yürekli ve Deniz Albay Fahri Can Yıldırım tuğamiralliğe terfi ettirildi. Ergenekon sanıklarından ele geçirilen belgelerde ve iddianameye giren skandal notlarda Deniz Kuvvetleri'nin komuta yapısının bu isimler üzerine bina edileceği bilgisi yer alıyor. İddianamedeki şok suçlamalara rağmen Yürekli ve Yıldırım'ın terfi ettirilmesi manidar bulunuyor.

ALT KADEMEDE YAPILANMA

Yürekli ve Yıldırım hakkında Ergenekon sanıklarından ele geçirilen belgelerde ve Poyrazköy İddianamesi'nde yer alan skandal notlarda çok çarpıcı ifadeler yer alıyor. Poyrazköy İddianamesi'nin 1 numaralı sanığı olan emekli Binbaşı Levent Bektaş'ın bilgisayarından şifrelenmiş olarak ele geçirilen "Gündemlerim" adlı belgede Yürekli ve Yıldırım'la ilgili olarak "2009-2010 yılındaki top adaylarımız Şafak Yürekli, Fahri Can Yıldırım, Levent Görgeç ilgililere iletilsin... -Şafak ve Fahrican Y. bizim çocuklardan, kuvvet bunların terfisi üzerine bina edilecek, alt kadememizdeki yapılanmamız için bu iki isim çok önemli. Fahri Can, Güneydoğu kökenlileri temsil edecek" şeklinde notlar bulunuyor. Ayrıca dijital ortamdaki bu skandal notların 'en son kaydedici'sinin Şafak Yürekli olduğu da bilişim uzmanlarının tespitleriyle iddianamede yer buluyor.

İLK TERFİYE GÖRGEÇ’E

2009'a ait olduğu anlaşılan notlarda, ilk terfinin geçen yıl Levent Görgeç'in tuğamiralliğe yükseltilmesiyle hayata geçirildiği görülüyor. Görgeç de tıpkı Yürekli gibi Poyrazköy iddianamesi'nin sanıkları arasında bulunuyor. Son YAŞ'ta listedeki diğer iki ismin terfisinin yapılarak nottaki hedefe ulaşıldığı anlaşılıyor.

15 YIL HAPSİ İSTENİYOR

Tuğgeneralliğe yükseltilen Şafak Yürekli, Poyrazköy iddianamesinde sanık olarak yer alıyor ve 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmaya devam ediyor. İddianamenin delillerinden biri olan ihbar mektubunda Yürekli'nin bu plana her türlü desteği verdiği, Ergenekon'a ait özel dosya ve gündemleri elinde tuttuğu iddia ediliyordu. İddianamede İşçi Partisi ve Ergenekon terör örgütü ile ilgili bağlantılı olduğu vurgulanan Yürekli'nin hazırladığı askeri gizlilik dereceli belgeler, Ergenekon sanıklarından ele geçirildi.

BALYOZ'DA DA İSİMLERİ VAR

Yürekli ve Yıldırım'ın adı Balyoz soruşturmasında ele geçirilen belgelerde de geçiyor. Balyoz Darbe Planı'ndaki 'Öncelikli ve Özellikli Görevlendirme Listesi'nin 14. sırasında Yıldırım yer alırken 18. sırasında ise Yürekli'nin adı bulunuyor. Balyoz sanığı eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek tarafından hazırlandığı bilirkişi raporuyla tespit edilen belgede, darbe planının başarıya ulaşabilmesi için imkan ve kabiliyetinden yararlanılacak kilit personel'in isimleri yer alıyor. Darbecilerin en güvenliği kişilerden oluşan bu liste darbe öncesi ve sonrası el konulacak kamu görevlerine getirilecek personelden oluşuyor. Ayrıca Yıldırım'ın Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndaki kadrolaşma planının bir parçası olan Deniz Yıldızı Projesine de danışmanlık yaptığı savcılık tarafından tespit edildi.












HABER: Tolga ATAR / İSTANBUL

[Ertuğrul ÖZGÜL]

Sürpriz istifanın perde arkası
YAŞ'taki krizin perde arkasında Genelkurmay 2. Başkanı Org. Aslan Güner'e Genelkurmay Başkanlığı yolunu açma girişiminin bulunduğu ortaya çıktı.
Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantılarında yaşanan krizin perde arkasında Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Aslan Güner'e Genelkurmay Başkanlığı yolunu açma girişiminin bulunduğu ortaya çıktı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un Andıç operasyonunun şüphelisi 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız'ı Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na getirerek de Güner'in önünü açmayı hedeflediği belirtildi. Başbuğ'un Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yıllar sonraki terfi sistemini tamamen etkileyecek girişim için yoğun uğraş verdiği görüldü. Başbuğ'un YAŞ'ın üçüncü gününde Iğsız ve Güner ile çok gizli bir toplantı yaptığı, burada toplu istifa kararı aldıkları anacak bu önerinin daha sonra bir araya gelinen Kuvvet Komutanları'nın bir kısmı tarafından riskli bulunarak sonuç vermeyeceği gerekçesiyle kabul görmediği öğrenildi. Bunun üzerine Başbuğ'un nazik kişiliği ile tanınan Orgeneral Atilla Işık'a emekli olması için baskı kurduğu iddia edildi.

KARARGAH'TA ÇOK GİZLİ ZİRVE

YAŞ'ın üçüncü gününde kamuoyuna yansımayan kritik bir gelişme yaşandı. Genelkurmay Karargahı'nda Başbuğ, Iğsız ve Güner üçlüsü tarafından çok gizli bir zirve gerçekleştirildi. Hiçbir kuvvet komutanının alınmadığı zirvede YAŞ'ta sivil kanadın istediklerini yapmaması halinde istifa restinin kullanılması gündeme geldi. Ancak komuta kademesinde yoklanan istifa nabzı riskli bulunarak sonuç vermeyeceği değerlendirildi. Bunun üzerine emeklilik dilekçesi baskısı devreye girdi.

IŞIK PAŞA'YA EMEKLİLİK BASKISI

"TSK'nın geleceği için birlikte hareket etmeliyiz, hükümet senin üzerinden oyun kuruyor" gibi argümanlar kullanılarak Kara Kuvvetleri Komutanı olmasına kesin gözüyle bakılan Org. Atilla Işık'a baskı kuruldu. Kamuoyunda nazik, saygılı ve polemiklerden uzak kişiliğiyle bilinen Org. Atilla Işık'ın bu yönlerinden istifadeyle emeklilik dilekçesini vermesi sağlandı.

İSTİFA KABUL EDİLMEYEBİLİR

Ancak hukukçular Hükümet kanadının emeklilik dilekçesini kabul etmeme hakkının bulunduğuna dikkat çekiyor. Orgeneral Işık'ın başarılı kariyerini değerlendiren Hükümet kanadının emeklilik dilekçesini kabul etmeyeceği değerlendiriliyor. Işık'ın Kara Kuvvetleri Komutanı olması halinde Org. Başbuğ'un ileride kendisini sıkıntıya sokacak süreçlerden kurtulmak için bütün teamülleri ve devlet geleneğini altüst etme pahasına uyguladığı sistemin altüst olacağı öne sürülüyor.

BAŞBUĞ GÖREVDEN ALINABİLİR

Başbuğ'un kritik girişimlerine karşı Hükümetin ikinci bir seçeneği masaya koyduğu belirtiliyor. Andıç Operasyonu'nun 'şüphelisi' Iğsız'ın adı için ısrar eden ve sivil otoritenin yetkilerine 'teamül' adı altında hukuki hiçbir dayanağı olmayan bir argümanla müdahale etmeye kalkan Başbuğ'un istifa etmesi ya da görevden alınmasının gündemde olduğu aktarılıyor. Hükümetin bu çerçevede imzaları tamamlayıp görevden alma kararnamesini Köşke sunmasının yeterli olduğu belirtiliyor. Buna göre, Başbakan ve Bakanların imzalarını taşıyan iki kararnamenin hazırlandığı bildiriliyor. Kararnamelerin biri, 30 Ağustos'ta emekli olacak Başbuğ'un görevden alınmasını, diğeri ise Orgeneral Işık Koşaner'in Başbuğ'un yerine atanmasını içeriyor.

HEDEF HÜKÜMETİN KARARLILIĞINI KIRMAK

Görevini bitirmeye sayılı günler kalan Genelkurmay Başkanı Başbuğ tarafından üst rütbeli subaylar üzerinde abluka kurulduğu, Kara Kuvvetleri Komutanı olması için önü sonuna kadar açık olan Işık'ın emeklilik dilekçesi vermesi için baskı altına alındığı süreçte gözler yeni Genelkurmay Başkanı olacak olan Orgeneral Işık Koşaner'e çevrildi. Koşaner'in kendi çalışacağı ekibi korumak için inisiyatif almaması ise dikkat çekiyor. Karşılıklı hamlelerin atıldığı süreçte konunun sistemli bir şekilde devlet krizine çevrilmesi ve Hükümetin, atamalar konusundaki kararlılığının kırılması hesaplanıyor.























BUGÜN

[Ertuğrul ÖZGÜL]

İşte YAŞ'ın perde arkası
Erdoğan'ın Org. Iğsız'ın Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanmasına itirazı üzerine Org. Başbuğ "vekalet" formülünü önerdi. Kabul görmeyen öneri sonrası boş kalan bu kadroyu dolduracak en güçlü aday olan Org. Işık emekliliğini istedi...


Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un, hükümetin Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanmasına sıcak bakmadığı Orgeneral Hasan Iğsız için "vekalet" formülünü bile gündeme getirdiği öğrenildi. Vekalet formülünün kabul görmeyip, Iğsız krizinin derinleşmesi üzerine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşen Org. Başbuğ, "arkadaşlar rahatsız" dedi. Gül de buna "Demokrasi ve hukuk kuralları işliyor, kimse rahatsız olmasın" yanıtı verdi. SABAH, Türk siyasi tarihinde önemli bir etki bırakacak, 2010 yılı YAŞ sürecine ilişkin önemli ayrıntılara ulaştı. Jandarma Genel Komutanı Org. Atilla Işık'ın emekliliğini istemesine neden olan atama ve Şûra kararlarına ilişkin ayrıntılar şöyle:

KRİZİN AYAK SESLERİ
KOMUTAkademesine yapılacak atamalara ilişkin krizin ayak sesleri 29 ve 30 Temmuz tarihlerinde devletin zirvesinde yapılan görüşmelerde kendini gösterdi. Başbakan Erdoğan, Şûra'dan önce 29 Ağustos Perşembe günü yapılan son haftalık görüşmede Org. Başbuğ, Iğsız ve Balyozcu 11 generalin terfilerine sıcak bakmadığının işaretlerini verdi. Başbuğ aynı işareti Cumhurbaşkanı ile yaptığı haftalık olağan görüşmede de aldı.

ORG. Başbuğ, Gül ve Erdoğan'ın görüşlerini Karargahta komutanlarla paylaştı. Devletin zirvesindeki bu görüş ayrılığı nedeniyle Şura çalışmaları gergin başladı. Derin görüş ayrılığı kendisini korgenerallerin terfilerinde de gösterdi.

ŞÛRA'NIN ilk gününde Kara Kuvvetleri'ndeki iki orgenerallik kadrosu için 11 korgeneral yarıştı. İsimler tek tek okundu. Oylama yapıldı. Genelkurmay Başkanlığı iki orgeneral kadrosu için farklı isimleri önerdi. Erdoğan, terörle mücadelede önemli başarılar gösteren Özel Kuvvetler Komutanı Korg. Servet Yörük'ten yana oy kullandı. Erdoğan'ın bu tavrı bazı Şura üyeleri tarafından da desteklendi.

ŞÛRA'NIN 2. günü 2 Ağustos Pazartesi günü toplantıda haklarında yakalama kararı bulunan 11 generalin durumuna ilişkin konular görüşüldü. Hükümet, 11 generalin emekli edilmesi gerektiği yönünde görüş belirtti. Ortaya çıkan bu derin görüş ayrılılığı o gün giderilemedi.

ZİRVE ÜSTÜNE ZİRVE
ORG. Iğsız, bazı komutanlar ve 11 general nedeniyle derinleşen kriz üzerine Şura'nın 3.günü Ankara'da zirve üstüne zirve yapıldı. Salı günü Şura üyelerine verilen öğle yemeği öncesinde Erdoğan, Gül ile bir araya geldi. 1 saat süren görüşme sonrasında yemeğe geçildi. Yemek sonrasında Gül-Erdoğan ve Başbuğ arasında üçlü zirve yapıldı. Başbuğ'un Iğsız konusundaki ısrarı ve 11 generalle ilgili "emekli edilsin" tezine itirazı sürdü. Ancak üçlü zirvede Org. Iğsız'ın durumuna ilişkin bir görüş birliğine varılamadı.

ÜÇLÜ zirvede Kara Kuvvetleri'ne yapılacak atama konusunda krizin aşılamaması üzerine Org. Başbuğ'un Org. Iğsız'ın Kara Kuvvetleri Komutanlığı için "vekalet" formülünü bile önerdiği kaydedildi. Ancak Başbuğ'un bu önerisi kabul görmedi.

ATAMA ve Şura krizi sırasında Cumhurbaşkanlığı ile Başbakanlık arasında önemli bir görüşme trafiği gerçekleştirildi. Erdoğan, Gül ile Şura yemeği önce ve sonrasında görüşürken, kamuoyuna yansımayan 3'üncü görüşme de aynı günün akşamı gerçekleşti. Aynı saatlerde Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ ile kuvvet komutanları biraraya geldi.

ŞÛRA'DA Jandarma Genel Komutanlığı'na yapılacak atama da tartışma konusu oldu. Org. Başbuğ bu komutanlık için önce Org. Saldıray Berk ve Org. Bekir Kalyoncu'nun isimlerini önerdi. Ancak bu öneriler kabul görmedi. Erdoğan'ın ısrarı sonucunda Jandarma Genel Komutanlığı'na 2. Ordu Komutanı Org. Özel atandı.
ŞÛRA'DA derin görüş ayrılığı ise EDOK Komutanı Org. Ceylanoğlu'nun ataması ve İnternet Andıcında ismi geçen Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu'nun durumunda yaşandı. Başbuğ'un ısrarı sonrasında Org. Ceylanoğlu'nun ataması 1. Ordu Komutanlığına yapıldı. İki yıldır görev süresi uzatılan Tuğgeneral Çubuklu da terfi ederek Tümgeneral oldu.

Andıçta 1 terfi 2 temdit oldu
Hükümet muhalifi yayınlar yapmak için açıldığı iddia edilen internet andıcında imzaları olan generallerden 1 isim terfi alırken, 2 kişi temdit yedi. İfadeye çağrılan Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu, tümgeneral oldu. Terfi bekleyen 11 korgeneral arasında ismi ön planda olan Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı İsmail Hakkı Pekin'in görev süresi 1 yıl uzatıldı. Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde boş oramiral kadrosu olmadığı için temdit aldı. YAŞ krizinin merkezindeki isim 1'inci Ordu Komutanı Org. Hasan Iğsız'ın da durumu belirsiz.

'Özel' orduya 'özel' atama

Kara Kuvvetleri Komutanı atanmasıyla ilgili asker ve hükümetin uzlaşmaması nedeniyle krize dönüşen Yüksek Askeri Şûra'da (YAŞ) önemli bir görevlendirme dikkat çekti. Terörle mücadelede birinci dereceden sorumlu konumundaki 2'nci Ordu Komutanlığı'na çok özel bir atama gerçekleştirildi. Özel Kuvvetler Komutanı Servet Yörük, Orgeneralliğe terfi ettirilerek 2'nci Ordu Komutanlığı'na atandı. Yörük'ün, Özel kuvvetlerin etkin olacağı profesyonel ordu ve özel hudut birlikleri çalışmaları kapsamında Başbakan Erdoğan'ın da tercihiyle atandığı belirtiliyor. Yörük, Özel Kuvvetler Komutanlığı'da kuruluşundan bu yana görev yapıyor.














habervaktim

[Ertuğrul ÖZGÜL]

AK Parti'den ilk açıklama

Jandarma Genel Komutanı Atilla Işık'ın emekliliğini istemesiyle ilgili olarak AK Parti'den ilk değerlendirme geldi Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik Habertürk'e açıklama yaptı. İşte o açıklama:

"Aslında anormal bir şey yok.Türkiye hukuk devletidir. Kurallar içerisinde bir YAŞ geçirildi.Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanması beklenen Org. Atilla Işık, emekliliğini istemiş. Böyle bir talepte bulunmasını saygıyla karşılamak gerekir. TSK'daki komutanlarımızın hepsi değerlidir. İthal bir komutan getirilmesi düşünülmüyor. Kendi ordumuz içinde tecrübe sahibi komutanlarımız vardır. Bu konuya çözüm bulunacaktır. Yadırgadığım şeyler var. Başbakan'ın Cumhurbaşkanı'nın hukuku aşan, yasaları çiğneyen, anayasayı hiçe sayan bir tutumu olmamıştır. Cumhurbaşkanı Türk ordusunun başkomutanıdır. Başbakan da askeri şurada başkanlık etmiştir. Onlar sorumluluklarını yerine getirmektedir. YAŞ üyeleriyle bir araya gelerek bazı kararlara imza atmışlarsa sorgulanacak bir şey yok. Yasalara aykırılık var mıdır insanlar bunlara bakmalıdır. Org. Hasan Iğsız Paşa da, diğer paşalar da Türk ordusunun değerli paşalarıdır. Org. Atilla Işık Paşa'nın Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanması bekleniyordu. Ama paşa şu anda emekliliğini istediğine göre bu makam boş kalmayacaktır. Türkiye bir hukuk devletidir. Bir pozisyon boşaldığı zaman, emekli olduğu zaman oraya kimin, hangi şartlarda getirileceği yasalarda belirtilmiştir. Bu an için birileri tarafından kriz olarak algılanmamalıdır. Basın yayın kuruluşlarının haberlerinde kriz kelimesi geçiyor. Ben kriz görmüyorum. Hukuk çerçevesinde Türkiye tüm meselelerini aşabilecek bir ülkedir.

Bu soruşturma işleri, yargının işlerini hükümetin inisiyatifi olarak değerlendiriyorsa bu çok ayıp ve yakışıksızdır. Yargının bağımsız kalması gerektiğini söyleyeceksiniz ama hoşunuza gitmeyen bir uygulama geldiğinde hükümetin yargıya müdahale etmediğinden bahsedeceksiniz. Böyle bir çifte standart olabilir mi? Başbakan savcılara "Bunu yapmayın, bu soruşturmayı durdurun" deme yetkisi var mıdır yoktur? Yasama, yürütme ve yargı gibi erklerden bahsediyorsak tutukluları hükümete fatura etmenin anlamı yoktur. Son 2 yıldır subaylarla ilgili olarak mahkemelerin verdiği muhtelif kararlar vardır. Bu zaten devam eden bir süreçtir Bir andıçla ilgili olarak Hasan Iğsız'la ilgili bir karar vermiştir. Bu hükümetin verdiği bir karar değildir. Yargının bağımsızlığından söz ediyorsanız, "Hükümet bunun ardındadır" diyorlar. Bunu yadırgıyorum. Bir komutanla ilgili bir tutuklama emri olduğunda ne yapılacağı yapılmayacağı askeri yasalarda belirtilmiştir. Burada kimseyi itham etmenin bir anlamı yoktur."





















timetürk

[Ertuğrul ÖZGÜL]

YAŞ trafiği: Komutanlar karargahta
Ankara'da YAŞ trafiği devam ediyor, komutanlar yeniden Karargah'ta toplandı.

Ankara'da YAŞ trafiği devam ederken, Kuvvet Komutanlar ve Jandarma Genel Komutan yeniden karargahta bir araya geldi.













dünyabülteni

[Ertuğrul ÖZGÜL]

Org. Atilla Işık, kendi arzusuyla istifa ettiğini açıkladı.
Kara Kuvvetleri Komutanlığı için adı geçen ve dün emekliliğini isteyen Org. Atilla Işık NTV'ye yaptığı yazılı açıklamada, "Kendi istek ve arzumla emekliliğimi istedim" dedi.







Dünya Bülteni / Haber Merkezi