![]() |
#1 |
![]() Prof. Heper: 37 yıllık hocayım, başı açıklara baskı görmedim
Prof. Metin Heper Sivil anayasa tartışmaları bazı kesimler tarafından başörtüsü meselesine hapsedildi. 'Yasağın kalkması başı açıklar üzerinde baskı oluşturur' iddiası gazete köşelerini istila etti. Ancak bilim adamları bu tezi gerçekçi bulmuyor. Türkiye'nin en saygın siyaset bilimcilerinden Prof. Dr. Metin Heper, ülkedeki hoşgörü ortamının geliştiğine dikkat çekiyor. Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi dekanlığını da yürüten Heper, "Herkesin oturduğu yerden birtakım tahminlerde bulunması yanlış. 37 senedir üniversitelerde ders veriyorum, türban takan kızların takmayanlara baskı uyguladığına şahit olmadım." diyor. 'Mahalle baskısı' korkularının halka uzak olmaktan kaynaklandığını belirtiyor. Münferit olayları, toplumun geneline mal etmenin yanlış olduğunu vurguluyor. İddiaların gerçekliğini anlayabilmek için geçmişe bakmak gerektiğini anlatan Heper, "Bir grup belli şekilde hareket edip diğer grubu baskı altına aldı mı?" sorusunu yöneltiyor. 1980 öncesinde sağ ve sol kesimlerin birbirine tahammül edemediğini dile getiren Heper'e göre, 80'den sonra çok şey değişti. Sağ ve soldan çok daha hassas olan din konusunda da toplum büyük bir hoşgörü kazandı. Bunun örneklerini öğrencilerinde de gördüğünü kaydeden Heper, 'mahalle baskısı' iddialarının yersizliğini şöyle açıklıyor: "Çok değişik kıyafette öğrencilerimiz birlikte arkadaşlık edip ders çalışıyor. Türban yasak; ama onun yerine şapka giyiyor öğrenciler. Örtünmeyen öğrencilerimiz başını şapkayla kapatanların türban takmak istediğini biliyor. Ama buna karşın hiçbir tepki göstermiyorlar. Benim kanaatim, şu anda şapkayla başını kapatan öğrenciler başörtüsüyle kapatsalar da açık öğrencilere baskı uygulamaz." Kadınlar sokakta kol kola dolaşıyor Türk toplumundaki hoşgörü anlayışının Osmanlı'ya dayandığını belirten Heper, "Bu ülke insanı sadece Müslümanlarla değil, Ermeni, Musevi ve Rumlarla birlikte yüzyıllarca yaşadı." değerlendirmesini yapıyor. Örtünen ve örtünmeyen kadınların sokakta kol kola dolaştığını hatırlatan Prof. Dr. Metin Heper, "Herhangi bir endişe duymuyorum. Seçim sonuçlarına baktığınızda da toplumun son derece aklıselimle hareket ettiğini görürsünüz." diyor Her ülkede değişik kıyafetlerle yaşayan insanların bulunduğunu dile getiren Heper, Türkiye'de de benzer örneklerin bulunduğunu; ancak İstanbul Fatih'i ülkenin geneli olarak sunmanın son derece yanlış değerlendirmelere sebep olacağını ifade ediyor. Heper, başörtülü baskısının oluşabilmesi için devlet düzeyinde bir temsilin olması gerektiğine işaret ederek, şu tespiti yapıyor: "Türkiye'yi yönetenler dindar insanlar; ama din esasına dayalı politika izlemiyorlar. Eğer din üzerine siyaset yapsalar Medeni Kanun'u değiştirme girişimde bulunmaları gerekir. Ancak ben Türkiye'de bunu görmüyorum. Bu nedenle korkmamak lazım." Hasan Bozkurt, ZAMAN 25 Eylül 2007, Salı
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|