AK Gençliğin Buluşma Noktası

Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 02-02-2011, 10:27   #1
Kullanıcı Adı
Katade
Standart Arap dünyasında dalga dalga yayılan 'Türkiye etkisi'
Hiç kuşkunuz olmasın ve de hiç de mütevazi olmayın derim; Kuzey Afrika ülkelerinde başlayıp dalga dalga yayılan bu halk gösterilerinde bir de “Türkiye etkisi” vardır.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ağustos 2009’da memleketi Konya-Taşkent’te ‘dere şırıltıları’ eşliğinde yaptığımız programda konuşurken, tarihin gidişatını ‘bir nehrin akışına’ benzetmişti.

Sonra da “hepimizin aynı nehirde yolculuk ettiğini düşünürsek, bir an için bu nehirden kenara çekilip, akıntı nereye doğru gidiyor diye bakmamız lazım.” Demişti.

Ardından ‘nehir kenarından bakarak’ bir kavram daha üretti Davutoğlu.

“Tarihin normalleşmesi” dedi.

***

Davutoğlu ve üretip uygulamaya koyduğu politikaları için ‘boyundan büyük işlerle uğraşmak’, ‘kendisini dev aynasında görmek’, ‘hayalperest’, ‘deli’, ‘tehlikeli’ gibisinden türlü türlü yakıştırmalar yapıldı, yapılmaya devam ediyor.

Ama şu bir gerçek ki, bu türden tarihi kırılma anlarında, herkesin aklına O geliyor ve Davutoğlu teorileri, sevenlerini-destekleyicilerini heyecanlandırırken, kendisini ve teorilerini sevmeyenler bile en azından “acaba bu adamın dediği mi oluyor?” sorusunu akıllarından geçirmek zorunda kalıyor.

Bu gördüklerimiz nedir?

Tunus’ta başlayıp hızla Mısır’a yayılan ve Ortadoğu-İslam coğrafyasında otoriter rejimleri ‘beşik gibi sallayan’ halk gösterileri, bütün dünyada dikkatle izleniyor.

Peki bu gördüklerimiz nedir?

Sokaklarda her üç-beş kişiden birinin rejim adına istihbaratçılık yaptığı Kahire’de, düne kadar üç kişi bile yan yana gezmekten korkarken, şimdi insanlar 30 yıldır kendilerini yöneten diktatörlerine nasıl meydan okuyabiliyorlar.

Soru çok.

Ama bu soruların tek bir cevabı var.

Yıllarca oralarda gazetecilik yapan Sefer Turan’ın da dediği gibi “insanlar korkularını yendiler.”

Adına ne derseniz deyin...

Neden böyle oldu? Sorusunun pek çok cevabı var.

Birincisi, kapalı rejimlerin artık miadını doldurmuş olması.

İkincisi, Başbakan Erdoğan’ın da dediği gibi, artık insanların özgürlük taleplerini geri çeviren yönetimlerin ayakta duramayacakları, “sokakların değerli” hale geldiği bir döneme girilmiş olması.

El Cezire devrimi, Wikileaks depremi, twitter gruplaşması…

Adına ne derseniz deyin.

Türkiye ne diyecek?

Ve şimdi geliyorum en önemli noktaya.

Hiç kuşkunuz olmasın ve de hiç de mütevazi olmayın derim; Kuzey Afrika ülkelerinde başlayıp dalga dalga yayılan bu halk gösterilerinde bir de “Türkiye etkisi” vardır.

İktidarların seçimle gelip gittiği bir sistemle yönetilen, son dönemde dindarlıkla evrensel insani değerleri ustalıkla birleştirip buradan insanlığa önemli katkılar sunmaya başlamış bir hükümetin bulunduğu Türkiye fotoğrafı, Arap-İslam aleminde ciddi bir etki bırakmıştır.

Modern çoğulcu yapısının yanında, İsrail’in sivil katliamlarına karşı içden vicdani bir tepki geliştirebilmiş tek ülke olmasının, Türkiye’yi Arap dünyasında ne kadar saygın bir ülke haline getirdiği ortada.

Başbakan Erdoğan’ın parti grup toplantısında yaptığı konuşmanın anında arap kanallarında çevrilip yayınlanması, “Türkiye ne diyecek?” sorusunun oralarda ne kadar merak edilir hale geldiğini göstermiyorsa neyi gösteriyor?

Düzen Kurucu Ülke

Buradan ‘Davutoğlu’nun Nehri’ne’ bir kere daha dönüp bakacak olursak, şu soruları kafamızda tartarak cevaplar aramanın tam sırası.

Bu coğrafya normalleşip, kendine mi geliyor?

Bazen aldatıcı, bazen aşağılayıcı yöntemlerle bölge üzerinde nüfus kurmuş ülkelerin (ABD başta olmak üzere diğer Batı ülkeleri) nüfusunun hızla azalmaya başladığı, bölgenin kendi dinamiklerinin harekete geçtiği bir sürece mi giriyoruz.?

Davutoğlu’nun Türkiye için kullandığı, başlangıçta benimde abartılı bulduğum ‘düzen kurucu ülke’ ifadesi, önümüzdeki dönemde daha anlamlı hale gelebilir mi?

Mehmet Acet - Haber 7

 

Katade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 02-02-2011, 10:28   #2
Kullanıcı Adı
Katade
Standart
Çok güzel ve anlamlı bir yazı olmuş.
Katade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2011, 10:33   #3
Kullanıcı Adı
Ukbâ
Standart
Bizler ülkemizdeki sistemi çok daha iyi konuma taşımak için gayret versekte.Bu hali ile bile birçok islam dünyası için örnek teşkil ediyorsak ne mutlu bizlere.

İkincisi, Başbakan Erdoğan’ın da dediği gibi, artık insanların özgürlük taleplerini geri çeviren yönetimlerin ayakta duramayacakları, “sokakların değerli” hale geldiği bir döneme girilmiş olması.

Başbakanımızın bu söylemini kendi aklına göre yormak isteyenler olacaktır. Sürekli baskı altında olduğunu ve iranlaşıyoruz diye özgürlüklerinin yavaş yavaş kısıtlandığını düşünenler için bakın işte ayaklanmak için sebebimiz varmış diyebilirler. Adam her yerde içmek istiyor ama sen yeni yeni düzenleme yapıyorsun ya içmek isteyenler ayaklanırsa gerci hem ayaklanır hemde içerlerse ayakta duramazlar ya .

Hoş bir yazı idi teşekkürler. Şimdilik haber takibi yeterli bir kaç saat sonra buluşma umudu ile.
Ukbâ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 02-02-2011, 10:41   #4
Kullanıcı Adı
Sevban
Standart
Çok güzel tespitler... Bir yazıda benden olsun...

Suudi Arabistanlı bir gencin Polat Alemdar’a yolladığı mesaj gerçekleri ortaya koydu.

Suudi Arabistan’dan bir Arap genci, “Kurtlar Vadisi: Filistin” filminin Youtube’a yüklenmiş İngilizce altyazılı fragmanını izledikten sonra, sayfanın altındaki bölüme şu yorumu yapmış:
“Saygı satın alınamaz, hak edilir. Türkler de son yıllarda İslâm âlemi için yaptıklarıyla bu saygıyı fazlasıyla hak ediyor. Bu harika filmde ‘vaad edilmiş topraklar’dan söz eden siyoniste ‘Ben sana toprağın altını vaad ediyorum’ diye cevap veren Türk kahramana saygılarımızla…”
“Araplar Türkleri sırtından hançerledi” söylencesinin kaynağı konumundaki bir ülkeden, Anadolu’nun barışçıl ve hoşgörülü Sünnî-Nakşibendî-Alevî-Bektaşî ortak geleneğine en zıt mezhebin hüküm sürdüğü Vahhabi diyarından bir Müslüman’ın Youtube’a bıraktığı o kısacık övgü notu, “Kurtlar Vadisi”nin “vaad edilmiş” değilse bile “bastırılmış topraklar”da nasıl bir işlev gördüğünü son derece anlamlı bir biçimde ortaya koyuyor.
Politika arenasında “One Minute!” diyerek Davos’un kurtlar sofrasına çomak sokan kabına sığmaz başbakanımızın tavrı her ne anlama geliyorsa, “Kurtlar Vadisi” konseptinin beyazperde ve beyazcamdaki karşılığı da aynen bu… Yıllar yılı en zalimâne yöntemlerle başları ezilmiş, ruhları iğdiş edilmiş mazlum ulusların sözcüsü olmak… (Ali Murat Güven / Yeni Şafak)
Sevban isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-13-2020, 18:34   #5
Kullanıcı Adı
Osman Bozkurt
Standart
Allah razı olsun teşekkürler.
Osman Bozkurt isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 03-10-2021, 12:21   #6
Kullanıcı Adı
kalpsiz_
Standart
teşekkürler.
kalpsiz_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




çarşamba çilingir webmaster blog Pendik Oto Ekspertiz çarşamba pasta