AK Gençliğin Buluşma Noktası

Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 07-15-2010, 15:26   #1
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart SOLUN MANİPÜLASYONU VE MARİONETTE (Gültekin AVCI)
SOLUN MANİPÜLASYONU VE MARİONETTE
01 Nisan 2010 Perşembe



THKP/C (Türkiye Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi) adlı örgütlenmeye dayanan, mevcut sistemi silahlı mücadeleyle yıkmak ve yerine Marksist-Leninist ilkelere dayalı bir sistem inşa etmek için Politikleşmiş Askeri Savaş Stratejisini (PASS) kabul eden DHKP-C"nin, THKP-C lideri Mahir Çayan"ın ölüm yıldönümünde Başbakana yönelik suikast ve başkaca eylemler hazırlığı istihbaratının alınması önemli bir gelişmeydi.
Marjinal Türk Solu"nda şu an en etkili terör örgütü DHKP-C...
Bu minvalde devletin terörist yüzü (Stay Behind) ile faal olan terörist gruplar arasında organik ve istihbari bir ilişki olduğu hususu göz ardı edilmemelidir.
Bu itibarla gerçekleştirilmesi beklenen veya planlanan eylemler Ergenekon siparişi midir yoksa örgütlerin kendi inisiyatifi midir konusu göze çarpar.
Güçlü ve sistematik bir güvenlik ve istihbarat yelpazesine rağmen, marjinal sağ ve sol"da terörün istikrarlı bir hayat sahası bulabilmesi mümkün mü?
Asla…
Stay Behind İtalya literatüründe sol fikri yelpazeye, görünmeyen iplerin ucunda dans ettirilen kuklalar (Marionette) olarak bakılır. Devlet içi istihbari ve operasyonel unsurların solun içine legal değil illegal amaçlarla sızarak, veya kendi nüfuzunu bu örgütler üzerinde kullanarak gerilim stratejisi üretmek ve bu yapıları yönlendirmektir bahsettiğimiz mesele.
Zira devletin terörist yüzüne, hiçbir illegal yapılanmanın direnebilmesi mümkün değildir. Hepsi istihbarat ve lojistik destek ihtiyacındadır. İllegal devlet"in kucağına kaçınılmaz olarak düşerler.
Türkiye için de halen geçerli olduğu üzere sol terörizmin, sağcı-statükocu-militer güçler tarafından manipüle edildiği fikrini cesurca ifade eden biri, Padua Üniversitesi Tarih Profesörü Angelo Ventura"dır. Ventura, bu görüşlerini açıkça ifade ettiği için 1979 yılında bir sol grup tarafından bacaklarından vurulmuştur. Ventura, devlet içindeki marjinal sağ unsurların gerilim stratejisini sürdürmesinin rantabl bir yöntemi olarak sol örgütleri kullanmaya karar verdiklerini söyledi. Komünist ve Sosyalist partilerin ve sendikaların itibarını yitirmesi ve gözden düşmesi için bu sol teröristlerin dizginleri salıverilmişti.
Açık söylemek gerekir ki, resmi himaye olmadan şiddetin bu derece hızlı ve istikrarlı yayılabilmesi mümkün değildir. ABD"nin tüm NATO ülkelerinde hayata geçirilen Kontrgerilla operasyonlarına dair talimatnamesi olan 18 Mart 1970 tarihli FM 30-31B Talimatnamesinde, sol yıkıcı örgütlerin içine adam sızdırılması suretiyle terörün artırılması açıkça ifade edilir.
İstihbarat servislerinde de fevkalade akıllı Marionette ustaları mevcuttur. Türk istihbaratında da…
Terörizm ve Devlete Dair isimli kitabında Gianfranco Sangunetti"nin dediği gibidir serencam… İstihbarat servisleri için saldırgan terörist grupları kendi lehlerinde manipüle etmek ve kontrol altına almak oldukça kolay ve verimlidir. Bu tür operasyonlar hedef sol terörist grubun kendi elemanlarından bile gizli tutulur. Tüm gizli terörist gruplar organize edilir. Yönlendirme operasyonunda yine klasik hiyerarşi kullanılır.
Yükselişte olan terörist grupların kontrol altına alınması ve bu gruplara sızılması oldukça kolaydır. Bu minvalde şu örnek çok çarpıcıdır: Marjinal bir örgüt olan İtalyan Potere Operaio, sızma operasyonlarına o derece müsaitti ki, her dört Potere Operaio eylemcisinden ikisi polisti.
Başka bir çarpıcı örnek ise şudur: Sosyalist bir devrimci gruba sızan ve Çarlık istihbarat ajanı Ievno Azev, bir terörist ile bir istihbarat ajanının rolünün aynı kişide nasıl birleşebildiğinin en ekstrem örneklerinden biridir. Azev"in terörist ortakları başlangıçta onun bir istihbarat ajanı olduğuna inanamadılar. Çünkü İçişleri Bakanı"nın ve Gizli Polis Teşkilatı Siyasi Şube Başkanının öldürülme eylemlerinde Ievno Azev suç ortaklarından birisiydi. Azev, Sosyal Devrimcilerin Savaş Birimi Başkanı oldu. 1905 yılında Azev"in 1892 yılından beri yılda 14.000 ruble maaş alan bir polis istihbaratçısı olduğu ortaya çıktı.
Uluslar arası terör ve espiyonaj faaliyetlerine bakıldığında özellikle iki şekil göze çarpar: Muhtelif zamanlarda yapılan tutuklamalarla ve içeri sızmış ajanlardan (hulul ajanları) temin edilen bilgiler istikametinde polis operasyonu yapılır, asıl lider kadrosu öldürülür ve yeni kadrolar inşa edilir. 1974"de marjinal Marksist-Leninist Kızıl Tugayların içinde uyuyan bir ajandan aldığı istihbaratla harekete geçen İtalyan Polisi, Kızıl Tugayların ilk nesil liderlerinin pek çoğunu aldı ve bu simalar tutuklandı.
İkinci yol ise, muhtelif yollarla illegal örgüt unsurlarının servise angaje edilmesidir.
Gianfranco Sanguinetti, terörizmi saldırgan ve savunmacı terörizm olarak ikiye ayırıyor. İtalya ve Almanya devletlerinin yaptığı savunmacı terörizmdir. Savunmacı terörizm daha çok devletlerin işidir. Bu noktada Türk Stay Behind yapılanmasında Ergenekon da bu sınıf içinde mütalaa edilebilir. Ama savunmacı olarak başlayan bu inisiyatif kısa zamanda terör sahnesinde tayin edici jönlüğe terfi etmiştir.
PKK, Devrimci Karargâh, MLKP, TKP/ML Konferans, MKP (Maoist Komünist Partisi) ve DHKP-C, Türk Stay Behind"ının etki ve ilgi sahası içindedir.
Bu örgütlerde gerçek devrimciler ve istihbarat servisleriyle ortak çalışanlar şeklindeki bir gruplama fevkalade rasyonel ve gerçekçi bir yaklaşımdır.
1995 yılında MLKP"den ayrılan ve geçen yıl Devrimci Karargah örgütünün yeni Türkiye lideri olarak tutuklanan Ulaş Erdoğan"ın ifadelerini unutmamak gerekmektedir:
Devrimci Karargâh Örgütü'nün Türkiye lideri Ulaş Erdoğan, emniyette verdiği ifadede örgütün derin bağlantılarından şüphelendiğini belirtmişti. Ulaş Erdoğan, yaptıkları tüm eylem planlarının kabul edilmesine rağmen Mehmet Ağar'a yönelik suikastın reddedilmesinin kendisinde şüphe uyandırdığını söylüyordu.
"Son zamanlarda örgütün Ergenekon bağlantısı ve derin ilişkilerini gördükçe örgüte karşı şüpheli olmaya başladım. Yurtdışından gelen emirlerdeki çelişkiler beni büyük çelişkiye düşürdü. Özellikle Tuzla'daki tersaneye yönelik eylem emri beni çok düşündürdü."
“...Sadece Mehmet Ağar"a yönelik suikast reddedildi. Ağar gibi bir devrim düşmanına yönelik eylem planının reddedilmesi bende örgütün derin bağlantıları olduğu şüphesi oluşturdu...”
Bunlar Ulaş Erdoğan"ın gerçekçi düşünceleri...
İstihbarat servisleri ve teröristler arasındaki ilişkiler çok samimi ve dürüst değildir. Bu ilişkiler genellikle karşılıklı şantaja dayanır. Bir istihbarat servisi önce küçük bir suça koruma sağlayabilir ama gelişen süreçte bu hareketiyle çok büyük suçların üstünü örttüğü neticesiyle çok sık karşılaşır. Hele Türkiye gibi kontrol dışı istihbarat gruplarının olduğu ülkelerde tam bir kaos hakimdir.
Devam edeceğiz...

http://www.stratejikboyut.com/yazi/s...nette-916.html

 

HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 07-15-2010, 15:30   #2
Kullanıcı Adı
HaArP
Standart
SOLUN MANİPÜLASYONU–2, SAMSUN, TKP/ML VE PKK
22 Nisan 2010 Perşembe

Samsun"da haince katledilen iki polisimizin cenazesi sırasında şehidimizin küçük kızının canhıraş feryatlarını, “baba” diye kalpleri yırtan hıçkırıklarını duydunuz mu?
Yırtınıyordu küçük kız, zira babası bu sefer onu öpüp kucaklamadan geriye bakmadan, soğuk bir edayla bilinmez ufuklara yelken açıyordu.
Bir kere daha sarılamayacaktı artık babasının şefkat kokan bağrına…
Bu menfur saldırı, bizlerde ve geride kalanlarda tabii olarak kin ve nefret bıraktı.
Rüzgâr eken fırtına biçer sözünün bir tecellisi olarak; “devrim rüya”sının kin ve nefret tohumlarıyla yeşermeyeceğini anlayamıyorlar.
Yine klasik sayılabilecek bir senaryo süreci sahnede…
Şiddetin karşılıklı olarak tırmandırılması hedefleniyor. Bu şiddet silahlı veya fiili durumlarla artan yoğunlukta önümüze konacak gibi görünüyor. Şunu açık söylemek gerekir ki, AKP iktidarı devam ettikçe ve demokratik atılımlar hızlandıkça sahneye konan kaos senaryoları birbirini takip edecektir.
Ahmet Türk"e atılan yumruk, bu yumruğun ardından aynı şuursuzlukta BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş"ın “Türklerle Kürtlerin arası daha çok açıldı” hezeyanı, akabinde bu şiddete “karşılık sayılabilecek” Samsun"da bir kanlı eylem sonucu verdiğimiz iki şehit ve son olarak Enerji Bakanına atılan yumruk.
İsabetli bir şekilde Ergenekon 2. iddianamesinde "Türk-Kürt çatışması çıkarmaya yönelik gösterileri, bayrak eylemleri ve şehit cenazelerinde düzenlenen provokatif eylemlerin Ergenekon tarafından organize edildiği" tespiti yapılmıştı.
Özellikle Samsun"daki hain saldırıda, TKP/ML grubunun özellikle TKP/ML DABK yani MKP (Maoist Komünist Partisi) ile PKK"nın el ele verdiği gözlenmektedir.
Hatırlayacağınız üzere 7 Aralık 2009'da Tokat'ın Reşadiye ilçesine bağlı Sazak köyünde 7 askerimizin şehit olduğu pusuda da PKK-TİKKO işbirliği gündeme gelmişti.
Sol yıkıcı yelpazede TKP/ML Partizan örgütünün menşei, 1971 yılında Doğu Perinçek liderliğinde illegal olarak kurulan TİİKP (Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi)"ye dayanmakta olup, bu oluşum 1972 tarihinde İbrahim Kaypakkaya tarafından Tunceli merkezli olarak kurulmuştur. Bugün de özellikle Tunceli bölgesinde bir dağ kadrosuna sahip bir yapılanma olan TKP/ML grubu, zaman zaman PKK ile işbirliğine gitmiştir.
Örgüt kuruluşu ve bugüne kadar uzanan faaliyetlerinde Çin ve Arnavutluk modeli esas alınmıştır.
Bilinmesi gerektiği üzere; Partizan yani TKP/ML (Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist) örgütü, 12 Eylül ihtilalinden sonra tüm illegal örgütlerde olduğu gibi yoğun bir yıkım ve erime süreci yaşamıştır. Bu örgüt içinde zuhur eden polemikler neticesinde örgüt, TKP/ML DABK ve TKP/ML Konferansçılar şeklinde ikiye bölünmüştür.
İşte bugün TKP/ML yelpazesinde Konferansçılar"a nazaran güçlü olan TKP/ML DABK örgütü, 2002 Temmuz ve Ağustos ayları içinde Tunceli kırsalında gerçekleştirdiği kongrede aldığı kararla (15.9.2002) kamuoyuna adını Maoist Komünist Partisi (MKP) olarak açıklamıştır.
Hem MKP"nin ve hem de TKP/ML Konferans"ın silahlı askeri aparatının adı TİKKO (Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu)"dur.
Yani TİKKO adı, genel olarak örgütün değil bu örgütlerin silahlı askeri aparatının adıdır.
Samsunda yaşanan elim hadiseye MKP ve PKK açısından bakıldığında; tüm sol illegal yapılar açısından geçerli olduğu üzere “Ajitasyon ve propagandada serbestlik, eylemde birlik” sloganının bir ölçüde hayata geçirildiğini görüyoruz.
PKK, eylem gücü zayıf olup arkasında dağ kadrosu desteği olmadığı için "etkili" olamayan MKP"ye destek vermiştir.
Ergenekon davasının tutuklu sanığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün ajandasından çıkan notlarda, MKP-TİKKO"ya silah desteği verildiği anlaşılıyordu.
Türk Stay Behind (İllegal Gölge Şebeke) yapılanmasının bu örgütleri kontrolü ve eleman alışverişi ve bunlara sızması yeni bir görünüm de değildir.
1971 yılında, THKP/C (Mahir Çayan ekibi) illegal faaliyetlerini birçok banka soygunu ve fidye alma olarak sürdürürken, tutuklu bulunan THKO (Deniz Gezmiş ekibi) mensuplarını kurtarmayı tasarlamışlardır. Bunun içinde 17 Mayıs 1971 günü İsrail"in İstanbul Başkonsolosu Efraim Elrom"u kaçırarak örgütün hücre evine kapatmışlardır.
Efraim Elrom"un hayatına karşılık THKO tutuklularının serbest bırakılmasını istemişlerse de hükümet (Nihat ERİM hükümeti) bu pazarlığa yanaşmayınca, örgütle ilişkide bulunan ve kaçırma eylemine bizzat iştirak eden iki havacı subaydan (Yüzbaşı İlyas AYDIN, Teğmen Saffet ALP) İstihbarat Yüzbaşı İlyas AYDIN tarafından örgütün hücre evinde Efraim ELROM öldürülmüştür.
Yüzbaşı İlyas Aydın, bu olaydan bir süre sonra yurtdışına kaçtı. Bir daha da kendisinden haber alınamadı. Mahir Çayan mahkemede, "Elrom'u, Yüzbaşı İlyas Aydın öldürdü" dedi.
İstihbarat servisleri, Elrom'un öldürüleceğini önceden biliyordu. Eski Başbakan Yardımcılarından Sadi Koçaş, 12 Mart anılan isimli kitabında, "Devletin, İsrail Konsolosu Elrom'un öldürüleceğini bildiğini" söylüyordu.
O dönemde bir Yüzbaşı THKP/C"nin askeri kanat sorumlusu durumundaydı. Paşa İlyas lakaplı Yüzbaşı İlyas Aydın da THKP/C"li bir hava istihbarat subayı…
THKP/C ile ilgileri bulunan iki subayın yapılan sorgulamaları sonucunda polisin İstanbul"da düzenlediği operasyonlarda birçok örgüt mensubu yakalanmakla birlikte firarilerden Ziya YILMAZ yaralı, Ulaş BARDAKÇI ölü olarak ele geçirildiler. Bu iki subayın da tutuklanması üzerine Genelkurmay"ca yapılan açıklamaya göre 57 subay ve 11 Astsubay ordudan ihraç edildi.
Düşünebiliyor musunuz?
Aradan 38 yıl geçti ama bu görünüm değişmedi.

Aynı görünümün özellikle bugün Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde olduğu hususunu Cumhuriyet Savcılarının hazırladığı Kafes Eylem Planı iddianamesi ve Poyrazköy iddianamesine baktığınızda görebiliyorsunuz.
Bu ise savcıların sadece Deniz Kuvvetlerinde tespit edebildiği ve bir bölümünü deşifre edebildiği bir yapıdır. Diğer kuvvet komutanlıklarındaki durum aydınlatılamamıştır.
O zamanlarda yüzbaşı olarak faaliyet gösteren sol terör örgütü bağlantılı subaylar, şimdilerde albay ve amiral seviyesinde faaliyet göstermektedirler.
THKP/C bugün DHKP/C olarak faaliyet gösteriyor.
Genelkurmay, DHKP/C bağlantılı subayları layıkıyla soruşturup ayıklayabiliyor mu acaba?
Önümüzdeki süreçte özellikle suç istihbaratı sahasının beyni olan Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığının ciddi performans göstermesi gerekmektedir.
Zira gerek demokratik açılım ve gerekse Anayasal değişim sürecinin provokasyonu tüm illegal tekniklerle ve örgütlerle devam edecektir.
Ergenekon, solu ve PKK"yı manipüle etmeye devam edecektir.

http://www.stratejikboyut.com/yazi/s...e-pkk-939.html
HaArP isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.




boşanma avukatı webmaster blog çarşamba pasta

çarşamba koltuk yıkama çarşamba webtasarım