Roma'dan 500 bin euroya transfer edilen Nonda Fenerbahçe'ye attığı golle taraftarın gönlünde taht kurdu. Yıldız oyuncu, 'gerçek Galatasaraylı' oluşunun öyküsünü anlattı...

Galatasaray'ın Fenerbahçe'yi yıkarak şampiyonluğa bir adım daha yaklaşmasında en büyük pay sahibi olan Shabani Nonda derbi sonrası duygularını paylaştı. Nonda ile Florya'da bir araya gelen Yaşar Yalçın, Kongolu futbolcuyla; Fenerbahçe maçı sonrası yaşadıklarını, Galatasaray'daki geleceğini, Lincoln'ün durumunu ve gündemdeki bütün konuları konuştu. Galatasaray'ı yıllar öncesinden tanıdığını söyleyen Nonda, Hagi'ye olan büyük hayranlığını da anlattı. İşte Kongolu'nun kendi sözleriyle hikayesi... "Fenerbahçe'ye attığım golden sonra çok büyük ilgi görüyorum. İnanılmaz bir hava oluştu. Herkes bana, 'Bu golden sonra gerçek Galatasaraylı oldun' diyor. Ben de gerçekten Fenerbahçe maçında atılan golün önemini bugün (dün) anladım. Takımıma böylesine faydalı olduğum için çok mutluyum."

"FENERBAHÇE'YE DARBE VURDUK"
"Türkiye'de derbiler inanılmaz bir heyecan fırtınası içinde geçiyor. Özellikle Galatasaray- Fenerbahçe maçlarında müthiş bir atmosfer var. Dört Fenerbahçe maçı gördüm. İkisini kazandık ve en büyük rakibimize hem kupada hem de ligde büyük darbe vurduk. Bu da beni taraftarlar kadar mutlu etti. Türkiye'de bana gösterilen ilgiden çok etkilendim. Kontratım devam ediyor, ben de kalmak istiyorum. Gün geçtikçe İstanbul'a daha çok alışıyorum. Yöneticilerimiz de uygun görürse önümüzdeki sezon hep beraber büyük başarılar yaşayacağımıza inanıyorum."

"ESKİDEN '10 NUMARA'YDIM" ,
"Futbola 10 numara olarak başladım. Bu yüzden de sadece gol atmayı değil asist yapmayı da seviyorum. İleride durup topu beklemektense oyuna katılmayı, orta sahadaki arkadaşlarıma yardımcı olmayı tercih ediyorum. Galatasaray'da çok kaliteli futbolcular var. Özellikle hücum hattı birbirinden değerli isimlerle dolu. Bu yüzden yedek kaldığım zaman üzülüyorum ama asla demoralize olmuyorum. Daha çok çalışıp formayı kapmak için mücadele ediyorum. Bütün arkadaşlarım da aynı karakterde olduğu için bu durumdan karlı çıkan Galatasaray oluyor."



Nonda da bir zamanların efsane sol ayağı Prekazi gibi golünü attıktan sonra Galatasaray'ın tekerlekli sandalyeli taraftarı Sezgin'e koştu.

"SİVAS'A GALİBİYET İÇİN GİDİYORUZ"
"Feldkamp'la bir sorun yaşamıyorduk. Zaten şu anda da bir sorunumuz yok. Biz takımına her şeyini veren çok iyi bir oyuncu topluluğuyuz. Beklentilerin üstüne çıktıkça yaptıklarımızdan aldığımız keyif de artıyor. Umarım bu büyü bozulmaz. Çünkü işimiz daha bitmedi. Önümüzde iki maç var. Sivas'a beraberliğe değil, galibiyete gideceğiz. OFTAŞ maçını da kazanıp şampiyon olduğumuzda asıl kutlamayı yapacağız."

"Hagi, gördüğüm en büyük futbolculardan"

Gelmeden önce de Galatasaray'ı çok iyi tanıyordum. Monaco forması altında Galatasaray'a karşı iki maça çıktım. İstanbul'da 3-2 kaybettiğimiz maçta Galatasaray'ın ne kadar büyük bir kulüp olduğunu anladım. Karşımızda Hagi vardı. Ona karşı oynamak gerçekten çok zordu. 1994 Dünya Kupası'nda seyrettiğim Hagi, hayatım boyunca gördüğüm en büyük futbolculardan biri. O, neredeyse tek başına Romanya'yı taşımıştı. Kendisi, şüphesiz Galatasaray'ın da gelmiş geçmiş en büyük oyuncularından...

'Lincoln oynamak istedi ama sakattı'

Lincoln'ün üzerine gitmemek lazım... Fenerbahçe maçında oynamayı çok istemesine rağmen sakatlandı. Canı çok yanmasa mutlaka oynardı. Hangi futbolcu böylesine bir maçta forma giymek istemez? Bir futbolcu kötü oynayabilir, gününde olmayabilir ancak bu tür bir maça çıkmak için her şeyini verir. Lincoln de çok istedi ama olmadı. Çok değerli bir futbolcu. Ali Sami Yen'deki atmosfer ve taraftar muhteşem. Ancak coşku asıl derbi maçlarda tavan yapıyor. Bu statta oynadığımız son iki karşılaşmada, Fenerbahçe maçlarının önemini anladım.

Sabah

NONDA ANACONDAAAA!

Zaten koyu bir Galatasaralıydım.
Bu maçtan sonra Galatasaray sevgim bir kat daha arttı.
Herzaman heryerde en büyük Galatasaray.... :-*

Tabi öyle oldu :-*

Hagi demişken,onu tekrar Ali Sami Yen'de görmek bambaşkaydı :-*

Bir sürü yabancı olmadanda başarı sağlanabiliyormuş. Bunuda gösterdik.

Başarı para değil
Başarı yabancı değil
Başarı reklam değil

Başarı inanmak, o doğrultuda çalışmak.
Başarıyı bu getirir.