AK Gençliğin Buluşma Noktası
Star ve HaberTurk "Star" ve "HaberTurk" gazetesi köşe yazıları.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 09-23-2008, 09:55   #1
Kullanıcı Adı
siyah gül 07
Standart Sorun ‘mesleksizlik’ mi? (Mehmet ALTAN)
Belki yeniden yatabilirim’ umudunun aldatıcı eşliğinde zorlukla uyandığımda İstanbul’da öğlen olmuştu. New-York ile Türkiye arasında yedi saatlik bir fark var. Fark ne de yok ki?


Avrupa’da şakır şakır çalışan telefon eğer ‘üç bantlı’ değil ise burada ebediyete kadar susabilir... Eğer fişleri buranın o ‘ağzı var ama konuşmaz’ gibi duran garip prizlerine uygun hale getirecek adaptörler yok ise bilgisayar başta olmak üzere her türlü şarjlı alete de elveda.

Sabah nazlı narin avdet eder gibiydi, gün aydınlanıyor da aydınlanmıyor edasındaydı...

* * *

İçinde Turgut Özal’ın ruhunun dolaştığı Ana Uçağı’nda, daha önceleri birkaç dış gezide Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la da beraber olduğumuz uçağın özel çalışma odasındayız...

New-York’a uçuyoruz. Kendisini on beş yıl öncesinde bir parlamenter olarak katıldığı Avrupa Konseyi toplantılarından tanıdığım Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le sorulu-cevaplı bir sohbetin içindeyiz.

Bir yandan da ‘parlamenterliği’ ile ‘cumhurbaşkanlığı’ arasındaki ‘kod farklarını’ tespite çalışıyorum...

Bu nedenle ‘ikili’ bir sistemle not tutuyorum...

Bir yandan konuşulan konuları ve Cumhurbaşkanı’nın cevaplarını sıralıyorum, diğer yandan benim için ‘kod farkı’ sayılan tespit cümlelerini ‘tırnak’ ya da ‘daire’ içine alıyorum...

Konular sıralanıyor: ‘Ermenistan Cumhurbaşkanı, Zimbabwe Cumhurbaşkanı Mugabe ile görüşmenin anlamı, Güvenlik Konseyi üyeliği...’

* * *

Tam o sırada... ‘Kod farkına’ giren bir tespit yakalıyorum: Abdullah Gül ‘büyük devletlerle’ diğerleri arasındaki farkı ‘kendini doğrudan ilgilendirmeyen konularla ilgilenmek’ olarak vurguluyor... Bu hoşuma gidiyor...

Sonra da bu tespiti ete kemiğe büründürüyor:

‘Hiç unutmam; Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, NATO Asamblesi gibi kurumlardaki toplantılarda sağcısıyla solcusuyla Türk heyetleri hep milli takım gibi hareket ederdi. Toplantılar 2 gün, 3 gün sürer; açlık, çevre, Afrika’nın sorunları gibi konulardaki tartışmalarda hep susar, sadece o dönemde gündemde genellikle yer alan Türkiye’deki siyasi sistem ve uygulamalarla ilgili tenkitlere sıra geldiğinde, hepimiz önceden hazırlanmış bir metni okurduk. Tek derdimiz Türkiye’yle ilgili eleştiriler olurdu. Savunma refleksine dayalı bu tutum son dönemde değişmeye başladı.’

* * *

Aslında üslup ve formülasyonlar konusundaki ‘kod farklarını’ da tespit ediyorum ama hiçbir zaman Türkiye’nin siyasal gündeminde yer almayan asıl gündeme, ülkenin ‘temel sorunlarını’ içeren son soruya gelince heyecanlanıyorum...

Çünkü Abdullah Gül, benim sorum üzerine 1 Ekim’de yapacağı ve muhtemelen ‘esas gündem’ olmasına rağmen çabucak tozlanarak arşivlerde kalacak olan konuşmasının temel hatlarını özetliyor... Konuşmada temel konular olacak... Bunların başında AB geliyor. İkincisi ekonomide yeniden yapılanmanın uzun vadede devam etmesi, reformlar, yapısal değişiklikler... Şöyle devam ediyor:

‘Önemsediğim bir başka konu ise üniversiteler, eğitim, araştırma-geliştirme (Ar-Ge) ve teknoloji.’...

Artık ülkelerin ‘ticaret hacmi, hizmet sektörü, yabancı sermaye’ büyüklüğüne göre değil, ‘bilgiye dayalı üretime’ göre sınıflandırıldığını hatırlatıyor...

‘Nüfusu büyük, siyasi değeri olan’ Türkiye’nin de bu yolu izleyip ‘ABD, AB, Japonya, Çin ve Hindistan’ kümesi içinde anılması özlemini seslendiriyor. Cumhurbaşkanı’nın zihnini bu engeli aşmamızı önleyen ‘mesleksizlik’ konusunun meşgul ettiğini fark ediyorum... Türkiye nüfusunun hala büyük çoğunluğunu tanımlayan ‘mesleksizlik’ konusunda çarpıcı anlatımlarda bulunuyor...

Üniversite, eğitim, araştırma ve geliştirme konularına buradan giriyoruz...

‘Kod farkı’, Cumhurbaşkanı’nı da, ‘mesleksizliği’ Türkiye’nin en temel sorunları arasında saymaya götürüyor... Üstelik de zihni çok meşgul edecek bir temel sorun olarak...

* * *

Hiçbir siyasetçinin fazlaca söz etmeyeceği...

Gazetelerin de hiçbir zaman ilk sayfaya almayacağı çok önemli bir zafiyetimiz de gene Gül’ün acı örneklerle açılım yaptığı bir başlık haline dönüyor... İnovasyon konusu... Ne kadar ‘yenilik’ üretiyoruz? AB’nin yaratıcı projeleri destekleyen ‘çerçeve antlaşmaları’na bu nedenle uzun uzun değiniyor... Ve pek de duyulmayan şu kıyaslamayı yapıyor: ‘AB ile 6’ncı Çerçeve Program’a Ar-Ge’ye dayalı projeler için peşin olarak 250 milyon avro yatırdık, sadece 52 milyon avroluk fon kullanabildik.

Düşünün; örneğin 2.5 milyon nüfuslu Slovenya’nın sadece 2 üniversitesi var ama 70 milyon nüfuslu, onca üniversiteye sahip Türkiye ile aynı sayıda proje verdiler.’

* * *

Aslında ‘kod farkları’ her yerde nitelik kazanacak ise... Neden Türkiye’nin 2.5 milyonluk iki üniversiteli Slovenya kadar ‘proje’ üretebildiğini sabah akşam sorgulamamız gerekmez mi?

Bunu sorgulayınca da karşınıza şimdilerde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de zihnini kurcalamaya başlayan ‘mesleksizlik’ gelecek...

Türkiye’nin belki de en büyük sorunuyla karşılaşacaksınız.


23.09.2008

 

siyah gül 07 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi