AK Gençliğin Buluşma Noktası
Genel Tarih Devlet tarihleri ve kültürleri.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 01-27-2020, 12:11   #1
Kullanıcı Adı
Murat Ada
Standart STALİN VAHŞETİ ve RUS SAVAŞ GAZİLERİ


STALİN VAHŞETİ ve RUS SAVAŞ GAZİLERİ
‘’Bir kişinin ölümü dramatiktir fakat bir milyon kişinin ölümü istatistiktir.’’ Derdi Sovyet diktatörü Stalin.Onun devrinde işlediği insanlık suçlarından , Katin ormanında katledilen binlerce Polonyalı askerlerden Rusyada yaşayıp soykırıma uğrayan onlarca etnik azınlığa kadar milyonlarca insan nasibini aldı.Savaş sonrası da durmadı Stalin , Nükleer rekabetle beraber nükleer silahların tam etkisini tespit etmek üzere kendi memleketi Gürcistanda 80 bin askere tatbikat yaptırıp yakınlarında nükleer silah denemesi yapması kendisinin insani ve evrensel değerlerden sıyrılma eğrisinin zirve noktasıdır.
Kendisinin çokça bilinmeyen vahşet öykülerinin biriside Rus savaş gazilerine uyguladığı sistematik katliamdır.Nazi işgaline karşı verilen deyim yerinde ise kurtuluş savaşında kanlarını organlarını harp meydanlarında bırakan bu gaziler onur ve taltif beklerken kendilerini adeta bir korku filminin setinde buldular.
ikinci dünya savaşı sonunda sovyetler birliği, -asker ve sivil- toplamda 27 milyon vatandaşını kaybetti. asıl dram ise önemsenmeyen yaralı sayılarında yatıyordu. savaş, arkasında sayısız dul, yetim ve engelli insan bıraktı. St. Petersburg'daki askeri tıp müzesi'ne göre, 46 milyon 250 bin sovyet vatandaşı yaralandı. bu sayının yaklaşık 10 milyonu çeşitli engellilik biçimleriyle cepheden geri döndü. toplam 775 bin kafa travması, 155 bin bir göz kayıbı, 54 bin kör, 3 milyon tek el/kol kaybı, her iki elini/kolunu kaybeden sayısı ise 1.1 milyon. unların içinde en şanssızları ise Stalin'in samavar (samovar) lakabı taktığı, en az iki bacağı kopmuş olan askerlerdi. Stalin onlara samavar (semaver) diyordu çünkü onları bacakları yok, sabit, işlevsiz, ancak kaynadığında gürültü çıkaran semavere benzetiyordu. Kısacası topluma zararlı boş beleş insanlar olarak görüyordu. Bu askerler savaştan ağır travmalar almış ve artık iş gücüne katkısı olmayan dilenciler haline gelmişlerdi. sürekli sscb ve savaş karşıtlığı yapıyor, gençleri askerlikten soğutuyor, halkı yönetime karşı dolduruyorlardı. haksız da değillerdi ama bu durum Stalin'in hoşuna gitmemişti. o yüzden hepsinin toplanmasına karar verdi.
Savaş öncesi sscb'de hali hazırda "antisosyal, parazit unsurlara karşı mücadele" adında bir kanun vardı. Stalin, savaş sonrası bizim tabirimizle bu kanuna ek olarak bir kanun hükmünde kararname çıkardı ve bu parazit tabir edilen kitleye engellileri de ekledi. tüm büyük şehirlerde aynı gün büyük bir toplama operasyonu gerçekleştirildi. bu kanuna göre iş gücüne katkısı olmayan engelli insanlar, köyde yaşayamadığı için izinsiz büyük şehire göç edenler, engelli yetimler vb. birçok insan, parazit oldukları gerekçesiyle toplatılarak çeşitli bölgelere sürüldüler. çok azı akrabaları bulunarak evlerine gönderildi, diğerleri ise kamplarda öldü. bazılarının vurulduğuna dair kanıtlar var.
Stalin, başta sibirya olmak üzere merkez şehirlerden uzak bölgelere "engelli gazi ve işçi bakım evleri" adı altında merkezler kurdurdu. merkez derken kafanızda yanlış bir imaj oluşmasın. eski kiliseler ve ahırlar revize edilerek kapılarına bakım evi yazıldı. 300.000 gazi bu bölgelere gönderildi. bu merkezlerin fonları öyle düşüktü ki haftalarca patatesten başka bir şey pişmediği olurdu. en meşhurlarından birisi Valaam adasında olandır:
Bu engelliler evi adı verilen mekanların ayarı çalışma kampı ile akıl hastanesi ayarındaydı. özellikle Valaam'da bulunan merkeze izinsiz kimse girip çıkamıyordu. medeniyetten uzak, zorlu doğa ve iklim koşullarına sahip lojistik sorunların sıkça yaşandığı bir adaydı. henüz ilk aylarda bir sürü gazi hayatını soğuktan (hipotermi) kaybetmişti zira iki kolu ve bacağı olmayan insanları hava alsın diye dışarı çıkarıp nasıl oluyorsa unutuyorlardı. gözden ırak gönülden ırak derken arada nice gaziyi hiç ettiler. sscb tarihçisi Yevgeny Kuznetsov'un valaam'dan notlar adlı çalışmasında konuyla ilgili kan donduran bir sürü detayı öğrenebilirsiniz.
En şeytani yöntemlerden birisi ise kgb'nin bu kanuna karşı çıkan engellileri toplamak için el altından bir çeşit engelli derneği kurması ve üye olan herkesi bir gecede infaz etmesidir. En meşhuru günümüz özbekistan'ında kurulmuş bir dernekti ve bine yakın üyesi vardı. buna mukabil engelli yakınları da toplantıya katılmıştı. hepsini o mekanda kıstırıp taradıktan sonra yakmışlardı. tabi ki bunların hepsi kaydı kuydu olan vakalar değil. bir çoğu görgü tanıkları ve gizliden gizliye kayıt tutan kişilerden kalanlar. gerçi resmi kayıt yok derken valaam gibi birçok merkezin kayıtları mevcut. sadece bu merkezlerde yapılanlara dair çok az rapor mevcut.
Gennady Dobrov, bu insanların portrelerini çizip yıllarca sakladı. ancak sscb'nin son yıllarında sergileyebildi. Yevgeny Kuznetsov burada olanları uzunca yıllar araştırdıktan sonra ancak sscb sonrası yayınlayabildi. Akrabaları sağ fakat kamplara kapatıldıkları için yakınlarına ulaşamayarak orada ölen nice acı hayat hikayesi bir ressamın bir kaç parça eskiziyle ortaya çıktı. Stalin'in ellerinde sadece savaşta ölen milyonların kanı değil, savaş sonrası sonsuz acılara sürüklediği insanların ahı da var.

 


Konu Murat Ada tarafından (01-27-2020 Saat 12:16 ) değiştirilmiştir..
Murat Ada isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Alt 07-02-2021, 19:48   #2
Kullanıcı Adı
Fatih15
Standart
Bilgi için teşekkürler.
Fatih15 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi