![]() |
#21 | |
![]() Alıntı:
Konu EZEL tarafından (01-31-2012 Saat 01:29 ) değiştirilmiştir.. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#22 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
#23 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#24 |
![]() evet .
|
|
![]() |
![]() |
#25 |
![]() yildiray ogurun yazilarina ve fikirlerine deger veririm bana göre tam anlamiyla demokrat ve özgürlükcü biridir..
ama sayin ogur sunuda anlamali her özgürlügünde bir siniri olmali eger benim özgürlügüm baskasinin özgürlügünü rahatsiz ediyorsa orada bitmisdir, bitmelidir!.. o acidan basbakana yapilan elestirilere, tenkitlere eyvallah ama hakarete, iftira ve karalamaya bir dur demek lazim!.. |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#26 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#27 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
#28 |
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#29 |
![]() görgü tanıklarının anlattıkları ve islami kuruluşların raporlarına dayanarak
HAŞİM ENCÜ (Köy muhtarı): "3 yıldan bu yana Ortasu köyü muhtarlığı yapmaktayım. Babalarımızın, atalarımızın uzun yıllar önce henüz sınır yokken yapmış olduğu ticareti, aramıza sınır çekilince de dedelerimiz sürdürmek zorunda kalmıştır. Aynı ticareti biz de halen yapmaktayız. Bu sınır ticaretini sadece biz değil burada herkes yapmaktadır. Kaçakçılığın medyada kötü bir şeymiş gibi ifade edilmesi bizi üzüyor. Bizim için kaçakçılık, atalarımızdan beri yapılan sınır ticaretidir. Burası tarıma elverişli olmadığından buranın tek geçim kaynağıdır diyebilirim. Hayvancılık bölge olaylarından dolayı geçim kaynağı olamıyor. Vefat eden çocuklarımızın çoğu büyük şehirlere çalışmaya gitmiş imkânsızlıktan tekrar köye dönmüş insanlardı. Kendim dahi 15 yıl Ankara'da inşaatlarda çalışıp, sonra köye dönmüş biriyim. Burada geçim kaynağı olan kaçakçılık, devletin, askerin, buradaki tüm yetkililerin bildiği bir şeydir. Normalde kaçakçılık 5, 10, 15 hatta 20 kişilik gruplarla yapılır. 3 yıllık muhtarlık görevim süresince de her kaçak grubu geçişinde asker beni arayıp teyit ederdi. 'Şu an geçen grup sizinkiler mi değil mi?' diye sorarlardı. Ama bu sefer hiçbir şey sorulmadı bana. O nedenle kesinlikle kasıtlı bir olay olduğuna inanıyoruz. Bu olay bu şekilde olmadı, sorulmadı bana. Normalde bu saldırıya uğrayan 40 kişi birlikte yolculuk etmiyorlardı. 5-6 kişilik gruplar halinde ayrı ayrı geliyorlardı. Örneğin birkaç ay önce kardeşimin de içinde olduğu bir kaçakçı grubu yanlışlıkla vuruldu, yaralıları tedavi ettik ama kimseye haber vermedik ve olayı kimseye yansıtmadık. Bu sefer grupları bile bile bekletip topladıktan sonra bombalamışlar. O yüzden kesin kasıt var. Alaydan zırhlı araçlar gidip, gelen ilk grubun önünü kesiyor. Kendilerinin orada olduklarını göstermişler. Normalde böyle yapmazlar. Gizlenirler ve gelenleri yakalayıp savcılığa sevk ederler. Ancak bu kez orada olduklarını göstermişler. Ardından her gelen grup askerleri görünce sınırın sıfır noktasında birikmeye başlamışlar. Devlet diyor ki "40 kişilik kaçakçı grup olmaz bunlar neden 40 kişiden oluşuyordu?". Ama devlet onları bekletip birikmelerini sağladı. Eğer yolu kapatmasaydı onlar 40 kişi olmazdı ki orada. Asker Türkiye tarafında grup da sıfır noktasındaymış. F-16'lardan önce top atışlarını duyduk, aydınlatma fişekleri atıldı. Top atışlarından ve ardından gelen uçaklardan dolayı saldırıyı köyde duyduk. Toplardan sonra yolu kesen asker hemen çekildi. Uçaklar da çekildikten sonra halk olarak olay yerine o gece gittik. Cenazeleri biz sıfır noktasından gidip, kendimiz aldık. Devletin o konuda bize hiç desteği olmadı. Cesetleri Uludere Devlet Hastanesine götürdük. Malatya'dan gelen 2 doktor orada otopsi yaptı. Açık mı yüzeysel mi otopsi yapıldığını bilemiyorum. |
|
![]() |
![]() |
#30 |
![]() görgü tanıklarının anlattıkları ve islami kuruluşların raporlarına dayanarak
HAŞİM ENCÜ (Köy muhtarı): "3 yıldan bu yana Ortasu köyü muhtarlığı yapmaktayım. Babalarımızın, atalarımızın uzun yıllar önce henüz sınır yokken yapmış olduğu ticareti, aramıza sınır çekilince de dedelerimiz sürdürmek zorunda kalmıştır. Aynı ticareti biz de halen yapmaktayız. Bu sınır ticaretini sadece biz değil burada herkes yapmaktadır. Kaçakçılığın medyada kötü bir şeymiş gibi ifade edilmesi bizi üzüyor. Bizim için kaçakçılık, atalarımızdan beri yapılan sınır ticaretidir. Burası tarıma elverişli olmadığından buranın tek geçim kaynağıdır diyebilirim. Hayvancılık bölge olaylarından dolayı geçim kaynağı olamıyor. Vefat eden çocuklarımızın çoğu büyük şehirlere çalışmaya gitmiş imkânsızlıktan tekrar köye dönmüş insanlardı. Kendim dahi 15 yıl Ankara'da inşaatlarda çalışıp, sonra köye dönmüş biriyim. Burada geçim kaynağı olan kaçakçılık, devletin, askerin, buradaki tüm yetkililerin bildiği bir şeydir. Normalde kaçakçılık 5, 10, 15 hatta 20 kişilik gruplarla yapılır. 3 yıllık muhtarlık görevim süresince de her kaçak grubu geçişinde asker beni arayıp teyit ederdi. 'Şu an geçen grup sizinkiler mi değil mi?' diye sorarlardı. Ama bu sefer hiçbir şey sorulmadı bana. O nedenle kesinlikle kasıtlı bir olay olduğuna inanıyoruz. Bu olay bu şekilde olmadı, sorulmadı bana. Normalde bu saldırıya uğrayan 40 kişi birlikte yolculuk etmiyorlardı. 5-6 kişilik gruplar halinde ayrı ayrı geliyorlardı. Örneğin birkaç ay önce kardeşimin de içinde olduğu bir kaçakçı grubu yanlışlıkla vuruldu, yaralıları tedavi ettik ama kimseye haber vermedik ve olayı kimseye yansıtmadık. Bu sefer grupları bile bile bekletip topladıktan sonra bombalamışlar. O yüzden kesin kasıt var. Alaydan zırhlı araçlar gidip, gelen ilk grubun önünü kesiyor. Kendilerinin orada olduklarını göstermişler. Normalde böyle yapmazlar. Gizlenirler ve gelenleri yakalayıp savcılığa sevk ederler. Ancak bu kez orada olduklarını göstermişler. Ardından her gelen grup askerleri görünce sınırın sıfır noktasında birikmeye başlamışlar. Devlet diyor ki "40 kişilik kaçakçı grup olmaz bunlar neden 40 kişiden oluşuyordu?". Ama devlet onları bekletip birikmelerini sağladı. Eğer yolu kapatmasaydı onlar 40 kişi olmazdı ki orada. Asker Türkiye tarafında grup da sıfır noktasındaymış. F-16'lardan önce top atışlarını duyduk, aydınlatma fişekleri atıldı. Top atışlarından ve ardından gelen uçaklardan dolayı saldırıyı köyde duyduk. Toplardan sonra yolu kesen asker hemen çekildi. Uçaklar da çekildikten sonra halk olarak olay yerine o gece gittik. Cenazeleri biz sıfır noktasından gidip, kendimiz aldık. Devletin o konuda bize hiç desteği olmadı. Cesetleri Uludere Devlet Hastanesine götürdük. Malatya'dan gelen 2 doktor orada otopsi yaptı. Açık mı yüzeysel mi otopsi yapıldığını bilemiyorum. |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|