Trabzon'u ve Trabzonspor'u yaşayan biriyim. Şehir olarak bordomavi ile büyük coşkular yaşadığımız gibi büyük de acılar çektik. Trabzonspor'un son 84-85 ampiyonluğundan sonra başa gelen Mehmet Ali Yılmaz'ın gitgelli olarak yaklaşık 20 yıllık hegemonyası ile Trabzonspor günbegün eridi. Mehmet Ali Yılmaz takımı hep sansasyon üzerine yaşatmak istedi. İstanbul takımlarına özendi. O kadar ki Sergen'i bile transfer etmişti. 96'da şimdiki bakan Frauk Özak'ın başkanlığı ve Şenol Güneş'in teknik direktörlüğünde şampiyonluğu kıl payı kaçırdığımız o talihsiz günlerin ardından yeniden geldi Yılmaz... Nihayet 2000'deki milat olarak nitelendirilen kongrede Özkan Sümer, Yılmaz'ı devirdi de Trabzonspor için artık güzel günler başgöstermeye başladı. Sümer mütevazi ama stratejik bir kadro kurdu. Nitekim kurduğu kadro 2004'lü yıllara gelindiğine az farkla şampiyonluğu kaybediyordu... Tüm bu sıkıntıları yaşayan biri ve sorunun kaynağını bildiğini düşünen biri olarak teşhisi koymuştum: İSTİKRAR.. Hatta o kadar ki Nuri Albayrak zamanında 7 maç kazanmadığımız dönemde bile istifa isteyen herkese kızıyordum, onları susturuyordum. İstifa çığırtkanlığı gaflet ve ihanet olarak görüyordum.. Böyle bir dönemde bile sırf istikrar dediğim için tabiri caizse arkadaşlarımın bana bir sövmedği kalıyordu... Tuhaf.. Şimdi Faruk'un istikrar sözü ile bunlar aklıma geldi.

Ben artık istikrar demiyorum, Ersun Yanal'ın istifasını istiyordum ve bekliyordum. Şuraya bakın önümüzdeki Beşiktaş örneğine.. Ertuğrul Sağlam giderken bir yandan Ertuğrul'a üzülüyorduk bir yandan da Mustafa Denizli Beşiktaş'ı mehvedecek diye Beşiktaş'a yanıyorduk :-) .. Ama ne oldu.. Ertuğrul'un hiç veremediği ışığı Mustafa Denizli kısa sürede verdi. Parlattı Beşiktaş'ı. O, 26. hafta derken biz gülüyorduk.. Şimdi kendimize gülelim. Belki de Beşiktaş'ı şampiyon yapacak.. Eee nerde kaldı şimdi istikrar.. İstikrardan başka birşeyler var bu işte. Ben istikrara olan güvenimi yitirdim. İstikrar beni kaybetti.

Şimdi kim gelecek ona bakalım. Şenol Güneş, Atay Aktuğ döneminde geldiğinde kendisine büyük saygısızlıklar yapıldı, o bunlara gelemez. Adamın antrenman programına bile karıştılar. O yönetimdeki herkesin burnu büyüktü. Kodaman kodaman işadamları.. Organizasyon yok birlik yok. Hep yanlışlar, hep yanlışlar.. Şenol Güneş onlara dayanamamıştı.. Ama bugün durum çok farklı.

Sadri Şener olsun Asbaşkan Hacısalihoğlu olsun bunlar Şenol Güneş'le arkadaş kimseler. Dünya görüşleri de aynı. E Frauk Özak desen Şenol Güneş'le kanka.. Daha ne olsun... Şenol Güneş'e kimse hayır da diyemez.

İnşallah...

Trabzonspor´da bitime 5 hafta kala Ersun Yanal defteri kapandı...

Bordo-Mavili takımın başına 2007’nin Ekim ayında Ziya Doğan’ın yerine gelen deneyimli çalıştırıcı, dün M. Ali Yılmaz Tesisleri’nde görüştüğü iki yöneticiye görevi bıraktığını açıkladı. 3-0’lık Sivas yenilgisinden sonra Başkan Sadri Şener’in “Hezimeti bana değil hocaya sorun” cümlesinin istifa sürecini hızlandırdığı belirtildi. Yanal’ın bugün bir basın toplantısı düzenleyeceği belirtildi. Trabzonspor’da ise sezon sonuna kadar futbol koordinatörü Özkan Sümer ve alt yapı hocası Ahmet Özen’in göreve devam edeceği bildirildi. Bu arada teknik direktör adayları arasında önceliğin yerliden yana olduğu öğrenildi.

fanatik

http://www.akpartiforum.com/trabzonsporda-ersun-yanal-istifa-etti-t99423.html



Günaydın abla... :D