açıklama için saoll

Ben sizi yorumlarınızı ilk okuduğum zaman zaten anlamıştım.Bunları düşünerek yazdığınızı biliyorum.Ve bu düşünceler içerisinde olduğunuzada eminim.Bende bu görüşler içerisindeyim,ancak sizinde beni anlamadığınız konu şu ;

Yorumlar öyle bir yere getirilmişki sizin yaptığınız uyarı bile utanç verici.İhtimalen Başbakanımızın anketi önde tamamlayabileceğinden bahsetmişsiniz.Bende diyorum ki bunu bir ihtimal olarak görmek bile yanlış.Yani bu ihtimale uygun ortamı sağlamak hatta ve hatta uygun ortamı sağlamaktan öte ihtimali gerçeğe dönüştürmenin sınırından dönmek büyük ayıp.Anlaşılan o ki bu tür ağır meselelerin, şuan ki forum üyeleriyle tartışılması endişe edici ve tehlikeli.Velhasıl partimize zarar verebilir.Birilerinin ellerinede koz verebilir.Bu sebeple daha temkinli olmak ve görülür görülmez konunun düzeltilmesi gerek.

Tamam işte ne demek istediğin belli, anketten çıkarılma gerekçesi de bu!

Beğenirsin beğenmezsin, beğenmezsen kendin bir anket açarsın.!

Ama kimsenin düşüncesine çöplük benzetmesi yapamazsın!

Buna hakkın da yok yetkin de yok.!

Hakan Cantürk nerde ne yöneticilik yaptığınızı bilmiyorum. Ancak Ak Parti'nin özgürlükçü anlayışıyla bağdaşmayan biri olduğunuzu daha önceki yorumlarınızdan da anlıyorum. Şu meseleyi, inceledikten sonra dahi anlayamayan veya anladığı halde saçmalayan birinin nasıl, bir gençlik teşkilatımıza başkan olabildiğini düşünüyorum..

O görevde fazla kalarak partimize zarar vermemeniz dileğiyle..

Özür dilemek insani bir sorumluluktur ve hata yapan insanlar için geçerlidir. Bir 'insan'ın!, 'hata yaptığını kabul edebilme ihtimalini gözönünde bulundurduğunu belirttiği halde' ben kimseden özür dilemem demesi kesinlikle insani bir tavır değil..

Bu konu hakkında sormuyorum genel manada soruyorum!

Kul hakkı denen birşey duydun mu sen?

Kul hakkı evet..

Allah; insanlara karşı yaptığın hatalar için 'benden özür dileyeceksin' demiyor. 'Gidip ondan özür dileyeceksin' diyor.

Zaten kıyaslamışsınız. Konuyu saptırmayın. Bakınız ben bunu büyük bir içtenlikle söylüyorum ;

Şu halde Gazi Mustafa Kemal ile Recep Tayyip Erdoğan'ın kıyaslanması partimize zarar verecektir.Bunu göremeyecek kadar kör olmamalısınız.Ben düşüncelerimi bundan önceki yorumlarımda paylaştım.Sözlerinizi seçerek yorumlar yazın.Dünün değil bugünün siyaset anlayışını en iyi şekilde icraa etmeye çalışın.Fatih Sultan Mehmed Han'dan Yavuz Sultan Selim'e ordanda Kanuni Sultan Selimlere geçmişsiniz.Peki en büyük padişah en son padişahmıydı ? Yani kısacası anlayışınız farklı sınıfınız farklı ve inanın size bunları anlatacak kadar boş vaktimin olduğunu sanmıyorum. Bir arenada dövüşeceksem karşımdakinin en az benim kadar iyi bir savaşçı olmasını tercih ederim.Sağa sola kaçmasını istemem.Veya başka yerlere tırmanmasını.Kul hakkına geçmişsiniz baksanıza.Allah'a yaptığım kulluğu yorumlamışsınız.Var mı başka geçeceğiniz, kaçacağınız konu ? İsterseniz Moğolları tartışalım ? Yada 1980'lere gelelim konu açılmışken ? Bunu bilginlik taslamak gibi göstermeye kalkışsanızda bu yaptığınız köşeye sıkışıp kaçmaktan başka birşey değildir.Ayrıca özgün_genç özgürlükçü anlayıştan bahsetmiş.Hemende sırtını AK PARTİMİZİN ÖZGÜRLÜKÇÜ anlayışına yaslamış.Ben buradaki kıyaslamayı bir Ak Parti Özgürlükçü Anlayışı olarak görmüyorum.Bakın başbakanımız ne diyor ;

'Özgürlüğün bir sınırı var. Bu sınır nedir, bir başkasının özgürlük alanına müdahaledir. Bir başkasının alanına kadar olan özgürlükten yanayız çünkü bir başkasının özgürlük alanına da bizim müdahale etme yetkimiz yok. Sınırsız özgürlük diye bir şeyi ben kabul etmiyorum. Tayip Erdoğan olarak sınırsız özgürlüğü tanımıyorum.'

Sınırsız özgürlük bana görede yoktur.Konuştuklarınıza dikkat edin ve sakın sınırları zorlamayın arkadaşlar Sakın !