Türkiye, küresel ekonominin kaptan köşkündeki yerini aldı - AK Parti |AKParti Forum |AK Gençlik |Recep Tayyip Erdoğan |AKPARTİ Gençlik Forumu|

**Ertuğrul ÖZGÜL** · 10-09-2009, 07:11

İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Para Fonu (IMF)-Dünya Bankası yıllık toplantıları Türkiye'ye büyük prestij kazandırdı. 'İstanbul Kararları' olarak nitelendirilen toplantıyı değerlendiren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "G20 toplantıları ve ardından G20 zirvesinde etkin rol oynayan Türkiye, şimdi de IMF-Dünya Bankası toplantılarını başarı ile tamamladı.

Artık Türkiye, küresel ekonominin kaptan köşkündeki yerini almıştır." dedi. İstanbul'da gerçekleştirilen IMF-Dünya Bankası yıllık toplantılarını değerlendiren Başbakan Yardımcısı Babacan, toplantı için 13 bin 713 kişinin kimlik aldığını bildirdi. Toplantılar sonucunda katılımcıların İstanbul'un güzelliğinden ve organizasyondan çok etkilendiğini ifade eden Babacan, özellikle 13 ay gibi kısa sürede tamamlanan organizasyon merkezinin, Türkiye'nin dinamizmi ve özel sektörün gücü açısından sembol oluşturduğunu kaydetti.

IMF BAŞKANI: İSTANBUL'A KÜLFET OLDU

Babacan'ın verdiği bilgilere göre toplantının yapıldığı kongre merkezinin inşaat maliyeti yüzde 95'i kalıcı yatırımlar olmak üzere 320-330 milyon TL. Mobilya ve bilgisayar gibi demirbaş malzemelerin maliyeti ise 30-35 milyon lirayı buluyor. Toplantıda bir kez daha uluslararası camianın, Türkiye'nin uyguladığı ekonomi politikalarına güveninin tam olduğunun görüldüğünü kaydeden Babacan, yatırımcı ilgisinin de arttığını belirtti. Önceki gün sona eren toplantı sonrasında IMF Başkanı'nın Paris'te uçaktan inince kendisini teşekkür etmek için arayarak, "İstanbul'a külfet olduk." dediğini anlatan Babacan, şunları aktardı: "Ben de ona 'evet külfet oldu ancak İstanbul bu toplantıdan kazançlı çıkacak.' dedim." Doğu ve Güneydoğu'ya ilişkin demokratik açılımın Türkiye'ye olan yatırımcı ilgisini artırdığını vurgulayan Babacan, IMF ve Dünya Bankası toplantıları için gelen bazı işadamlarının bölgeyle ilgilendiklerini ifade etti.

Toplantıda alınan kararlardan Türkiye açısından en önemlilerinden bir tanesinin, IMF yönetim yapısının reformu kapsamında kotaların artırılması ve dağılımın daha adil hale getirilmesi olduğuna değinen Bakan Babacan, 2011 yılı Ocak ayına kadar Fon'un kendi ekonomik kapasitesine göre yüksek temsil edilen ülkelerden ekonomisinin gerçeklerine göre daha düşük temsil edilen ülkelere, en az 5 puanlık kota artırımı yapılmasının kararlaştırıldığını aktardı. Bu kararın uygulanması ile birlikte yükselen piyasa ekonomileri arasında son yıllardaki dinamizmi ve güçlü performansı ile ön plana çıkan Türkiye'nin IMF'deki temsil gücünün de önemli ölçüde artacağını vurguladı.

IMF'yle ilgili havada uçuşan rakamlara itibar etmeyin

Başbakan Yardımcısı Babacan, IMF anlaşmasına ilişkin telaffuz edilen 40-50 milyar dolarlık rakamlara ilişkin yatırımcılara uyarıda bulundu. Anlaşmayla ilgili olarak farklı ortamlarda, farklı sorulara verilen cevaplar arasında cımbızlanan kelimelerle, cümlelerle bir hava oluşturulmaya çalışıldığını dile getiren Babacan, rakamların havada uçuştuğunu söyledi. IMF anlaşmasının zamanlaması ve ihtimali konusunda sinyal vermenin uygun olmayacağını söyleyen Babacan, "Bu rakamları böyle havalarda uçuşturmanın ciddi sorumluluğu olur. Kimse sağlam kaynaklara dayanmadan rakam telaffuz etmesin. Milyarlarca dolarlardan bahsediyoruz. Yani rakam şu ya da bu oluşunun önemli piyasa sonuçları olur. Bu duyumlara inanıp alım-satım yapanlar da sonucuna katlanırlar.'' uyarısında bulundu. Yapılan haberlerde 'yetkili' kişilerden bilgi alındığı ifadesinin yer aldığını aktaran Babacan, yetkisiz kişilerin 'yetkili' diye haber yapıldığına dikkat çekti. Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı ve kendinden başka IMF konusunda başka bir yetkili olmadığını vurguladı. IMF ile görüşme sürecine önümüzdeki günlerde başlayacaklarını duyuran Babacan, Mayıs 2009'a göre Fon'la görüşlerin birbirine daha çok yaklaştığını da söyledi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise IMF ile müzakerelerin yeniden başlaması için bir tarih belirlenmediğini bildirdi. Wall Street Journal'deki açıklamalarında Şimşek, yeni bir stand-by anlaşmasının olmasını istemekle birlikte, IMF kredisinin, IMF tarafından belirlenen bir programın yerine hükümetin Orta Vadeli Program'ını desteklemesini gerektiği yönündeki yaklaşımı yineledi.

ZAMAN

**Ertuğrul ÖZGÜL** · 10-09-2009, 07:12

10-09-2009, 07:11	#1
Kullanıcı Adı Ertuğrul ÖZGÜL	Türkiye, küresel ekonominin kaptan köşkündeki yerini aldı İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Para Fonu (IMF)-Dünya Bankası yıllık toplantıları Türkiye'ye büyük prestij kazandırdı. 'İstanbul Kararları' olarak nitelendirilen toplantıyı değerlendiren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "G20 toplantıları ve ardından G20 zirvesinde etkin rol oynayan Türkiye, şimdi de IMF-Dünya Bankası toplantılarını başarı ile tamamladı. Artık Türkiye, küresel ekonominin kaptan köşkündeki yerini almıştır." dedi. İstanbul'da gerçekleştirilen IMF-Dünya Bankası yıllık toplantılarını değerlendiren Başbakan Yardımcısı Babacan, toplantı için 13 bin 713 kişinin kimlik aldığını bildirdi. Toplantılar sonucunda katılımcıların İstanbul'un güzelliğinden ve organizasyondan çok etkilendiğini ifade eden Babacan, özellikle 13 ay gibi kısa sürede tamamlanan organizasyon merkezinin, Türkiye'nin dinamizmi ve özel sektörün gücü açısından sembol oluşturduğunu kaydetti. IMF BAŞKANI: İSTANBUL'A KÜLFET OLDU Babacan'ın verdiği bilgilere göre toplantının yapıldığı kongre merkezinin inşaat maliyeti yüzde 95'i kalıcı yatırımlar olmak üzere 320-330 milyon TL. Mobilya ve bilgisayar gibi demirbaş malzemelerin maliyeti ise 30-35 milyon lirayı buluyor. Toplantıda bir kez daha uluslararası camianın, Türkiye'nin uyguladığı ekonomi politikalarına güveninin tam olduğunun görüldüğünü kaydeden Babacan, yatırımcı ilgisinin de arttığını belirtti. Önceki gün sona eren toplantı sonrasında IMF Başkanı'nın Paris'te uçaktan inince kendisini teşekkür etmek için arayarak, "İstanbul'a külfet olduk." dediğini anlatan Babacan, şunları aktardı: "Ben de ona 'evet külfet oldu ancak İstanbul bu toplantıdan kazançlı çıkacak.' dedim." Doğu ve Güneydoğu'ya ilişkin demokratik açılımın Türkiye'ye olan yatırımcı ilgisini artırdığını vurgulayan Babacan, IMF ve Dünya Bankası toplantıları için gelen bazı işadamlarının bölgeyle ilgilendiklerini ifade etti. Toplantıda alınan kararlardan Türkiye açısından en önemlilerinden bir tanesinin, IMF yönetim yapısının reformu kapsamında kotaların artırılması ve dağılımın daha adil hale getirilmesi olduğuna değinen Bakan Babacan, 2011 yılı Ocak ayına kadar Fon'un kendi ekonomik kapasitesine göre yüksek temsil edilen ülkelerden ekonomisinin gerçeklerine göre daha düşük temsil edilen ülkelere, en az 5 puanlık kota artırımı yapılmasının kararlaştırıldığını aktardı. Bu kararın uygulanması ile birlikte yükselen piyasa ekonomileri arasında son yıllardaki dinamizmi ve güçlü performansı ile ön plana çıkan Türkiye'nin IMF'deki temsil gücünün de önemli ölçüde artacağını vurguladı. IMF'yle ilgili havada uçuşan rakamlara itibar etmeyin Başbakan Yardımcısı Babacan, IMF anlaşmasına ilişkin telaffuz edilen 40-50 milyar dolarlık rakamlara ilişkin yatırımcılara uyarıda bulundu. Anlaşmayla ilgili olarak farklı ortamlarda, farklı sorulara verilen cevaplar arasında cımbızlanan kelimelerle, cümlelerle bir hava oluşturulmaya çalışıldığını dile getiren Babacan, rakamların havada uçuştuğunu söyledi. IMF anlaşmasının zamanlaması ve ihtimali konusunda sinyal vermenin uygun olmayacağını söyleyen Babacan, "Bu rakamları böyle havalarda uçuşturmanın ciddi sorumluluğu olur. Kimse sağlam kaynaklara dayanmadan rakam telaffuz etmesin. Milyarlarca dolarlardan bahsediyoruz. Yani rakam şu ya da bu oluşunun önemli piyasa sonuçları olur. Bu duyumlara inanıp alım-satım yapanlar da sonucuna katlanırlar.'' uyarısında bulundu. Yapılan haberlerde 'yetkili' kişilerden bilgi alındığı ifadesinin yer aldığını aktaran Babacan, yetkisiz kişilerin 'yetkili' diye haber yapıldığına dikkat çekti. Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı ve kendinden başka IMF konusunda başka bir yetkili olmadığını vurguladı. IMF ile görüşme sürecine önümüzdeki günlerde başlayacaklarını duyuran Babacan, Mayıs 2009'a göre Fon'la görüşlerin birbirine daha çok yaklaştığını da söyledi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise IMF ile müzakerelerin yeniden başlaması için bir tarih belirlenmediğini bildirdi. Wall Street Journal'deki açıklamalarında Şimşek, yeni bir stand-by anlaşmasının olmasını istemekle birlikte, IMF kredisinin, IMF tarafından belirlenen bir programın yerine hükümetin Orta Vadeli Program'ını desteklemesini gerektiği yönündeki yaklaşımı yineledi. ZAMAN

10-09-2009, 07:12	#2
Kullanıcı Adı Ertuğrul ÖZGÜL

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)