![]() |
#1 |
![]() Başbakan Tayyip Erdoğan, terör sorununun bu kadar büyümesinde siyasilerin yanı sıra üniversitelerin de ihmali olduğuna dikkat çekti. Erdoğan, "Üniversiteler siyasete, yasaklara ayırdığı mesaiyi eğer bu soruna ayırsalardı eminim Türkiye bugün farklı bir yerde olurdu." dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, 74 rektörle Dolmabahçe'deki ofisinde bir araya geldi. Konuşmasında terör sorununa değinen Başbakan, "Üniversiteler siyasete, yasaklara ayırdığı mesaiyi eğer bu soruna ayırsalardı eminim Türkiye bugün farklı bir yerde olurdu." dedi. Yeni üniversitelerin alanlarında en iyi olmaları gerektiğini belirten Erdoğan, "İslam tarihi, Doğu dilleri, Kürdoloji denildiğinde Türkiye'nin üniversiteleri öne çıkmalı." ifadesini kullandı. Başbakan Tayyip Erdoğan, rektörlerin ikinci kısmıyla dün bir araya geldi. İkinci buluşmaya bu kez denizden değil karadan gelmeyi tercih eden Erdoğan, konuşmasında üniversitelerin 'sorgulayıcı' özelliğine vurgu yaptı. Hükümet politikalarının üniversitelerin gelişiminde doğrudan etkiye sahip olduğunu kaydetti. Kız çocuklarının eğitimi için de çalıştıklarını kaydeden Başbakan, kız çocuklarının okutulmamasında cehalet kadar güvensizliğin de rolü olduğunu vurguladı. Yeni açılan üniversitelere Doğu illerinde halkın özellikle kız çocuklarının yoğun ilgisini örnek gösterdi. "Şu anda Batman Üniversitesi'nin yarıya yakını kızlardan oluşuyor ve gelenler de dışarıdan gelenler değil." diyen Erdoğan, üniversitelerdeki başörtüsü sorununa göndermede bulundu. 'Batman'ın kız çocukları üniversiteye akın ederken İstanbul'daki, Ankara'daki, kızları kılık ve kıyafetlerinden dolayı kapı dışı edenlerin bu ülkenin çocuklarına ne büyük bir haksızlık ettiklerini gelişmelere bakıp görmelerini' isteyerek, "Bir yandan üniversite kapısına gelmiş kız çocuklarını umutsuzluğa ve geleceksizliğe mahkûm edenler, bir yandan da çıkıp, bu ülkede kız çocuklarının okutulmamasından şikâyet edemezler." diye konuştu. Erdoğan, terör konusuna da değindi. 8 yıl boyunca, hükümet olarak sorunun çözümünde büyük hassasiyet içinde olduklarına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Görmezden gelmek, inkâr etmek, o sorunu ortadan kaldırmıyor, tam tersine sorunu daha da kronik bir hale getiriyor. İşte biz, on yıllar boyunca bunu yaşadık. Ama açık söylüyorum; üniversiteler, siyasete, şekil sorunlarına, ideolojik tartışmalara, yasaklara ayırdığı mesaiyi, eğer bu soruna ayırmış olsalardı, ben eminim ki bugün Türkiye çok farklı bir yerde olurdu.'' 'KÜRDOLOJİ' DEnilince TÜRKİYE'NİN ÜNİVERSİTELERİ ÖNE ÇIKMALI Başbakan Erdoğan, yeni üniversitelerin kendi alanlarında en iyi kurumlar olarak örnek teşkil etmesi gerektiğini de ifade etti. Başbakan şöyle devam etti: "Petrol denildiğinde Batman, demir-çelik denince Karabük'teki üniversitelerimiz önce çıkmalı. Anadolu uygarlıklarını Amerikan üniversitesinden değil Hitit Üniversitesi'nden; Roma tarihini Ege'deki üniversitelerden okuyalım. İslam tarihi, Doğu dilleri, Kürdoloji denildiğinde Türkiye'nin üniversiteleri öne çıkmalı." Kılıçdaroğlu'na tepki: Wikileaks belgelerine sığınmak çapsızlık Başbakan, muhalefetin gündeme taşı- dığı Wikileaks iddialarına da cevap verdi. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Wikileaks belgeleriyle ilgili "İsviçre'deki bankalara başvurup, herhangi bir hesabının olmadığına dair yazı alsın." sözlerini 'sığ ve çapsız bir siyasetin göstergesi' olarak değerlendirdi. Wikileaks iddialarının belli ülkeler arasındaki ilişkileri etkilemeye yönelik olduğu şüphesine vurgu yaparak, "Dış politika diye bir derdi olan hiçbir siyasetçi ortaya çıkan iddialara sevinç çığlığı ile sarılmaz. Başbakanı'na 'İsviçre'den belgeni al gel.' demez. Olmayan şeyin belgesi olmaz." dedi. Başbakan, ocak ayında gençlerle buluşacak Demokratik açılım sürecinde başlayan ve toplumun tüm kesimlerini içine alan ortak akıl toplantılarına dönüşen 'Dolmabahçe buluşmaları' gelenekselleşiyor. Başbakan Yardımcısı Hüseyin Çelik, bundan sonra bu toplantıların temmuz ve ağustos ayları hariç yılda 10 kez yapılacağını açıkladı. Her toplantı, ülkenin farklı bir kesimiyle olacak. Erdoğan'ın 2011'deki ilk konukları ise öğrenciler olacak. Çelik, ocak ayındaki toplantının üniversite konseyi başkanları, gençlik örgütleri, üniversite mezunu olan ve olmayan gençlerin katılımıyla gerçekleşeceğini açıkladı. ![]() Toplantıyı protesto etmek için Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nin karşısındaki Akaretler Yokuşu'nda toplanan gruba emniyet güçleri müdahale etti. Bu sırada polisle eylemciler arasında arbede yaşandı. Zaman
![]() |
|
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Konuşmayı dinledim,çok güzeldi.
Bence rektörlerin yetkisi kısıtlanmalı,veya bir ayar çekilmeli.Artık kim ilgileniyorsa bunla,bir şeyler yapılmalı. Eğitimci mi bunlar ? Yoksa düşüncesine göre mi hareket ediyorlar ? Ona göre hareket edilmeli. Ha yok ideolojiye göre ise üniler sınıflandırılmalı. Ha yok eğitim yuvası ise,düşüncesine göre hareket edenler cezalandırılmalı. Üniler özgür yerlerdir derler.Bu özgürlüğü de tanımlamak lazım.Bu özgürlük araştırmaya geliştirmeye yönelik bir özgürlük mü ? Yoksa içkiye sıçkıya,partizanlara yönelik özgürlük mü ? Bu da belirtilmeli.Ona göre kimileri gece klübü gibi geç saatlerde faaliyet göstersin,kimi üniler de araştırsın geliştirsin yeni şeyler üretsin. Olaylara baktım,parasızlıktan kıvranıyoruz diyen sözde öğrenciler -ki asıl amaçları öğrencilerin aklını çelmeye çalışan sünepelerdir,okumak deil- otobüs tutup gösteriye geliyorlar. Bir sokakta kırmızı bayraklılar,diğerin de mavi,ötekin de yeşil bayraklılar var. Kim düzenliyor bunları ? İçeri girip saldırma yetkisini kim veriyor ? Emniyet amirine vurma emrini kim iletiyor ? Aslında derinden sorgulamak lazım bu kişileri.Eminim başka şeyler çıkacaktır. Gösteri yapmak isteyen 'normal' öğrenciler ne içeri girmeye çalışır,ne polis dövmeye kalkışır,ne de parası olmadığından otobüs tutabilir,korsan gösteri yapabilir.Bağırır çağırır protesto eder,sesini duyurmaya çalışır,uygun hareketler setgiler,izleyen kişilerde hak verir destek olur tebrik eder. Rekötürn birine bakıyorsan içkiye sıçkıya bulaşıyor kadına kıza tecavüz ediyor. Diğerine bakıyorsun pkklıları içinde barındırıyor,pkklıların hareket sahasını genişletiyor. Bir diğeri yasakçı,fişleme derdinde. Öte ki 'hangi kızla yatsam' düşüncesi içerisinde. Başbakan bunları dile getirmeliydi,yüzleri kızartmalıydı,domates tarlasıan çevirmeliydi o toplantı salonunu. Kısacası 'eğitimci olmayanın' ağzına etmiş olmalıydı. Eğitimci olan ise yemeğini afiyetle yer,başı dik alnı temiz şekilde salondan çıkar çalışmalarına hız verirdi. Başbakanın tek hatası bu toplantıda. Ahh ben olcaktım ki başbakan off ![]() |
|
![]() |
![]() |
#3 |
![]() Hüdaverdi bu metni dövülen hor görülen öğrenci kitlelerine karşı okusaydın ne güzel olurdu.
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#4 |
![]() Lavuklar kavgaya programlanmış parçalarlardı beni
![]() ''Sayın öğrencilee le le vurmayınnn vurmayınnnnnnnn'' ![]() |
|
![]() |
![]() |
#5 |
![]() Olsun ellerindeki yeşil şeyler seni mutmain ederdi. İslami bir havası olurdu cihat yorumu ile şereflenirdin.
![]() |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#6 |
![]() He valla bir de dayak yerken ben tekbir derdim onlarda Allah-u Ekber derdi tam uyum içerisinde olurduk
![]() |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|