AK Gençliğin Buluşma Noktası
Haberler Dünyadan ve Ülkemizden son dakika haberler burada.



Cevapla
Seçenekler
 
Alt 05-22-2008, 10:44   #21
Kullanıcı Adı
fütüvvet
Standart Vakit ve Dinler arası diyalogun en güzel örneği ....
Alıntı:
rikopasa Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
kıt herhalde..bak ben diyorum ki..o haberi yapanlar Fethullah Gülene zaten düşmanlar..düşman düşman ..anladın..anladıysan devam edeyim..
sizinde beni anlamakta güçlük çektiğinizi düşünüyorum benimde demek istediğim , söylediklerimin Fethullah Gülen ile bir alakası yok , onun öğretileri ve söylemleri olan dinler arası diyalog felsefesinin buradaki arkadaşlar tarafından benimsenmiş olmasına rağmen başka bir dine mensup birinin küllerine çöp denilerek neden saygısızlık yapılıyor , bu ikiyüzlülüğü anlayamadım ... dinler arası barıştan yanayız diyalogdan yanayız ama diğer dinlerin ölülerinin külü "çöp" ... işte ben bu nasıl bir mantıktı bunu anlayamadığımı ve buna üzüldüğümü söylüyorum.
neden Fethullah Gülenin öğretilerine tabii olsunlar ki ..orayı anlatamadın herhalde..
Fethullah Gülenin söyledikleri ayet değil hadis değil..sadece bir insan o..
vede onun uygulamalarına vakit çiler karşılar..düşmanlar..sevmezler..her fırsatta taş atarlar..çamur atarlar sizin gibi..kıl olurlar..hazzetmezler..Türk ve Müslüman olmasından bilem rahatsız olurlar..Amerikada diye burda kendilerini hırpalarlar..bunun bi açıklamasını isterler..hemde ayet olarak..

daha ne istiyon riko....ne diyim ..
fütüvvet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-22-2008, 10:44   #22
Kullanıcı Adı
fütüvvet
Standart Vakit ve Dinler arası diyalogun en güzel örneği ....
Alıntı:
rikopasa Nickli Üyeden Alıntı
Alıntı:
senin dinin ne rikopaşa..merak ettim sadece..valla
Aslında tamda ben sana bu soruyu soracaktım ... senin dinin ne ?
Ben birim.. önce ben sordum ama..
fütüvvet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-22-2008, 10:53   #23
Kullanıcı Adı
rikopasa
Standart Vakit ve Dinler arası diyalogun en güzel örneği ....
yav hala anlatamadım ...

savunduğu düşünceye tezat davranışlar gösteren insanlardan bahsediyorum ben burada ....

dinler arası diyalog savunulan düşünce
başka dinin gerektiğini yapıp yakılmış bir insanın küllerine "çöp , pislik" dendiğinde tepki göstermemek

rikopasa isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-22-2008, 10:54   #24
Kullanıcı Adı
rikopasa
Standart Vakit ve Dinler arası diyalogun en güzel örneği ....
Alıntı:
yalnız opjektif habercilik anlayışında ölen birinin arkasından bu denli haber yapılmasınıda uygun bulmuyorum , kendi dünyasına ait bir şekilde kendine yakışan şartlar ile varlığına son vermiştir.
İşte budur ... Buna çok sevindim ...
rikopasa isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-22-2008, 10:55   #25
Kullanıcı Adı
akgenclik56
Standart Vakit ve Dinler arası diyalogun en güzel örneği ....
niyeti kaos ortamı yaratmak.bu oyuna gelmeyiz :D
akgenclik56 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-22-2008, 10:59   #26
Kullanıcı Adı
fütüvvet
Standart Vakit ve Dinler arası diyalogun en güzel örneği ....
tepki gösterse varya Kafir ilan ederler bizi..

çünkü milleti Kafirlikle suçlamak huyları vardır..Kafir demek onların karakteri..

eğer birine kafir dersen , o değilse sen olursun hemde tüm avanelerinle birlikte..

buda büyük vebaldir..biz küfürbazları muhatap almayız..lafta atmayız..
fütüvvet isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-22-2008, 11:15   #27
Kullanıcı Adı
rikopasa
Standart Vakit ve Dinler arası diyalogun en güzel örneği ....
Alıntı:
Güzel kardeşim biraz samimi iseniz konuyu ilk actığınız kısımda Fethullah Gülen ismi yerine yukarıdaki ifade ettiğiniz koysa idiniz haklı olabilirdiniz
Sn Yalçın en başından beri bunu anlatmaya çalıştım zaten ... İsmi aradan çekenlere söylemeniz gerekir bunu.

Alıntı:
niyeti kaos ortamı yaratmak.bu oyuna gelmeyiz
Bu bana ise haksızlık ettiğini düşünüyorum , böyle bir amacım kesinlikle yok ...

rikopasa isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-22-2008, 11:26   #28
Kullanıcı Adı
tayyipleyiz
Standart Vakit ve Dinler arası diyalogun en güzel örneği ....
Kinle yıkanmış bir zihin ne olursa olsun, kinini beslediği kişiye kin kusacak bir zemin arayacak ve paranoyasını ortaya çıkaracak bir konu ve konu başlığı bulacaktır.

Görüş öyle birşeydir. İsteyen kabullenir, isteyen de muhalefet eder. Muhalif taraf, muhalefet edecekse, sağlam dayanakları ile karşıya çıkmalı ki; küçük duruma düşmesin savunacak değerleri adına söyleyecek net ifadeleri olabilsin.

Buradaki de bir safsatadan ileriye gitmeyen, olmayanı varmış gibi gösterme sanatını icra edemeyen bir senaristin sözde senaryasu gibi geldi bana ... Kale almaya değmez ... ;)

Sevgilerimle ...
tayyipleyiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-22-2008, 11:26   #29
Kullanıcı Adı
Müntesip
Standart Vakit ve Dinler arası diyalogun en güzel örneği ....
bu kadar dindar(çok dinli :D ) bir kadının o elmaslardan kıymetli külleri için bunlar söylenir mi ya hu ? (anti parantez,insan külünden suni elmas yapılabiliyor ;) )
Müntesip isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-22-2008, 12:05   #30
Kullanıcı Adı
Müntesip
Standart Vakit ve Dinler arası diyalogun en güzel örneği ....

Umarım birşeyler anlatır,dikkatlica okuyun lütfen !!!

Bediüzzaman Hazretleri kendi yaşadığı dönemden sonraki bir dönemde, Hristiyan–Müslüman diyaloğunun ötesinde, bir ittifaktan , Risale-i Nurlarda tam 8 yerde bahsetmektedir :

1-) "Hattâ, hadis-i sahihle (67.a.) , âhirzamanda İsevîlerin hakikî dindarları ehl-i Kur’ân ile ittifak edip, müşterek düşmanları olan zındıkaya karşı dayanacakları gibi; şu zamanda dahi ehl-i diyanet ve ehl-i hakikat, değil yalnız dindaşı, meslektaşı, kardeşi olanlarla samimî ittifak etmek, belki Hıristiyanların hakikî dindar ruhanîleriyle dahi, medar-ı ihtilâf noktaları muvakkaten medar-ı münakaşa ve nizâ etmeyerek, müşterek düşmanları olan mütecaviz dinsizlere karşı ittifaka muhtaçtırlar. (67.b.)"

Ahirzaman ile ilgili Sahih bir Hadisi tefsir eden Bediüzzaman Hazretleri , Hristiyanların Hakiki Dindarları ile Müslümanlar , İnkar-ı Uluhiyet güden Ateizme karşı İttifak'a muhtaç olduklarından , değil sadece müslümanlar ile , hakiki dindar İsevi Ruhaniler ile bile gereksiz münakaşa ve münazara konularına girilmemelidir demektedir. Bediüzzaman hakiki Hristiyan Ruhaniler derken , İslama düşman olmayan , belki İslamın Ana kaidesi olan Allahın "Birliği” ve Hz.Muhammed (SAV)’in Peygamberliğini kabul etmeye yatkın veya kabul eden İsevilerden bahsetmektedir ki , günümüzde bir çok İsevi Ruhaniler artık , Allah’ın üç değil "Bir" olduğuna , ve Hz.İsa (AS) mın Allah’ın oğlu değil , Allah’ın bir peygamberi ve Hz.Muhammed’in (SA) tarihi açıdan son peygamber olduğunu kabul etmektedir. Bunların başında , İstanbul’un Vatikan Temsilcisi Mr. Monsenyör George Marovitch gelmektedir. Kendileri yapmış oldukları bir mülakatta (67.c) , Allah’ın üç değil bir olduğunu , Hz.İsa’(AS) mın bir oğul değil , peygamber olduğunu , ve Hz.Muhammed’in peygamberliğini kabul ettiklerini ancak şimdilik bunu resmi ilan edemediklerini belirtmiş olması , Dinler arası Diyalog faaliyetlerinini nekadar doğru bir çizgide seyrettiğini tescil etmektedir. Vatikan'ın 1994 yılında başta Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.m.) olmak üzere diğer dinlerin Peygamberlerini de peygamber olarak kabul ettiklerini, kendilerinin resmî yayın organı “La Civilta Cottolica” dergisinde yayınladıkları bilinmektedir. (67.d.)

2-) "Alem-i İslamın tam intibahiyle ve yeni dünyanın, Hıristiyanlığın hakiki dinini düstur-u hareket ittihaz etmesiyle ve alem-i İslamla ittifak etmesi ve İncil, Kur’ân a ittihad edip tabi olması, o dehşetli gelecek iki cereyana karşı semavi bir muavenetle dayanıp inşaallah galebe eder." (68.a.)

Bediüzzaman Hazretleri , yine Haristiyanların Hakiki dindarları ile bir ittifaktan bahsediyor ve bu ittifakın neticesi olarak , İncil’in Kur’ana tabi olacağını beyan ediyor. Allahu Alem bissevab , bunun gerçekleşmesi için , bahse konu aslına uygun İncilin bulunması gerekirki , buda Asrımızda yeni bulunmuş olan Barnaba İnciline bir işaret olsa gerek. Bu İncil'in bir nüshası yıllar önce bulundu ve Arapça ve Farsçaya da tercüme edildi. Barnaba İncil'inin içerdiği kıssalar , Genel olarak Kur'an'ın Meryem oğlu İsa Mesih ile ilgili olarak aktardığı kıssalarla örtüşmekte (68.b.) ve dört İncil' den ayrıldığı en önemli noktalar şunlardır:

a- Barnaba İncili, Hz. İsa'nın ilâh veya Allah'ın oğlu olduğunu kabul etmez.

b- Hz. İbrahim'in kurban olarak takdim ettiği oğlu Tevrat'ta belirtildiği ve hristiyan inançlarında anlatıldığı gibi İshak değil, İsmâil (a.s.)'dır.

c- Beklenen Mesih(Son Peygamber) Hz. İsa değil Hz. Muhammed'dir.

d- Hz. İsa çarmıha gerilmemiş, Yahuda İskariyoth adında biri ona benzetilmiştir. (68.c.)

Ayeti Kerimede geçen : “ Onların Tevrat’taki misâli buna benzer; İncil’deki misallerine gelin¬ce...” (Fetih, 48/29) diyerek Tevrat’ta ve İncil’de Resûlul¬lah’tan (s.a.s) ve O’nun ashâbından bahsedildiğini ha¬ber vermekle beraber,bir gün gereken tetkikler yapıldığında -inşaallah- sahih olduğu ortaya çıkacak olan Barnabas İncili’nde zaten apaçık Efendimiz’in (s.a.s) isminden bahsedilmektedir.(68.d.) Yapılan Karbon tahlillerinde 16.-17.Asır öncesinin olduğu kesinleşen bu İncilin , bir gün bulunan bu İncil nüshası gün yüzüne çıktığında, tarihin yeniden yazılması da kaçınılmaz olacak.. (68.e.)

4-) "Risale-i Nur’un İhlas Lem alarında denildiği gibi, şimdi ehl-i iman, değil Müslüman kardeşleriyle, belki Hıristiyanın dindar ruhanileriyle ittifak etmek ve medar-ı ihtilaf meseleleri nazara almamak, niza etmemek gerektir. Çünkü küfr-ü mutlak hücum ediyor." (70)

Mutlak Küfür olan Ateismin hücumlarına karşı mukavemet edebilmek için , değil sadece Müslümanların , Hakiki dindar Hristiyanların ruhanileri ile bile ittifakın gerekliliğine işaret etmektedir. Bu , ittifakın zedelenmesini önlemek için, bir takım ihtilaflı meseleleri dahi gündeme getirmemek , getirilmişse şayet konuyu derhal kapatmanın gerekliliğine işaret var ! Üstadın Risalelerde kullandığı “belki” kelimesi ,çoğu yerde kesinlilik arz etmektedir.

6-) "İşte böyle bir sırada, o cereyan pek kuvvetli göründüğü bir zamanda, Hazret-i İsâ Aleyhisselâmın şahsiyet-i mâneviyesinden ibaret olan hakikî İsevîlik dini zuhur edecek, yani rahmet-i İlâhiyenin semâsından nüzul edecek, halihazır Hıristiyanlık dini o hakikate karşı tasaffi edecek, hurafattan ve tahrifattan sıyrılacak, hakaik-i İslâmiye ile birleşecek, mânen Hıristiyanlık bir nevi İslâmiyete inkılâp edecektir. Ve Kur’ân’a iktida ederek, o İsevîlik şahs-ı mânevîsi tâbi ve İslâmiyet metbû makamında kalacak, din-i hak bu iltihak neticesinde azîm bir kuvvet bulacaktır. Dinsizlik cereyanına karşı ayrı ayrı iken mağlûp olan İsevîlik ve İslâmiyet, ittihad neticesinde dinsizlik cereyanına galebe edip dağıtacak istidadında iken, âlem-i semâvatta cism-i beşerîsiyle bulunan şahs-ı İsâ Aleyhisselâm, o din-i hak cereyanının başına geçeceğini, bir Muhbir-i Sadık, bir Kadîr-i Külli Şeyin vaadine istinad ederek haber vermiştir. Madem haber vermiş, haktır. Madem Kadîr-i Külli Şey vaad etmiş, elbette yapacaktır." (72.a.)
Ateizmin Dünyada çok güçlü olduğu bir dönemde , Allah’ın Rahmeti ile Hristiyanlık Dini tahriflerden sıyrılarak aslına dönecek ve Hz.İsa (AS)’mın şahs-ı manevisini temsilen , İslamın hakikatleri ile birleşerek , bir nevi İslamiyete inkılap etmiş olacaktır ! Demekki , Hz.İsa’mın (AS) Şahs-ı Manevisinin oluşması , Hristiyanlığın aslına dönüp Müslümanlarla birleşmesine bağlı ! Hak Din olan İslamiyete tabi olan Hristiyanlık dini, bu birleşme ile , büyük bir güçlenme dönemine girmiş olacak. Dinsizlik fikrine karşı ,ayrı ayrı mücadele ettiklerinde muvaffak olamayan İsevilik ve İslamiyet , ittihat sonucu dinsizliği yenecek istidada kavuşmuş olacaktır. İşte tam bu sırada , Cismaniyeti ile 3.Hayat Tabakasında bulunan (72.b.) Hz.İsa (AS) güç kazanan Hak Dinin başına geçeceğini , Allah Resulu (SAV) herşeye Kadir olan Allah( C.C.) ‘nun vaadine istinaden haber vermiştir. Madem vaad etmiş ,elbette yapacaktır !

8-) "Ey Câmi-i Emevîde kardeşlerim! Ve yarım asır sonraki âlem-i İslâm camiindeki ihvanlarım! Baştan buraya kadar olan mukaddemeler netice vermiyor mu ki: İstikbalin kıt’alarında hakikî ve mânevî hâkim ve beşeri, dünyevî ve uhrevî saadete sevk edecek yalnız İslâmiyettir ve İslâmiyete inkılâp etmiş ve tahrifattan ve hurafattan sıyrılacak İsevîlerin hakikî dinidir ki, Kur’ân’a tâbi olur, ittifak eder." (74.a.)

Bediüzzaman Hazretleri , Hicri 1327 (M. 1909 ) ‘de Şam'da Emevi Camii'nde içlerinde 100 Alim olmak üzere toplam on bin kişiye verdiği hutbesinde, Hicri 1371'den (M.1952) sonraki İslam aleminin geleceğine yönelik izahlar yapmıştır (74.b.) İfadelerde geçen , yarım Asır sonrasındaki (Hicri 1421 - M.2001) İslam alemine hitab ederken , bu yıllarda İslamiyetin dünyada Hüküm sürme eğilimine gireceğini , hem Dünya hemde Ahiret Saadetine vesile olacağına , aynı zamanda Hrıstiyanlığın tahrifatten ve hurafelerden sıyrılıp , İslamiyete inkılab etmeye başlıyacağına , bunu yaparkende Kur’ana tabi olmayı kendilerine Rehber edinip , İslamiyet ile İttifak edeceklerine işaret etmiştir. Cay-ı Dikkat bir diğer husustur ki , Bediüzzaman Hazretleri “Allah'ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar, Allah da razı olmuyor. Fakat kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlamayı diliyor.” (Tevbe /9:32) Ayetinin tefsirinde , Hicri 1324 senesine işaret ettiğini beyan ettikten sonra , bir vecihle eğer şeddeli “lam”lar ve “mim” ler ikişer sayılsa, bundan bir asır sonra zulümatı dağıtacak zatlar ise, Hazret-i Mehdînin şakirtleri olabilir. “ (74.c.) diyerek , Hicri 1424 ( M.2003 ) yılına remzen parmak basıp , bahse konu İsevi Ruhanilerinin Kur’ana tabi olup , İslamiyetle ittifak etmelerine vesile olacak Şahs-ı manevinin , Mehdinin şakirtleri olduğu izlenimini vermektedir.


67.a. Buhari, 4:205, Müslim, 1:136, Fethul kebir, 2:235
68.b. Bu İncil, İtalyanca el yazması olarak bulundu. 1907'de Oxford Üniversitesi matbaasında basıldı ve yayımlandı.
73.a. Buhari, Enbiya: 49; Müslim, İmân:244, 245, 247; İbn-i Mâce, Fiten: 33; Müsned, 2:336, 3:368
73.b. Şualar, Sayfa 506
74.a. Hutbe-i Şamiye, Sayfa 38
74.b. Hutbe-i Şamiye, Sayfa 28 (Haşiye)

Müntesip isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi