AK Gençliğin Buluşma Noktası
Bugün ve Sabah "Bugün" ve "Sabah" Gazetesi köşe yazıları.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 11-13-2008, 09:47   #1
Kullanıcı Adı
siyah gül 07
Standart Vali ve belediye reisi (ENGİN ARDIÇ)
Belediye seçimleri yaklaşıyor, 29 Mart Pazar günü yapılacak... Seçmen, bir siyasi parti üyesini ya da bağımsız adaylardan birini seçecek, ama bunun "il idaresiyle" ilgisi bulunmayacak, Yani, büyükşehir belediye başkanı, aynı zamanda o ilin valisi olmayacak.
Belediye başkanı kendi zabıtasına emir verecek ama polise veremeyecek.
Bundan daha doğal ne olabilir, diyeceksiniz...
Eskiden, vali ve belediye başkanı aynı kişiydi!
1930'da çıkarılan Belediyeler Kanunu, iki ayrı görevi aynı kişide birleştiriyordu.
Ki bu şahıs aynı zamanda tek partinin, yani CHP'nin de il başkanı oluyordu!
Yani, belediye hükümetin kesinkes emrindeydi. Görevler içiçe geçmiş, erkleri ayıran çizgiler silinmiş, tek parti yönetiminde "devlet" ve "hükümet" kavramları birbirine yedirildiği gibi, belediye de hükümetin doğrudan eline verilmişti...
Aha da buna dikta derlerdi işte!
Devletin partiyle, belediyenin mülki idareyle içiçe geçmesi, Mussolini İtalyası'nın modeliydi... Hani şu İsmet İnönü ile Recep Peker'in pek hayran oldukları, hatta Roma'ya gidip yerinde inceledikleri model...
Hani şu, bazı sersemlerin "demokrasiye geçmek için bütün tedbirlerin alındığını" ileri sürdükleri dönemde işler tastamam böyleydi!..
Belediye bütçesine de Ankara'da karar verilir, hiçbir belediye "kendi inisiyatifiyle" yatırım matırım yapmaya kalkamazdı.
Çünkü onlardan istenen yatırım ve yerel kalkınma değil, çöp toplamak, kaldırım yapmak, kazıkçı esnafı cezalandırmak falan gibi "banal" işlerdi...
Ankara, kendisinden bağımsız, belki kendisine günün birinde kafa da tutabilecek "yerel güç" istemiyordu. Merkeze karşı bir "periferi" dengesine tahammül edilemezdi.
Oysa İstanbul'da 1855'ten beri belediye vardı, şehir kendi kendini yönetebilirdi ve yönetmekteydi, Ankara bunu istemedi!
Tıpkı, bağımsız üniversiteyi de istemediği gibi.
Muhittin Üstündağ, Lütfi Kırdar, Fahrettin Kerim Gökay, daha sonra Mümtaz Tarhan, Ethem Yetkiner, Kemal Aygün gibi isimler, önce CHP'nin sonra DP'nin "memurları" oldular İstanbul'da.
Darbe dönemlerinde de İstanbul'a Refik Tulga, Şefik Erensü, daha sonra İsmet Hakkı Akansel, Abdullah Tırtıl gibi askerler atamayla gelip oturdular.
Ne hikmetse, Demokrat Parti de, onu ve uzantılarını deviren askerler de "CHP modeli belediyecilik anlayışını" pek sevmişlerdi!..
Demokrat Parti'nin en büyük günahlarından biri de bu modeli değiştirmemek, İnönü diktasının "hazır kalıplarını", birçok alanda olduğu gibi bu konuda da kendine yontmak olmuştur.
Turgut Özal devriminden beri artık başımızda bir "vali belediyeci" yoktur ve olamaz. "Mülkiyeli belediye reisi" dönemi kapanmıştır. Kabzımal olur, kasap olur, manav olur ama memur olmaz.
Çünkü artık şehirlerde bir burjuvazi doğmakta, o sınıf kendi kendini ve kentini yönetebilmekte, kendini bürokrasinin emir kulu hissetmemektedir. Kör topal da olsa bu gelişme sağlanmıştır. Kaybettiğimiz eşeği yeniden bulduk, yokedilmiş olan burjuva sınıfımıza ve onun belediye gücüne yeniden kavuşmaktayız.
Fakat bu gelişme Avrupa'da daha ortaçağda sağlanmıştı! Fransa'da günün birinde krala kafa tutanlar ve onu devirenler de bu yerel güçler ve onların avukatları oldular.
Adamın 1280'de başardığını sen 1980'de yapabiliyorsan, elbette adamın
"birliğine" girebilmen için de azıcık bekletecekler...


13 Kasım 2008 Perşembe

 

siyah gül 07 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi