AK Gençliğin Buluşma Noktası
Sağlık Sağlığımızla ilgili bütün paylaşımlar bu bölümümüzde.



Cevapla
Stil
Seçenekler
 
Alt 08-29-2007, 21:31   #1
Kullanıcı Adı
dildade
Standart VİTAMİN HAPI DEĞİL, DOĞAL GIDA!


KALP HASTALIĞI, diyabet, bunama, felç, akciğer ve bağırsak kanseri, ateroskleroz (damar sertliği) gibi hastalıklar günümüzde giderek yaygınlaşıyor. Ancak meyve ve sebzeyle beslenen kişilerde bu rahatsızlıklara daha seyrek rastlanıyor.
Elbette bu dediğimiz taze meyve ve sebze yiyenler için geçerli. Meyve ve sebzelerin çeşitli işlemlere tabi tutulup ekstre haline getirilmesi ya da hap haline getirilmesiyle umulan fayda, halk arasında sanıldığı kadar yüksek değil. Çünkü ekstre haline getirilirken, hastalıklara karşı koruyucu ve gençleştirici özelliği olan antioksidan maddeleri diğerlerinden ayrıştırılmaktadır. Sağlığımıza sağlık katmak için rafları dolduran kızılcık kapsülleri, efervesan C vitamini, beta karoten, selenyum, üzüm çekirdeği ekstresi, yüksek yoğunlukta E vitamini gibi bu antioksidan maddelerin tıp dünyasında başka bir efsane olduğuna dair araştırmalar giderek çoğalıyor.

Bu efsanenin başlangıcı aslında laboratuar deneylerine dayanıyor. Yapılan deneylerde kap içindeki antioksidan maddelerin, tek başlarına kullanıldıklarında hücre yıkımına yol açan “serbest radikaller”in zararlı etkilerini önleyebildikleri gözlenmişti. Bu keşif üzerine devasa bir “vitamin sanayii” doğdu. Sağlıklı hayat sağlayacakları ve yaşlanmayı geciktirecekleri ileri sürülerek satılan bu haplar, o kadar yaygınlaştı ki ABD’de yetişkin nüfusun neredeyse yarısı bunları kullanıyor ve kullananların sayısı giderek de artıyor.

Ancak bu hapların deney tüpünde yaptığı etki ile insan vücudunda yaptığı etki arasında ciddi farklar olduğu tespit edildi. Haplar insan vücuduna girdiklerinde antioksidanlar, tuhaf bir şekilde güçlerini kaybediyor. Çabucak sindirilemediği gibi faydalı da olmuyorlar. Bunun anlamı, vitamin ekstrelerinden umulan faydanın gerçekleşmediğidir. Bilim adamları bugün antioksidanların zaman ve para kaybından başka bir şey olmadığı fikrine ulaşmış durumdadırlar.


Vitamin takviyesi şart değil


BESİNLERİN içinde aldığımızda antioksidan etkili olduğu halde E ve C vitaminleri başta olmak üzere hiçbir yapay vitaminin yararlı olmadığı, hatta zarar verdiği 2006 ve 2007 yıllarında yayınlanan ciddi bilimsel araştırmalarla ispatlandı. Üstelik, yağda eriyen A, D ve E vitaminlerinin gereğinden fazla tüketildiğinde, birikerek toksik (zehirli) etki gösterdiği de anlaşıldı.

Bununla beraber, vitamin takviyesinin gerekli olduğu durumlar elbette vardır: Yeterli ve düzenli beslenemeyen kişilere, hamilelere, çocuklara, yaşlılara ve hastalara yarar sağlayabilir. Dolayısıyla vitamin hapları almamız, yalnızca yanlış ve yetersiz beslenme sonucu gereken vitamini alamadığımızda ya da vitamin tüketimini artıran ve vitaminin vücut içinde kullanımını bozan hastalık durumlarında gereklidir.

İstenen faydanın görülmesi için günlük gereken ve tavsiye edilen miktarın üzerine çıkılmaması şarttır. Meselâ kalp–damar hastalığından korunmak amacıyla alınan E vitamini tabletlerinin faydası yoktur. Soğuk algınlığından korunmak için 1 gram C vitamini yerine 3 bardak yeni sıkılmış portakal veya greyfurt suyunu içmek yeterlidir. Bu meyve suları ayrıca çok daha değişik faydalar sağlar.

Bir zamanlar beta karoten hapları en gözde vitaminler arasında yer alıyordu. Sigara içenlerin akciğer kanserinden korunmaları için tavsiye ediliyordu. Yapılan araştırmalar beta karotenin hiçbir fayda vermediğini, aksine insanlara zararlı olduğunu ortaya çıkardı.

Bir efsane olarak yayılan E vitaminin iddia edildiği gibi kanseri önlemediği, kalp hastalığı riskini artırdığı, Alzheimer’in ilerleyişini durdurmadığı tespit edildi.


Ekstresini değil kendisini yiyin


TÜM bu araştırma sonuçlarından sonra artık söz belli: Meyve ve sebzelerin içindeki yararlı maddeleri, saflaştırılmış ekstrelerden veya vitamin haplarından almamız doğru değildir. İçinde spesifik bir bileşim olan yiyeceklerin insan sağlığı için yararlı olması, içinde o bileşimi içeren hapın da faydalı olacağı anlamına gelmiyor.

E ve C vitamini, polifenol ve karatenoid açısından zengin doğal yiyeceklerle beslenen insanların kalp–damar hastalığı, diyabet ve kanser gibi rahatsızlıklara daha az yakalandıklarını görüyoruz. Ancak tabiattaki haliyle yediğimizde, dengeli dağılmış lif, su, şeker, mineral ve vitaminlerle bize şifa dağıtıyorlar.

Bu yüzden gıda ekstrelerini ve vitamin haplarını almak yerine meyve ve sebzeleri doğal şekliyle yiyerek onlardan yararlanınız.

•••

Sonra ekstre ve hapı yutmanın ne tadı, ne zevki vardır. Halbuki rengarenk görünümleri, çeşitli tad ve lezzetleri, mis gibi kokuları ile mevsime göre değişen şifa deposu binbir türlü meyve ve sebze, bizleri tad ve lezzet dünyasında tarifsiz bir yolculuğa çıkarır.

Şunu da ekleyelim: Genel olarak dengeli ve sağlıklı besleniyorsak, bol meyve ve sebze, tam (elenmemiş) tahıl yiyorsak ihtiyacımız olan bütün vitaminleri zaten alıyoruz demektir. Öyleyse, yapay hapları neden yutalım ki?


Sefa SAYGILI

 

dildade isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Konuyu Beğendin mi ? O Zaman Arkadaşınla Paylaş
Sayfayı E-Mail olarak gönder
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı





2007-2023 © Akparti Forum lisanslı bir markadır tüm içerik hakları saklıdır ve izinsiz kopyalanamaz, dağıtılamaz.

Sitemiz bir forum sitesi olduğu için kullanıcılar her türlü görüşlerini önceden onay olmadan anında siteye yazabilmektedir.
5651 sayılı yasaya göre bu yazılardan dolayı doğabilecek her türlü sorumluluk yazan kullanıcılara aittir.
5651 sayılı yasaya göre sitemiz mesajları kontrolle yükümlü olmayıp, şikayetlerinizi ve görüşlerinizi " iletişim " adresinden bize gönderirseniz, gerekli işlemler yapılacaktır.



Bulut Sunucu Hosting ve Alan adı
çarşamba pasta çarşamba bilgisayar tamircisi