|
![]() |
#1 |
![]() ÖZÜN ÖZÜ // Muhyiddin İbn Arabi (Ebû Bekir Muhammed b. Ali)
Tekvin Hakkında Kâmil kişi odur ki: nefeslerine dikkat ederek, âdeta gönül hazinesine bir bekçi ola. Orada durup, yabancı kimseyi içeri koymaya. Gönül hazinesi Hakk'ın kütüphanesidir: Oraya Haktan gayrı fikirlerin girmesine yol vermeye. -"ALLAH'a giden yollar yaratılmışların nefes sayısı kadardır." Hükmü uyarınca: Her nefeste Hakka çıkan bir yol bulunur. Buna göre irfan sahibine gereken, her aldığı nefesi bizzat Hak'tan alıp, yine ona can vermektir. - Bu nefesi, nefis olarak da tefsir etmek caizdir, -buna göre insandan nefes -veya nefis- çıksa aslına döner. Onda renk yoktur. Kulun ameli fikir ne ise nefes -veya nefis- o renge boyanır; o libasla açılır. Herhalde gönlü, Hakk'ın rızasına uymayan şeylerden temiz tutmak gerekir; kötü hatıradan pâk eylemek icap eder. Zira; kulun kalbi, Hakk'ın hazinesi ve kütüphanesidir. Ve insan onun hazinedarıdır. Haktan gayrı her fikir ve düşünce hırsız ve çetedir. Onlara gönül yolunu kapamak gerekir. Nitekim, Hadis-i Şerifte kalb şöyle anlatılır: -"Mü'minin kalbi, ALLAH'ın tecelli yeridir; mü'minin kalbi ALLAH'ın arşıdır, mü'minin kalbi ALLAH'ın hazinelerindendir, mü'minin kalbi ALLAH'ın aynasıdır." Buna göre; bir kimse Hakkın hazinesini çetelere kaptırır ve hırsızlara çaldırırsa hali müşkül olur. Zira, hain sayılır. Hainleri ise ALLAH-ü Teâlâ sevmediğini şu Âyet-i Kerime bildirir: -"Kafi olarak ALLAH, hainleri sevmez." Yanınca gönülde, Hakkın ışığı; Kesilir ondan, hırsızın ayağı.
![]() |
|
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|