![]() |
#30 |
![]() Kaynak ihh.org.tr
Arap Baharının Başlangıcı İlk olarak 18 Aralık 2010 da Tunus’ta başlayan protestolar, tüm Arap dünyasına yayılmıştır. 17 Aralık 2010 da 26 yaşındaki Tunuslu Muhammed Buazizi, bir pazarda kendini yakmış, 18 Aralık ta Tunus’ta halkın sokaklara dökülmesiyle Arap Baharı” olarak adlandırılan muhalif hareketlerin kıvılcımı yakılmıştır 26 yaşındaki Muhammed Buazizi, iş bulamadığından pazarda meyve satarak ailesini geçindiriyordu 17 Aralık 2010 da tezgahının ruhsatsız olduğu gerekçesiyle tartı aletine ve tezgahına el koymak isteyen zabıtalara direndi Buazizi, maruz kaldığı şiddet, hakeret ve aşağılanma nedeniyle kendini ateşe vermişti. Vücudunun yüzde doksanı yanmış 4 Ocak 2011’de hayatını kaybetti. sokaklara dökülen Tunus işşizlik, gıda enflasyonu, yolsuzluk, ifade özgürlüğü, kötü yaşam gibi birçok sorunu protesto etdi Hükümet güçleriyle protestocu halk arasında yoğun çatışmalar yaşandı Yasemin Devrimi”yle 23 yıldır iktidar olan Zeynel Abidin 14 Ocak 2011’de iktidarı bırakarak yurt dışına kaçtı Nahda Partisi’ni yönetime geldi. İlk olarak 18 Aralık 2010 tarihinde Tunus’ta başlayan protestolar, Arap dünyasına yayıldı Ortadoğu ve Kuzey Afrikaya yayılan Arap hareketleri, Mısır’da 30 yıllık diktatör Hüsnü Mübarek’in, Libya’da 42 yıllık diktatör Kaddafi’nin devrilmesiyle sonuçlandı Mısır’da ilk seçilmiş cumhurbaşkanı Mursi’nin 3 Temmuz 2013’te Savunma Bakanı ve Genelkurmay Sisi’nin yaptığı darbeyle görevinden alınarak tutuklanması sonucu Mısır’ın baharı kışa döndü. meydanlarda darbeyi protesto eden Mısır halkına ateş açıldı ve yüzlerce insan hayatını kaybetti. İhvan’ın önemli isimleri tutuklandı, İhvanı Müslimin teşkilatı Mısır’da yasaklandı. Mısır, giderek Mübarek dönemine geri dönüyor. Suriye’de rejime karşı başlayan gösterilere Esad yönetiminin şiddetli karşılık vermesi üzerine protestolar savaşa dönüştü. Suriye’de üç yıldır devam eden iç savaşta 120 bin kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 900 bini Türkiye’de olmak üzere 2 milyondan fazla Suriyeli ülkelerini terk ederek sığınmacı durumuna düştü. Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Yakın Doğu’daki birçok ülkede, 18 Aralık 2010’da Tunus’ta başlayan Arap Baharı’nın etkileri hâlâ görülüyor. Halklar, hükümetleri protesto ediyor kendi geleceklerini belirleme yolunda kararlılıkla ilerliyorlar. Kaynak islamveihsan.com HASAN EL BENNÂ KİMDİR? “Kendi dilinizi düzgün konuşmaya çalışın. Çünkü bu Müslüman olmanın belirtisidir. Arapçayı öğrenin, çünkü Kur’an en güzel şekilde Arapçayla anlaşılır.” Hasan el Benna *(1906 – 1949) 1906’da Mısır’da doğdu. İlk öğrenimini babasından aldı. Klasik medrese ve idadilerde okudu. Kur’an hıfzına çalıştı, edebiyat dersleri aldı. İdadi yıllarında cemiyetlerde görev üstlendi. şeyh Abdülvehhab el-Hassâfi’ye intisap ederek, tasavvufa meyletti. 1927’de Süveyş Kanalına yakınlığı nedeniyle İngilizler için stratejik öneme sahip İsmailiye’de Arapça öğretmenliğine başladı. Cami ve kahvelerde konuşmalar yaptı. Mart 1928’de evinde toplanan bir gurup insanla İslam’ı ihya etmeyi hedefleyen “İhvan-ı Müslimin” Müslüman Kardeşler teşkilatını kurdu. 2. Dünya savaşında çok sayıda öğrenci, devlet memuru ve işçi Müslüman Kardeşler’e üyeydi ve Teşkilat Mısırı temsil eden önemli bir siyâsî güçtü İhvan-ı Müslimîn, tefsir ve hadis olmak üzere İslâmî ilimler veren pek çok eğitim kurumu ile dürüst ve adil işletmeler açılmasına liderlik etti. 2. Dünya Savaşı sırasında İngilizler’in isteğiyle Hasan el-Bennâ ve arkadaşları birçok defa tutuklandı. 1945’te ömür boyu teşkilat başkanlığına seçilen Hasan el-Bennâ Mısır’daki sömürgeye son vermek için İngiltere’ye savaş ilan etdi hükümet İhvan üzerindeki baskıyı artırdı.İhvan gerilemedi; Yahudi göçü ve İsrail’in kurulmasını protesto etti cihad çağrısı yaptı. teşkilat, hükümetçe yasadışı ilan edildi 1949’da kapatıldı. Teşkilat üyeleri komşu ülkelerde hareketi canlandırmaya çalıştı. Hasan el-Benna, Şubat 1949’da hükümetin göz yumduğu bir suikastte Kahire’de şehit edildi.Müslüman milletleri İslam ekseninde birleşmeleri, İslamî değer ve hukuk sisteminin esas alınması, toplumun ahlakî zaaflarının giderilmesi, Batı taklitçiliği iç bölünme ve kavgaların bırakılması davasını kendinden sonraki nesillere emânet bıraktı. |
|
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|