|
![]() |
#1 | ||
![]() Alıntı:
Misyonerler faaliyetlerini son 30 yılda değil hristyanlığın başlangıcından beri yapmaktadırlar. Türkiye'de müslumanlar hristyanlaşıyor ifadeleri tahrik edici görünse de işin aslında misyonlerin bir başarısı yok ! Aksiyon, misyonerlik tartışmaları ve 'Hıristiyanlaşan Türkler' meselesine son noktayı koyuyor. Nüfus kayıtlarına göre 1916 yılından günümüze kadar 88 yılda İslamiyetten Hıristiyanlığa geçen vatandaşlarımızın sayısı 2 bin civarında. Bunların neredeyse tamamına yakını zaten Ermeni, Süryani, Rum veya diğer etnik gruplardan olup asıl dinine dönenlerden oluşuyor. Yüz kadarı da evlilik yoluyla Hıristiyanlığa geçmiş. Alıntı:
sonuna kadar hoşgörü yok Yavuz kardeşim.İslam denge dini olduğu gibi hoşgörü de de dengeyi bize öğütler. hoşgörü de sınır vardır. milletimizin ülkemizin geleceğini tehlikeye sokacak milli manevi değerlerimize tahrib verecek davranışlara karşı hoşgörülü olunması asla söz konusu değildir. başkalarının hakkının söz konusu olduğu meselelerde hoşgörülü olmak müsamaha göstermek kimsenin hakkı değildir. birisi kalkıp da bir toplumun bugününe, geleceğine saldırıyor, aileyi tehdit ediyor; cana, akla, dine ve mala dokunuyorsa, bu türden davranışlara karşı müsamahalı olmak bizi aşar.
![]() |
|||
![]() |
![]() |
|
Sayfayı E-Mail olarak gönder |
![]() |
#2 |
![]() Bilinmesi gereken bazı gerçekler mevcuttur...!
İlk olarak Tarihte Hıristiyanlar Haçlı Seferlerini düzenlememişlerdir...! Haçlı Seferlerini Düzenleyenler Hıristiyanların arasına sızan TAPINAK ŞÖVALYELERİ yani Masonlardır...! İslam bize sevgi bakımından en yakın Kitap Ehli'nin Hıristiyanlar olduğunu bildirmektedir...! |
|
![]() |
![]() |
![]() |
#3 | |
![]() Alıntı:
Bu nedir?Bir izah edermisiniz... Videodaki konuşan adam ne dediğini bilmiyor abuk subuk konuşuyor onu onaylamıyorum... Sadece bu yapılan nedir? http://www.izletgec.com/Sirat-koprus...BOcjVXdGtkZ1k= |
||
![]() |
![]() |
#4 | |
![]() Alıntı:
1-) Nikahı Kıyan, Şanlıurfa Dergâh Camii İmamı Sabri Yazar, 15-18 Haziran 2000′de Harran’da yapılan hoşgörü ve diyalog toplantıları sırasında müslüman olduğunu söyleyen hrıstiyan bir erkekle müslüman bir kadının nikâhını kıyma teklifine karşı önce meseleyi müftülüğe havale ederek ilgili tarafın müslüman olduğuna dair resmî bir belgeyi kendisine getirmeleri ve resmî nikâhlarını da kıydırmaları durumunda ancak nikâh kıyabileceğini, müftülük onayından sonra ise müslüman olup İbrahim ismini alan şahsa önce kelime-i şehadeti Arapça telkin edip tekrar ettirdiğini, İngilizce tercümesinin de anında yapıldığını dolayısıyla yapılan işlemin müslüman bir erkekle müslüman bir kadının nikâhını kıymak olduğunu ifade etti. (fgulen.com, 13.03.2005) 2-) Profesör Kurtz’un, Kelimeyi Şehadet getirdiği, Ramazan ayında oruç tuttuğu ve namazını kıldığını beyan etmesi zahiren o kişinin Müslüman olduğunun kanıtı olmasına rağmen aksini iddia etmek, paranoyak bir arayışın göstergesinde başka bir şey ifade edebilirmi? 3-) Kurtz Ailesini, Dinler Arası Diyalog faaliyetleri biraraya getirip evlendirmediği ortada iken ve bahse konu Nikah Törenini teşvik eden hiç bir Kurum veya Kuruluş ortada yok iken, nasıl oluyorda Gülen Hareketinin bu işe organize ettiği veya teşvik ettiği iftirasına sarılınabiliniyor? 4-) İslam dini, kendisine iman eden kişilerden, geçmiş dinlerindeki güzellikleri terk etmesini istemiyor, sadece kendisini İslamın İtikadına, Farz ve Haramlarına göre tadil etmesini emrediyor.(3) Hatta buna istinaden Hristiyan bir insanın, kendisini İslamın emir ve yasaklarına göre tekmil ettiğinde, bu insanların ‘İsevi Müslüman’ olarak nitelendirilemesinde bir bahis yoktur! (4) Profesör Luster’in, ‘hem Hıristiyan hemde Müslümanım’ ifade şeklinden, İsevi bir Müslüman olduğunu anlatmaya çalıştığı ortadadir! Yoksa bir insanın hem Hırsitiyan olup Hatem-ül Enbiya Hz.Muhammedi (SAV) kabul etmemesi, hemde Kelimeyi Şehadet getirip kabul ettiğini belirtmesi mümkün olmadığına göre, bu ifadeyi başka yönlere çekmek insaf ile bağdaşmamaktadır! Kıldığı Namaz ve tuttuğu Oruçu neye göre tutmuştur, acaba? Elbette, İslamiyete göre! O halde zahiren Kelime-yi Şehadet getiren bir insanı, mümin olmadığını iddia edemeyiz! 5-) İslami esaslara uygun olarak kıyılan bir Nikah töreninde, Kelime-yi Şehadet getirdiği ve Müslüman olduğu bilinen kadın ve erkeğin, bir talebte bulunarak diğer dinlere mensub insanların huzurunda ve onların da kendi inançlarına göre dua etmesini istemesi, Nikahın Sahihliğine gölge düşürmez! Çünkü neticede Dini merasimi kıyan Müslüman bir İmamdır! Selçuklu Sultanı Melikşah’ın (5) ve meşhur Müçtehit İmamı Evzai ‘nin (6) , cenaze törenlerinde Hırsitiyanların katıldığı, onlarında dua ettiği bilinmektedir. Cenazeyi kıldıran madem bir Müslüman İmamdır, cenaze sahihtir! 6-) Son olarak, Zaman Gazetemize buhaberi hazırlayan Muhabir arkadaşın, yazının içeriğinde ‘Hıristiyan Lester Kurtz ile gazeteci Müslüman Meryem Kurtz’un nikahları’ şeklinde Haber yapmış olması, yanlış anlamalara sebebiyet vermesi yönünden bir tecrübe eksikliğini anımsatmaktadır! Hakkaniyeti gözönünde bulundurulması açısından, bunu da dile getirmekte fayda mülahaza ediyoruz. Neticede, Aslı Astarı incelenmeden, su-i zan havariliği yapmaya gönüllü, Hasedleri İmanlarının Önünde kardeşlerimizin bu iddiasıda, diğer tüm İddiaları gibi ‘Dağ fare doğurmuştur ‘ niteliğindedir. |
||
![]() |
![]() |
![]() |
#5 | |
![]() Alıntı:
http://arsiv.zaman.com.tr/2000/04/15/guncel/2.html |
||
![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
|
|